Tek bir modelimizin markamızın önüne geçmesini istemiyorum/
PATEK Philippe’nin Türkiye Temsilcisi Tektaş’ın Yönetim Kurulu Başkanı Shelly Ovadia, Patek Philippe Başkanı Thierry Stern’in “Neue Zürcher Zeitung” (NZZ) ile yaptığı bir söyleşiyi gönderdi.
Stern, Patek Philippe’nin “Nautilus 5711” in üretimini durduracağına ilişkin haberler üzerine gerçekleşen söyleşiye şöyle girdi:
- Tek bir modelin koleksiyonumuzun yüzde 50, hatta daha fazlasını oluşturmasını ve Patek’in imajının üstüne çıkmasını istemiyorum.
Geçmişte de buna benzer örnekler yaşadıklarını belirtti:
- Geçmişte tek bir modelin çok sayıda örneğini ürettiğimiz oldu. Bunun yeniden olmasını istemedim.
Müşterilerine karşı yükümlülüklerine işaret etti:
- Müşterilerimin aldıkları saatlerin değerlerini koruduklarından emin olmam gerek. Nadirlik, bunun anahtarlarından biridir. Patek’e yatırım yapan müşteriler için bu önemli.
Ardından ekledi:
- Bir modelin üretimini durdurduğumuzda yeni bir model yaratma fırsatımız oluyor. Yerimizde duramayız. Gelişip evrilmeli ve insanları etkilemeye devam etmeliyiz.
Üretimi durdurma kararının açıklanmasından sonra Nautilus fiyatlarının “gri piyasa” da daha da yükseldiğine dikkat çekti:
- Sanıyorum bu, oyunun bir parçası. Aranan bir model piyasadan çekilince “paralel ticaret” bu durumdan yararlanır. Bunu engellemeye çalışıyorum ama ekibimle her şeyi kontrol edemem.
Nautilus 5711’i hâlâ az sayıda dağıtmayı sürdürdüklerini dile getirdi:
- Tabii ki binlerce saatten bahsetmiyoruz. Perakendecilerimiz müşterilerimize, “Bu, Patek Philippe’nin kusurudur. Yeterli sayıda üretim yapmıyor” diyebilir. Ayrıca üretimi neden durdurduğumuzu açıklayabilir.
Nautilus dahil yılda 60 bin saat ürettiklerini kaydetti:
- Nautilus 5711’leri az sayıda halen üretiyoruz ama yakında sona erecek. Stern, “Nautilus 5711’den sonra ne geliyor?” sorusunu şöyle yanıtladı:
- Böyle bir modeli, tezgaha yeni işler koymadan sonlandıramazsınız. Özel saat modellerine küçük bir sürprizle veda etmek istiyoruz. 5711 için, içinde bazı farklılıklar barındıran bir veda serisi olacak.
Bazı modellerde aralarından biri harika olsa bile çok baskın noktaya geldiğinde tehlike yarattığını savundu:
- İnsanların zevkleri birden bire değişebilir ve o zaman sunacak alternatifimiz olmaz. Ne pahasına olursa olsun Patek’in bu duruma düşmesini engellemek istiyorum.
İnsanların çelik saatleri her zaman seveceklerini kaydetti:
- Çelik saatler daha ucuz olduğu için de seviliyor, daha kolay satılıyor. Ancak, çok fazla çelik saat üretirseniz, sonrasında altın ve platine dönmeniz zor olur. Bazı markalar 1970’lerde bunu yaşadı. Bir daha altın saat satamadılar. Malzemeleri dengede tutmak önemli.
Karbon ve titanyum gibi malzemelere bakışını paylaştı:
- Kasa söz konusu olduğunda karbon benim için bir adım geriye gitmek olur. Altın ve platin ligine girmek için çok çalışmak zorunda kaldık. Bizim bulunmamız gereken yer altın ve platin ligi.
Çok satan bir modelin üretimini “markanın ağırlığını
korumak” için durdurmak, kolay bir karar olmasa gerek…
Patek Philippe’in uyguladığı bu yöntemden marka yaratıcıların, perakendecilerin çıkarması gereken dersler var değil mi?