Orta vadede hisse cazibesini koruyor
Son dönemde küresel büyümeye yönelik olumlu beklentiler ve emtia fiyatlarındaki yükseliş enflasyon endişelerini artırdı. Bu nedenle ABD’de 10 yıllık tahvil faizleri hızla yükseldi. Risksiz varlıkların cazibesinin artması hisse senedi gibi riskli varlıklardan çıkışlara neden oluyor. Bu süreçten gelişmekte olan ülke para birimleri de olumsuz etkileniyor. Son günlerde yaşanan çalkantının temel nedeni bu. Borsa İstanbul’da kısa vadede 1.500 puanın altında kalındığı sürece satış baskısı sürebilir. Volatilitenin yüksek olduğu bu tür dönemlerde yatırımcılar temkinli olmalı.
Enflasyon ve tahvil faizleri şu aşamada izlenecek ana gündem maddeleri. Tahvil faizlerindeki düşüş toparlanma yaratacaktır. Orta vadede hisse senedi tarafından olumlu beklentimizi koruyoruz. Ancak hisse seçiminde daha seçici olunmalı. Orta vade için alım fırsatı olarak değerlendirilebilecek rakamlar var. Mart ayının ikinci haftasında ekonomi yönetiminin açıklayacağı reform paketi de izlenecek. Böyle bir ortamda orta vadeli portföylerin yüzde 40’ı hisse senedinden oluşabilir. Portföylerde yüzde 30 mevduat gibi sabit getirili araçlara yer verilebilir. Bu yatırımcılara hareket alanı yaratacaktır. Hem kurlardaki hem de altının onsundaki olası artışlar için portföylerde yüzde 20 gram altın tutulabilir. Geri kalan yüzde 10 da eurobondlara ayrılabilir.