Sigortacılıkta yeni dönem
Sigortacılık ve özel emeklilik sektörlerinin düzenlenmesi ve denetlenmesine dair görevleri yürütecek Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi 18 Ekim 2019 tarihli 30922 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurulu Başkan, İkinci Başkan ve üyeleri 23 Mayıs 2020 tarihli 2020/245 nolu atama kararı ile 24 Mayıs 2020 tarihli 31136 sayılı Resmî Gazete’de yayımlandı. Karara göre Kurul Başkanlığı’na Türker Gürsoy atanmıştır. Bu atama ile Türkiye’de sigortacılıkta yeni dönem fiili olarak da başlamış oldu.
ABD, İngiltere gibi gelişmiş ülkelerde ve Şili gibi gelişmekte olan ülkelerde başarılı ile uygulanan zorunlu sosyal güvenlik sisteminin tamamlayıcısı olan bireysel emeklilik sisteminin uygulanması ile ilgili tartışmalar ülkemizde yıllarca sürmüştür. Bu tartışmalar 1997 yılında TÜSİAD tarafından yayınlanan “Türk Sosyal Güvenlik Sistemi’nde Yeniden Yapılanma” adlı rapor ile artarak devam etmiştir. Yapılan çalışmalarda da birçok öneri de getirilmiştir (Ege, 2000; Ege, 2002). 28 Mart 2001 tarihli ve 4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu’nun yürürlüğe girmiş fakat uygulamanın detayları ile ilgili tartışmalar sona ermemiştir. 9 Kasım 2012 tarihli 28462 sayılı Resmî Gazete’de Bireysel Emeklilik Sistemi Hakkında Yönetmelik’in yayımlanması ile de Bireysel Emeklilik Sistemi uygulamaya başlamıştır.
Böylece Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu, 2019 yılında kurulmuş ve 2020 yılında fiili olarak uygulamaya geçmiştir. Bu konuda önerimizi 4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu yürürlüğe girdikten sonra yaptığımız çalışmada somut olarak “Sisteme olan güvenin artırılması için sistemin denetimi çok iyi şekilde yapılmalıdır. Ama kanunun denetim ve bağımsız dış denetimi düzenleyen altıncı bölümünde bazı sıkıntılar vardır. Bazı konuların denetimi Hazine Müsteşarlığı’na, bazılarınınki de Sermaye Piyasası Kurulu’na bırakılmıştır. Ceza hükümlerini düzenleyen yedinci bölümde, suç ve cezalarla ilgili işlemlerde bu iki kurumdan biri tarafından yapılmaktadır. Bu nedenle, yetki karmaşası ve kurumlar arası çatışmalar çıkabilir. Kanunun ikinci bölümü ve 3. maddesine göre kurulmuş olan Bireysel Emeklilik Danışma Kurulu yerine Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu benzeri bir kurul kurularak, denetim ve cezai işlemler bu kurul tarafından yerine getirilebilirdi” diyerek yapmıştık (Ege, 2002, 89). Önerimizden 18 yıl sonra sistem açısından çok gerekli olan böyle bir kuruluşun kurulması sevindiricidir.
Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu kurulması ile Sigortacılık Genel Müdürlüğü ve Sigorta Denetleme Kurulu Başkanlığı da kapatıldı. Kurum, sigortacılık ve özel emeklilik için mevzuat hazırlayacak, uygulayacak ve ilgililer tarafından uygulanmasını izleyip yönlendirecektir. Bireysel emeklilik, tarım ve afet sigortaları gibi konular kurumun yetkisi altında düzenlenecek ve denetlenecektir. Ülke sigortacılığının ve özel emeklilik uygulamalarının gelişmesi, sigortalıların ve katılımcıların korunması konusunda tedbirler alarak bu önlemleri ilgili kuruluşlara uygulatabilecek, sigorta şirketleri ve özel emeklilik şirketlerini inceleme, denetleme ve soruşturma faaliyetlerini yürütebilecektir. Hazine ve Maliye Bakanlığı’na ilişkili olacak kurumun merkezi İstanbul olacaktır. Sektörde yaşanan önemli gelişmelere ve sektör göstergelerine dair 6 ayda bir rapor yayımlayacaktır. Görev alanı ile ilgili mevzuata ve uygulamaya ilişkin her türlü araştırma ve diğer çalışmaları yapmak, yürütmek ve görüş bildirmek de kurumun görev alanına girmektedir.
Bireysel emeklilik sistemi, ülkemizde hanehalklarının tasarruf oranının artması ve özel emeklilik fonları ile sermaye piyasasına fon sağlaması açısından önemli bir sistemdir. Sistemin sağladığı fon büyüklüğünün artması ile sistemin yürürlüğe girmesinden sonra birçok yeni düzenlemede yapılmıştır. Getirilen vergisel teşvikler ile yıllar itibariyle sistemde bir büyüme gerçekleşmekle birlikte istenen seviyede olmamıştır. Bunda en büyük neden Türkiye’deki tasarruf etme eğilimin az olması, emeklilik yaşının uzunluğu, gençlere yönelik özendirici uygulamaların olmaması, kadın ve erkek emeklilik yaşının aynı olması, sistemin iyi tanıtılmaması gibi nedenler sayılabilir.
Son yıllarda meydan gelen deprem ve doğal afetler, küresel ısınma ve salgın sorunları, sektörün kapsamının veri güvenliği ve siber güvenlik, küresel ısınma gibi konularda genişlemesi, sigortacılık sektörünün öneminin yıldan yıla artmasına neden olmaktadır. COVID-19 sonrası dönemde de sağlık sigortacılığı gelişecektir. Sigortacılık sektöründeki prim üretimi oransal olarak bir önceki yıla göre reel olarak artmaktadır.
Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun faaliyete geçmesi ile sigortacılık ve özel emeklilik sisteminin yapısal sorunlarına daha hızlı çözüm getirilecek, sistem katılımcılarının güveni daha da artacak, potansiyel katılımcıların doğru bilgilendirilmesi sağlanacaktır. Sonuç olarak sistemin gelişmesi ve büyümesi daha hızlı olacaktır.