Kuraklık sorunu çok büyük
Avustralya’nın tarımda en önemli sorunu kuraklık. Dr. Rohan Nelson, 1989 yılına kadar kuraklığı milli felaket olarak gördüklerini belirterek şu değerlendirmeyi yaptı: “Kuraklığı milli felaket olarak gördüğümüz için hep acil önlemler almamız gerektiğini düşündük. Bunun için çiftçilere bir sürü paralar ödedik. Bu ahlaki çöküşe neden oldu.Devlet sürekli para ödeyince çiftçiler sorumluluk almadılar.Kuraklığa karşı çözüm üretmediler.Bu tehlike yarattı. Son 30 yılda ise bizim gibi politika önerenler kuraklığı normal bir koşul olarak ortaya koyduk. Devletin çiftçilere doğrudan para ödemesinden vazgeçerek, kuraklıkla mücadele için bilgi, teknoloji desteğine evirmeye çalıştık. Bu politika değişikliği iki ileri bir geri şeklinde gitti. Yağmur yağdığında hükümet kuraklıkla mücadele etti. Yağmur yağmadığında çiftçilere para ödendi. Biz ayırmaya çalışıyoruz. Çiftçi ailesinin refahı ayrı, çiftlikte verimsizlik yaşamaları ayrı bir konu. Çiftliklerin yüzde 97’si ailelere ait olduğu için bunu ayırmak çok zor. Sadece yüzde 3’ü şirketlere ait. Büyük çiftliklerin siyasette sözü geçiyor. Bu nedenle kuraklık olduğunda başvuruyorlar ve istedikleri desteği alabiliyorlar.”
Ülkenin korkulu rüyası; iklim değişikliği
Avustralyalı çiftçiler çok farklı iklim şartları ile mücadele etmek zorunda kalıyor. İklim değişikliği çiftçiler açısından bugün olduğu gibi gelecekte de en önemli faktör olarak görülüyor. İnsanların yaşamadığı, tarımsal üretimin olmadığı alanlarda yağmur çok yağıyor, insanların yaşadığı yerlerde ise yeterli yağmur yağmıyor. Konuştuğumuz herkesin ana gündem konularından birisi iklim değişikliği. Geçen yıl yaşanan ve son 11 yılın en şiddetli kuraklığı endişeleri daha da artırmış. Su sorunu da her geçen yıl büyüyor. İklim değişikliği tarımcıların korkulu rüyası. Önlem almak için araştırmalar, çalışmalar yapılıyor. Uçakla Sidney’den Melbourne ve Melbourne’den Canberra’ya uçarken en çok dikkatimizi çeken küçük göletlerdi. Tarımsal sulamada kullanılmak üzere çok sayıda gölet yapıldığını ve yağmur suyu hasadı yapıldığına tanık olduk. Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu yıllardır Türkiye’nin yağmur hasadı yapması gerektiğini anlatmaya çalışıyor. Uzmanlar, önümüzdeki yıllarda süt hayvancılığı, pirinç üretimi gibi çok su gerektiren üretim alanlarının tehdit altında olduğunu belirterek, “bu üretim alanında faaliyet gösteren çiftçiler ya başka yere göç edecekler ya da tarımsal üretim bakımından küçülecekler” diyor.