‘Yeşil Mutabakat’ için finansmana ihtiyaç var
Dünyada yeniden gündemin ilk sıralarına oturmaya başlayan “yeşil dönüşüm” ve “sürdürülebilirlik” konusuna nasıl yaklaşmak lazım? AB’nin ilan ettiği “Yeşil Mutabakat”a hazır mıyız?
Yeşil dönüşüm ve sürdürülebilirlik, yalnızca ülkemizin değil tüm dünyanın gündeminde yer alan önemli bir dönüşüm projesi. Tüm sektörlerimizi sürdürülebilirlik koşullarında üretime zorlayan Yeşil Mutabakat düzenlemesi, AB ile ticarette olduğu gibi tüketici eğilimini de hızla dönüştürüyor. Başta maden kömürü, demir-çelik, alüminyum ve çimento, tekstil ve hazır giyim eşyaları, kimyasal maddeler, sentetik kauçuk, cam ve cam ürünleri, seramik eşya ve kağıt hamuru sürdürülebilirlik konusunda öncelikli sektörlerdir.
Firmalarımızın üretimde en az karbon salımı, yenilenebilir enerji kullanımı, enerji verimliliği, en az su tüketimi, sıfır atık ve atıkların çevrimi konularına ağırlık vermesi ve bu alanlarda önemli yatırım yapmaları bekleniyor. Birçok firmamız son yıllarda sürdürülebilirlik, enerji verimliliği, dijitalleşme ve elektronik ticaret ile akıllı üretim alanlarına yöneldi. Ancak uyum süreci aynı zamanda yüksek yatırımları ve dolayısıyla finansman ihtiyaçlarını da ortaya çıkardı. Avrupa Birliği’nin bu süreci 750 milyar Euro gibi bir kaynak ile desteklediğini de dikkate aldığımızda ihtiyaç duyulan finansman daha iyi anlaşılacaktır. Ülkemizde de yeşil dönüşüme ayak uydurabilmek için firmalarımıza ve sektörlerimize finansman desteklerinin sunulması gerektiği inancındayım.