Artan taleple birlikte lojistik ağ çeşitlendi
Salgınla birlikte talebi hızlı artan kimya ürünlerinin lojistik kanalları da çeşitlendi. Tehlikeli madde taşımacılığı bünyesinde ağırlıklı karayolu ile taşınan kimyada, demiryolu ve hava yolu da devreye girdi. Yanı sıra kimyasal ürün taşımaya yönelik araç satışı artarken, sağlıklı depolama alanına yönelik yatırımlar da hızlandı.
Pandemiyle birlikte kimyasal maddelere yönelik artan talep, tehlikeli madde taşımacılığını hareketlendirdi. Lojistik şirketleri bir yandan artan bu talebi karşılamak için filo ve depo yatırımlarına yönelirken, diğer yandan karayolundaki salgın kaynaklı kısıtlamaları aşmak için taşıma modları da çeşitlendi. Bu alandaki talep artışının 2021’de de sürmesi bekleniyor. Sektörde bu yılın önemli gündemlerinden biri de AB’nin Yeşil Mutabakat’a yönelik çalışmalar olacak.
Bilindiği gibi, akaryakıt lojistiğini de içine alan tehlikeli madde taşımacılığı, ağırlıklı olarak karayolu taşımacılığı üzerinden yürütülüyor. Ancak pandemi nedeniyle kimya ürünlerine talebin artması ve hızlı teslimatın önem kazanması bu alanda modlar arası dengeleri de değiştirdi. Salgınla birlikte özellikle temel eczacılık ürünleri ile buna ilişkin malzemelerin ihracatı ve iç pazardaki tüketimi hızlandı. İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Başkanı Adil Pelister, Türkiye’nin ihracatta lokomotif sektörlerinden olan ve pandemide daha önemli hale gelen kimyada, lojistiğin hiç olmadığı kadar önemli hale geldiğini vurguluyor. Pelister, süreci şöyle anlatıyor: “Özellikle pandeminin yaşandığı ilk dönemde ülkelerin salgınla ile mücadele kapsamında aldığı önlemler doğrultusunda tedarik zinciri ve lojistik süreçlerinde aksamalar, kırılmalar meydana geldi. En büyük tedarikçi konumundaki Çin’den tedarik yapan üreticiler bu ülkede üretimin durması ile sıkıntı yaşadı. Bu da aslında tüm dünyaya yerli üretimin ve tedarik çeşitliliğin ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Tüm olumsuzluklara rağmen ihracatımızı durdurmadık ve bakanlığın önerileri doğrultusunda farklı lojistik kanallarımızı kullanmaya çalıştık. Özellikle bu süreçte demiryolu, hava kargo taşımacılığı ve denizyolu daha fazla öne çıktı. Karayolu taşımacılığında ise tampon bölge oluşturularak temassız ticarete devam edildi.”
İhracatçıların hava kargo kullanımını artırmak ve lojistik maliyetlerini azaltmak için TİM ve THY arasında indirimli hava kargo taşımacılığına yönelik önemli bir iş birliği de yapıldı. Turkish Cargo, 22 ülkede 28 destinasyona genel kargo taşımacılığında 2021 yılı mart ayı sonuna kadar yüzde 10 ile 30 arasında indirim uygulayacak.
Türkiye, son dönemde ADR, RID, IMDG-Kod, DGR gibi uluslararası mevzuatlara uyum çalışmalarını hızlandırarak küresel pazarda rekabet gücünü artırdı. Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) yetkileri, uygulama konusunda ise hala sektörde önemli sıkıntılar olduğunu dile getiriyor. Yetkililer, “Özellikle ulusal şirketlerde arzu edilen etkin farkındalık ve bilinç düzeyine henüz ulaşılamadı Yapılacak etkin denetimlerle sektörün daha iyi bir noktaya geleceğini ümit ediyoruz” diyor.
UND’nin dikkat çektiği konulardan biri de sürücü eğitimleri konusunda. Yılda en fazla 4 kez merkezi sistemle yapılan sınavların, eğitimin hemen sonunda yapılması gerektiği vurgulanıyor. Ayrıca eğitimlerin pandemi sürecinde olduğu gibi normal zamanlarda da online olarak yapılabilmesine imkan tanınması isteniyor. Çünkü, özellikle başvuru yapması ve sınav ücretini ödemesine rağmen uluslararası taşımalarda faaliyet gösteren sürücülerin sınava girme oranının son dönemde yüzde 40’a yakın azaldığı belirtiliyor.