DEĞIŞIM ZAMANI.
Tasarımcı iç mimar Hakan Helvacıoğlu’nun, 1900’lerin başında inşa edilmiş tarihi bir Ceneviz apartmanında yer alan ofisi.
Tasarımcı iç mimar Hakan Helvacıoğlu’nun Çukurcuma’daki yeni ofisindeyiz. 1900’lerin başında inşa edilmiş tarihi bir Ceneviz apartmanında yer alan ofis, zamansız kurgusunun ardında stil sahibi detaylar barındırıyor.
Yeni ofisiniz için Çukurcuma’yı seçmenizin belli bir sebebi var mı? 13 yıl boyunca Gümüşsuyu’nda İndigo Apartmanı’nda steril bir ortamda çalıştık. İlerleyen zamanlarda lokasyon ve bağlantılar açısından kolay ulaşılabilirliğin dışında bir artısı kalmadığını hissettik. Bu yüzden yer değiştirme kararı aldık. Belki bizim de katkımızla ‘Design Zone’a dönüşebilecek en potansiyel yer olarak Çukurcuma’yı gördük. Tasarımcı, antikacı ve esnaf yer değiştirse de yine aynı kabukta kalan, yaratıcılığı besleyen bu bölgenin zenginliği, karakteri ve steril olmayışı, bu dönemki ofis yeri arayışımda çok etkili oldu.
Bulunduğunuz tarihi bina ve dairenin mimari kimliğinden bahseder misiniz? Tipik bir Ceneviz Apartmanı’ndayız. Taş yığma, yarı kagir ve 1900’lerin başına dayanan bir geçmişi var. Art Nouveau’ya öykünen bir tavrı var ancak bu caddedeki çoğu bina gibi maalesef çok hor kullanılmış, yıpranmış ve özelliğini nispeten yitirmiş. Ama her halükarda yine de kişilikli diyebilirim. Ofis olarak giriş katındayız. İki ayrı daireye bölünmüş bu katta arka caddeye bakan bölümdeyiz. Yaklaşık 75 m2 olan ofiste bir orta alan, iki oda, mutfak ve tuvalet var. Bizden önce burası Modern Tarih’in sahibi Davit Meşulam’ın eviydi. Ondan önce de mal sahibi olan seramik tasarımcısı Mehmet Kutlu’nun atölyesiymiş. Hatta bir ara tekstil stüdyosu da olmuş.
Yaptığınız iç mimari çalışmalar neler? Kendi dekorasyon stilinizi buraya nasıl yansıttınız? Benden önceki kullanıcı, bu daireyi kiraladığında mimari ögelerini ön plana çıkararak karakter katmak istemiş. Volta tavan ve ahşap zeminleri koruyup bazı duvarların tuğlalarını çıkarmış, planda da değişiklikler yapılmış. Hatta mutfak ve banyo dahil, karakter katan endüstriyel detaylar ilave etmiş. Özellikle mutfaktaki bakır ve demir üretimler ondan yadigar. Ben taşınır
ken tüm bu detayları biraz sadeleştirip geliştirdim. Hatta ihtiyaçlarımız için metal raf imalatları ilave edip toparladım. Alt yapıya dokunmadığımızdan onun beyaz, grafit grisi ve koyu ahşap tonlarını koruduk. Siyah ve ahşap ile devam ettik. Tablolarım zaten yeterince renkli… Salon pencerelerimiz hem güvenlik, hem de estetik açıdan keyif veren demir kepenkli. Arka odada, mutfak separasyonunda ve banyoda kontür olması açısından kumaş sıcaklığını kullandım. Volta tavanlarda raylı spotlar en uygun çözüm oldu. Bazı noktalarda eski plafoniyerlerimi de kullandım. Kendi evimde yalın, monokrom tonlamalarda 60’lı yılların stili hakimken, eski ofisimde eski alışkanlıklarımın mirası klasik, iddialı mobilya, aksesuar ve sanat eserleri vardı. Bu mekana taşınmaktan ziyade sığmaya çalışırken, kitaplarım her odada tepe raflarının ihtiyacını doğurdu. Elimdeki tüm tabloları da tezat katacak şekilde asınca, boş bir tuvale en iddialı darbeyi atmış oldum. Her şey doğaçlama oldu, diyebilirim. Gündeminizde neler var şu sıralar? Hakan Helvacıoğlu Design Co. olarak 2019’un son çeyreğinden beri değişim içindeyiz. Buraya taşındık ve birkaç bina yanda yer alan Modern Tarih mağazasıyla bir işbirliğine başladık. Hakan Helvacıoğlu Studio olarak tasarladığım ürünlerim orada satışa sunuluyor. Ayrıca mağazaya yeni bir mekan düzenlemesi de yaptım. Devam eden çeşitli projelerim var. Mardin’deki butik otel projemiz ‘Arura’ beni çok heyecanlandırıyor. Proje sahibi Hakan Irmak ile ilk etabın 2 Ekim 2020’de başlayacak olan beşinci Mardin Bienali’ne yetişmesini hedefliyoruz. Aynı zamanda İstanbul’da farklı özel konut projelerimiz, Zorlu’da bir ev-ofis projemiz var. Londra’da yeni oluşumlarımız da yolda... Hakan Helvacıoğlu Studio için önümüzdeki günlerde neler planlıyorsunuz? Ürün tasarımlarını geliştirmek hedefim… Aydınlatma, halı ve mobilya tasarımlarıma ilaveler yapmak ve yeni kumaş koleksiyonumu paylaşmak istiyorum. Stil sizce ne demek; nasıl yorumlarsınız? Kişisel birikim, zevk ve tavır bütünlüğü benim için stildir. Tüm dışavurumların karakteristik olanıdır.
En çok hangi dönemin tasarımları sizi etkiliyor? Kariyerimin büyük bölümünde projelerime klasik tarz antika parçalar kattım. Ama bunu yaparken dönem ve stilleri bilerek sentezler yaptım, yorumlar kattım. Klasik Fransız mobilyalarını göz ardı edemem çünkü onlar moderne ilham verdi. Ancak, endüstriyel dönem başlangıcı ilk modernistlerden Eileen Gray, Eames, Buggatti ve tüm Art Deco tasarımlar, modernizmin en güçlü temelleri oldular. Gerisi onların tekrarı sadece…