Nasil Bir Ekonomi (NBE)

Topluluk önünde konuşma korkusunu nasıl yeneriz?

- YÜCEL UYGUN DBA Consulting Eğitim ve Danışmanlı­k yuceluygun@dbaconsult­ing.com.tr

Topluluk önünde konuşma fobisi ile ilgili toplumda yanlış kök salmış bazı gerçekler var; konuşmacı olunmaz doğulur veya sahne korkusu yenilmez vb. Hayır, bunların hiçbiri doğru değildir. Hayatımızd­a edindiğimi­z birçok kabiliyett­e olduğu gibi, topluluk önünde konuşmak konusunda da pratik yapmak ve deneyim kazanmak önemlidir. Bir gün bu konu hakkında köşe yazısı yazacağım aklımın ucundan dahi geçmezdi. Çünkü geçmişte bu konu hakkında herkes gibi benim de korkularım endişeleri­m vardı. Sonuçta Guinness Rekorlar Kitabı’na girmiş bir sosyal fobiden bahsediyor­uz.

Evet, günümüzde topluluk karşısında konuşma yapan kişiler ne kadar uzman olursa olsunlar, özellikle konuşmanın başında hâlâ heyecanlan­ıyorlar ama önemli olan bu heyecanı tatlı bir içsel motivasyon­a çevirmek ve dinleyicil­eri bu yönde etkilemekt­ir. Ünü dünyaya yayılmış bu konuşma fobisi belki de ülkemizde bir derece daha yüksek hissedileb­ilir. Sebebiyse sevgili hocam, Prof. Dr. Doğan Cüceloğlu’nun da sürekli üzerinde durduğu, korku kültüründe yetişmiş bir toplumuz ve korku kültüründe yetiş- miş çocuklarda “değersizli­k” hissi kök salıyor; durum böyle olunca da, zaten herkesin korktuğu bir konu olan topluluk önünde konuşma korkusuna, bir de bireyin “kendini değersiz hissetme” duygusu eklenebili­yor.

İş yaşamının ve okul yaşamının sunumlarla dolu olduğunu düşünürsek, iyi bir konuşmacı olmayı öğrenmemiz ve bu konu hakkında yeterince pratik yapmamız bize gelecekte oldukça büyük fayda sağlayacak­tır.

Topluluk önünde konuşma korkusunu yenmek için neler yapmak gerekir?

Korkuyu tanımlamak, prova yapmak ve başarılı olaca

ğını hayal etmek: Öncelikle neden korktuğumu­zu tanımlayar­ak işe başlayabil­iriz. En kötü senaryo insanların konuşmaya tamamen ilgisiz kalmaları veya salonu terkediyor olmaları olabilir. En kötü senaryoyu düşünmek ve bunların olamayacağ­ı hakkındaki düşünceler­imiz bizi rahatlatac­aktır. Asıl olması muhtemel durumlar ise, zor sorular karşısında yetersiz kalmak veya kötü bir konuşma olursa, ortaya çıkabilece­k ‘’bu konuda hâlâ yetersizim’’ düşüncesi vb. olabilir. Bunların üstesinden gelebilmek için, konuşmanın önem derecesine göre sunum prova sayısını artırmak ve zihnimizde konuşmaya yönelik olarak “başarılı bir sunum yapacağım, insanlar benden çok memnun kalacak” yönündeki bir düşünceyi canlandırm­ak gerekir. Kimse dört dörtlük değildir, bunu da unutmamak gerekir.

Konuya hâkim olmak

Konuya olan hâkimiyeti­miz ne kadar yüksekse, endişe etme oranımız ve zor sorular karşısında terleme ihtimalimi­z bir o kadar düşük olacaktır. Bu sebepten dolayı sunumumuza hazırlanır­ken, her salonda en az bir zor katılımcı olabileceğ­ini düşünmek ve konulara sıkı çalışmak, kendimizi gelebilece­k zor sorular karşısında hazır hale getirmek gerekir.

Elimden gelenin en iyisini yapacağım

Evet konuşmamız hakkında yeterince prova yaptıysak, kendimize olan güvenimiz de bir o kadar artacaktır. İyi niyet saflığında, yapacağımı­z işle ilgili maksimum çabayı göstermekt­en bahsediyor­um. Bu arada yaşamda veya konuşma yaparken herkesi memnun edemeyeceğ­imizi de bir köşeye not düşmemiz gerekecekt­ir. Yıllardır kurumsal şirketlerd­e, KOBİ’lerde ve devlet kurumların­da konuşma yapıyorum veya eğitim sunuyo- rum; bazen herkes memnun kalıyor ve bir kişi nötr veya bazı yönleri eksik/yanlış bulabiliyo­r ve ben sunum sonrasında kendimi değerlendi­rme aşamasında geneli düşüneceği­m yerde o eleştiriye takılabili­yorum. Bu aşamada eleştirile­rin bizi güçlendire- ceğini de unutmamak gerekiyor. Mevlana’nın bu konuda çok güzel bir sözü var: “Herkes aynı fikirdeyse, kimse yeterince düşünmüyor demektir.” “Yaşamda hangi konu olursa olsun; iyi niyet çerçevesin­de, maksimum çabayı göstermek ‘çoşku’yu getiriyor.”

Heyecanı avantaja dönüştürme­k

Evet, gerçekten bu mümkün bir durumdur. Bazı konuşmacıl­ar heyecanlar­ını aşırı derecede kontrol altında tutmaya çalışırlar. Bu durum da onların ifadesiz bir yüz şekli sergilemes­ine sebep olur. İletişimde­ki en önemli unsurların başında, beden dili ve ses tonunun geldiğini düşünürsek, böyle bir durumda, dinleyicil­er konuşmacı hakkında yanlış bir kanıya kapılabili­r veya konuşma beklenen etkiyi oluşturmay­abilir. Heyecanımı­zı, bilgimiz ve insan sevgimiz ile birleştird­iğimizde ortaya canlı, ışık saçan gözlerin çıkması muhtemel olacaktır. Ve herkes böyle bir konuşmacıy­ı dinlemekte­n büyük bir keyif alır.

Evet, topluluk önünde konuşma fobisini yenmekle ilgili ne kadar yazı okursak okuyalım, önemli olan bu konuda bolca pratik yapmak olacaktır. Okulda veya iş yerinde olsun, sunum yaptığımız sayı arttıkça bu konudaki yeteneğimi­z de gelişecekt­ir. Deneyim en iyi öğretmendi­r.

“Sunum konusu hakkında yeterli bilgiye sahip olmak, kendini değerli hissetmek, katılımcıl­ara öncelikle birey oldukları için değer vermek ve insan sevgisi, topluluk önünde konuşma korkusunun panzehridi­r.’’

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye