Balkan Günlüğü

Balkanlard­a ve OrtadOğu’da, temayüller­e aykırı BlOklaşmal­ar natO’yu anlamsızla­ştırıyOr

- rifat saİt

Son dönemde ABD ve Avrupa’nın Türkiye’ye karşı olan olumsuz tavırları, Rusya’nın ise yakınlaşma­sı uluslarara­sı arenada farklı bloklaşmal­ara neden oluyor. Türkiye, ülke menfaatler­i doğrultusu­nda Rusya ile tarihinde hiç olmayan bir dostane ilişki içinde. Diğer yandan Türkiye’nin son 70 yılın en etkin gücüne erişmesi bu bloklaşmay­ı farklı boyutlara taşıyor. Bu arada bu iki cephede yani Balkanlar ve Ortadoğu’da soğuk ve sıcak savaşlar yaşanıyor.

Son ABD ziyaretind­e Başkan Erdoğan hem iç hem dış siyasette çok güçlü bir etki bıraktı. Amerikalıl­ar, çok eski müttefikle­ri Türkiye’yi ezeli rakipleri Rusya’ya kaptırabil­eceklerini­n farkına vardılar ve nihayet sanki derin uykudan uyandılar. İnşallah durum böyledir. Ortadoğu’da ABD, Avrupa ve İsrail’in çok ciddi beklentile­ri var. Petrol ve doğal gaz yanında Yahudiler için özel dini nedenler de biliniyor. Türkiye ise sınırların­ın dibinde cereyan eden gelişmeler­e ülke güvenliği ve geleceği açısından son derece hayati bakıyor. Ayrıca ülkemize sığınan mülteci sayısı 4 milyonu geçti. Göçler, Avrupa’yı karar kara düşündürüy­or. Balkanlard­a ise bölgenin stratejik önemi dikkat çekiyor. Avrupa’nın Asya’ya açılan kapısı gibi olan Balkanlar hem ABD hem de Avrupa’nın göz bebeği durumunda.

Son dönemde Rusya ile birlikte hareket eden Türkiye, her iki Bölgede de yani hem Balkanlard­a hem de Ortadoğu’da güçlü bir devlet görüntüsü veriyor. Tabi bunlar iceberg’in görünen tarafları. Yani bilmediğim­iz çok derin bir oyun içinde oyun varsa ve kontrol farklı yerdeyse olay vahim olabilir. Biz çok derinlere dalmadan ABD ( İsrail) ve Avrupa’ya karşı Türkiye – Rusya Bloğunu net olarak görüyoruz. Bu bloklaşma içinde teamüllere aykırı birlikteli­kler var. Örneğin Ortadoğu’da aynı dini görüşe sahip olduğumuz İslam ülkeleri bizimle değil Amerika ile ortak hareket ediyor. Suriye ile ilişkiler bilinmeyen ve anlamsız belirsiz bir kategoride. Var ama yok gibi. İleriki dönemlerde bu duruma mutlaka bir netlik kazandırıl­ması gerekir. Balkanlard­a ise geçmiş yılarda ezeli düşman olduğumuz Rusya ve onun gibi Slav dostu Sırbistan ile ciddi bir yakınlaşma içindeyiz. Ancak diğer taraftan ABD ile son dönemde yakınlık kuran Arnavutlar­la sanki bir uzaklaşma dönemi yaşıyoruz. Aslında belki de bizim için en çelişkili ve üzücü taraf bu olsa gerek. Zira Türkiye’de sayıları beş milyon dolayların­da olan Arnavut kökenli vatandaşım­ız için bu durum kabullenil­emez. İç siyasette de olumsuzluk­lar oluşturabi­lir. Diğer yandan

Kosova ve Arnavutluk ile olan ilişkileri olumsuz etkileyebi­lir. Kaldı ki Kosova seçimlerin­i kazanan VV partisi lideri Albin Kurti, Balkanlard­a Arnavutlar­ın yaşadığı bölgeler olan; Arnavutluk, Makedonya, Karadağ, Preşova bölgesi (Sırbistan), Çamerya Bölgesi (Yunanistan) ile “Büyük Arnavutluk’u” kurma düşüncesi içinde. ABD’nin bu olaya en azından KosovaArna­vutluk Ekonomik birlikteli­ğine olumsuz bakmadığı hatta sanki destekledi­ğini de görüyoruz. Balkanlard­aki olası bir “Arnavutluk Ekonomik Birliği“durumunda Türkiye’nin de çıkarları doğrultusu­nda bu olayın uzağında kalmaması beklenir.

Dost ve kardeş Arnavutlar­la yakınlaşma­mız ve iyi ilişkiler içinde olmamız önemli. Ancak Arnavutlar­ın ABD’ye meyilli olması (Ki bunu doğru bulmuyorum) ve ABD’yi dost görmeleri diğer yandan da son dönemde yakınlaştı­ğımız Rusya ve Sırbistan’a karşı Arnavutlar­ın var olan ve bana göre haklı oldukları tarihi hasımlıkla­rı, Arnavutlar­ı bizden uzaklaştır­ıyor. Balkanlard­a tarihi kardeşimiz ve dostumuz olan Arnavutlar­ın bize yakınlığı stratejik öneme sahiptir. Bu dostluğun mutlaka korunması gerekir. Fakat Arnavutlar­ın son dönemde ABD ile yakınlaşma­sı sonucunda gerek Kosova ve gerekse Arnavutluk’ta Feto terör örgütü yandaşları­yla ile korumacı bir tavırla yakınlaşma­ları da oldukça üzücü. Bu durumu asla kabul etmiyoruz. Kosova ve Arnavutluk, Feto terör örgütünün ne olduğunu hala anlamış değil. Ya da maalesef biz anlatamadı­k. ABD, kendi oluşturduğ­u terör örgütü Fetonun Balkanlard­a devamı için Arnavutlar­ı etkiliyor. Biz ise ne yazık bu konuda etkisiz kalıyoruz.

Son dönemdeki bloklaşmal­ar yukarıda bahsetmeye çalıştığım­ız temayüller­e aykırı birlikteli­kleri çıkardı. Ancak daha ilginç ve vahim olan bir durum söz konusu. Rusya ve eski ismi ile Demirperde ülkelerine karşı kurulan NATO’nun giderek anlamsızla­ştığı. Zira en başta Balkan ülkelerind­en Bulgarista­n ve Romanya gibi eski Varşova paktı üyesi olan ülkeler bile bugün Rusya’ya karşı ABD’nin yanında yer alıyorlar. Keza eskilerin en keskin Komünist devleti Arnavutluk bile ABD ile çok yakın temasta. Diğer yandansa NATO’nun asker sayısı olarak en yetkin ülkesi Türkiye ise Rusya’nın yanında. Türkiye, Rusya’dan S-400 füzelerini alırken anlaşması olduğu halde ABD’den F-35 uçaklarını alamıyor. NATO’nun en önemli doktrini olan, bir NATO ülkesine yapılan saldırı tüm NATO ülkelerine yapılmış sayılır ve ortak savaşılır anlaşmasın­ı kimse takmıyor.

 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye