AVRUPA KOMISYONU’NDAN NANOGRAFI’YE BÜYÜK DESTEK
Nanografi A.Ş., Avrupa Komisyonu tarafından, çevre dostu grafen üretimini ve grafenin endüstride yaygınlaştırılmasına yönelik hazırladığı ‘GREENGRAPHENE Projesi’ ile desteklenmeye hak kazandı. Avrupa Komisyonu proje kapsamında, Nanografi’ye 2 milyon Euro bütçe desteği verecek.
Ankara ODTÜ Teknokent’te faaliyet gösteren Nanografi A.Ş., Avrupa Komisyonu’nun ‘Horizon 2020 Programı’ çerçevesinde kurduğu Avrupa Inovasyon Konseyi (EIC) tarafından, KOBI Aracı (SME Instrument) çağrısı kapsamında, çevre dostu grafen üretimini ve grafenin endüstride yaygınlaştırılmasına yönelik hazırladığı ‘GREENGRAPHENE Projesi’ ile desteklenmeye hak kazandı.
Avrupa Komisyonu bu desteğiyle; Nanografi’nin hem grafen üretimini ödüllendirmiş hem de Avrupa coğrafyasında kullanılabilecek ve yaygınlaşabilecek olan grafen üretim modelini tasdik etmiş oldu.
2015 yılından itibaren kendi özgün-patentli üretim yöntemi ile grafen üretimi yapan Nanografi şirketi, 2020 yılı sonunda üretim kapasitesini yükselterek yıllık 100 ton ölçeğine çıkartmış ve ihracatını yükseltmişti. Avrupa Inovasyon Konseyi (EIC) tarafından prestijli ve yenilik düzeyi yüksek ürünler geliştiren teknoloji şirketleri için açılan, bir anlamda yenilikçi şirketleri ödüllendiren, 3 aşamalı KOBI Aracı destek programı tarafından 3 yıl önce desteklenmeye başlayan Nanografi şu an ikinci aşamada.
2 MİLYON EURO DESTEK
Nanografi’nin 3 yıl önce başladığı ‘KOBI Aracı’ destek süreci 2. fazında, 2 milyon Euro’luk bir bütçe ile desteklenmeye hazırlanıyor. Bu destek sayesinde Nanografi’nin üretim kapasitesi, insan kaynağı ve pazarlama süreçlerindeki kapasitesinin arttırılması da bekleniyor.
Avrupa Birliği tarafından Türkiye’ye yüksek teknoloji destekleri kapsamında verilen en büyük desteklerden biri olarak gösterilen bu proje ile orta vadede Ar-Ge ve üretim faaliyetleri değer kazanacak. Nanografi, projesinde Kompozit ve Plastik Endüstrisi’nde daha rahat işlenebilir ara ürünler geliştirerek firmaların grafeni ürünlerinde rahatça kullanabilmelerini ve grafen üretiminin maliyetini azaltmayı amaçlıyor.
‘’GRAFEN ÜRETİM VE İNOVASYON MERKEZİ OLACAĞIZ’’
3. aşama olan son aşamada pazarlama desteği bekleyen proje için Nanografi Program Direktörü
Hüseyin Alagöz “Nanografi olarak, uzun yıllara dayanan köklü bir nanoteknoloji tecrübemiz bulunmakta. Grafenin seri üretimine Dünyada ilk başlayan şirketlerden biri konumundayız. Diğer yandan grafen üretim modelimiz ve Ar-Ge devamlılığımız ile geleceğin teknolojik gereksinimlerini önceden tespit ediyor ve çözümler geliştirmeye çalışıyoruz. Bugün, grafen ve grafen teknolojisi dendiğinde akla ilk gelen şirketlerden olmamız bize ayrıca heyecan katıyor.” dedi.
GRAFEN ÜRETİMİNDE YENİ DÖNEM: YEŞİL GRAFEN
2010 yılından bu yana Dünya gündeminde bulunan grafen, yüksek nitelikleriyle hemen hemen tüm teknoloji alanlarında dikkat çekmeye devam ediyor. Son yıllarda ürüne yönelik talep ve üretim artmış olsa da ürünün endüstriyelleşmesinde kayda değer zorluklar var.
Mevcut üretim modelleri yüksek maliyetli, düşük kalite ve çevreye zararlı kimyasal süreçlere dayalıyken Nanografi grafeni çevre dostu bir yöntem ile, yüksek kalite ve düşük maliyetle elde etmeyi başardı. Bu başarısını teknolojik olarak korumaya da alan Nanografi, Avrupa Komisyonu’nun yüksek teknolojiler için açtığı destek programlarına başvurarak bildirdi.
Nanografi, 3 yılı bulan bu süreci sonrasında Avrupa Komisyonu tarafından 2. aşamada da desteklenmeye hak kazandı. Bu destek ile Avrupa Komisyonu ilk defa grafenin seri üretimi için destek açıklamış oldu. ‘GREENGRAPHENE desteği’ sayesinde Avrupa’nın yakın gelecekte ihtiyaç duyacağı grafenin Nanografi tarafından üretilerek endüstriye sağlanması bekleniyor.
ABD VE ÇİN FIRSATLARI DEĞERLENDİRİYOR
Son yıllarda büyük bir ivme kazanan grafen çalışmaları Ar-Ge merkez ve çalışan sayısının nispeten daha yüksek olduğu ABD ve Çin’de hızlı bir şekilde ilerliyor. Dünya’da grafen üretimi üzerine kurulan ilk şirketlerden biri olan Nanografi, grafen üretiminin yanında grafen katkılı son ürün geliştirmelerini de gerek uluslararası işbirlikleri gerekse de kendi sermayesi ile durmaksızın sürdürüyor. Grafen ürünlerini onlarca ülkeye ihraç etme başarısını kısa bir zamanda gösteren Nanografi, böylelikle yeni bir ihracat kalemi oluşturmanın yanında ithal gereksinimini ortadan kaldırıyor ve kullanıma hazır ürünler geliştirerek katma değer artışını da sağlayabiliyor.
01 Ocak 2022 tarihi itibariyle yürürlüğe giren elektrik zammının plastik sektörü gibi enerji yoğun sektörlere etkisini değerlendiren Plastik Sanayicileri Derneği (PAGDER) Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Gülsün, “Elektrik fiyatlarının kısa bir süre zarfında ikiye katlanmış olması özellikle kontratlı çalışan sanayicilerimizi çok zor durumda bıraktı. Geçiş sürecinde sanayi üretiminde aksamalar yaşanabileceğini öngörüyoruz. Ayrıca girdi maliyetlerinde yaşanan bu artışın nihai tüketicinin fiyatlarına da yansıyacağı ve enflasyona sebep olacağı aşikâr. Zira sanayicinin bu maliyet artışını taşıyacak gücü kalmamış durumda” dedi.
ÜFE %80’E VARMIŞ DURUMDA
Girdi maliyeti kaynaklı enflasyonu en yakından sanayicinin hissettiğinin altını çizen Selçuk Gülsün, “2020 yılının son çeyreğinde tüm dünyada artmaya başlayan ve o dönemden beri yüksek seyreden emtia fiyatlarının yanı sıra Türk Lirası’nda yaşanan hızlı değer kaybı neticesinde üretici fiyat endeksinin yani üretim üzerindeki enflasyon baskısının %80’e vardığını görüyoruz. Uzunca bir süredir ÜFE ile TÜFE arasındaki makas hızla üretici aleyhine açılıyor. Geldiğimiz noktada aradaki makas %44’ü bulmuş durumda. Sanayicinin bu enflasyon yükünü daha uzun süre taşıyacak bir gücü kalmadı. Kar marjları hızla eriyor. Özetlemek gerekirse talep yönlü değil arz yönlü bir enflasyon sarmalının içerisindeyiz. Sanayi bu kadar sıkışmışken bir de enerji maliyetlerinin bir anda ikiye katlanmış olması durumu içinden çıkılmaz hale getiriyor. Bir an önce girdi maliyetlerinin kontrol altına alınması sanayicimizin de önünü görebilmesini sağlayacaktır” dedi.
SANAYİCİLER ALTERNATİF KAYNAKLARA YÖNELİYOR
Artan enerji maliyetleri sebebiyle sanayicilerin alternatif kaynaklara yönelmeye başladığını belirten Gülsün, “2021 yılı özellikle iç piyasa yoğun çalışan sanayiciler açısından oldukça zor geçti. Son dönemde gelen elektrik zamları ise azalan kar marjlarının neredeyse tamamen yitirilmesine sebep oldu. Maliyetleri kontrol altına almak isteyen sanayicilerin gelecek dönemde güneş enerjisi yatırımlarına hız vereceğini öngörüyoruz. Zira sanayicilerin net olarak ayırdına vardığı konu bu fırtınalı dönemin sonunda ayakta kalacak işletmelerin maliyetlerini kontrol altına almayı başaran şirketler olacağı. Lakin artan döviz kurları sebebiyle büyük oranda ithal girdiye bağlı olan bu yatırımlarda da soru işaretleri söz konusu” dedi.
KUR OYNAKLIĞI KONTROL ALTINA ALINMALI
Kurun gün içerisinde dahi sert hareketlilik göstermekte olması sebebiyle iş yapmanın son derece zorlaştığını dile getiren Selçuk Gülsün, “Üretim yapmak için ihtiyaç duyduğumuz ithalat kalemleri olan ara girdi ve yatırım malı ithalatı, ülkemiz ithalatının önemli bir bölümünü oluşturuyor hatta 2021 özelinde bakıldığında ithalatımızın %90,5'ini bu ürün gruplarının oluşturduğunu görüyoruz. Hal böyle olunca kurda yaşanan oynamalar sanayicinin fiyatlandırma yapmasını zorlaştırdığı gibi tüketici enflasyonunu da tetikleyen önemli bir etken oluyor. Bu sebeple kurları kontrol altına alacak uygulamaların bir an önce hayata geçirilmesi ve ihracat bedelinin %25’inin Türk Lirasına çevrilmesi gibi ihracatçıyı tedirgin edecek uygulamalardan vazgeçilmesi büyük önem arz ediyor” dedi.