SINIRSIZ DÜŞÜNCELER.
Tophane’de, eski bir çikolata fabrikasından dönüştürülen binadaki Serdar Vardar’ın stüdyo dairesi.
Tophane’de, eski bir çikolata fabrikasından dönüştürülen binadaki stüdyo daire, ev sahibi Serdar Vardar’ın tek bir bakışta tamamına hakim olabileceği şekilde planlanmış. Sıcak detaylarla desteklenen modern kurgu, ev sahibinin yaşam stilini konfirme eder nitelikte.
Bina yenilenirken mimarın hazırladığı plan üzerinde çok büyük değişiklikler yapmadan, ev sahibinin istediği birkaç detayla açık plan bir düzenleme yapılmış. Yeşil Componibili komodin Kartell’den, kahverengi deri kanepe Archidecors’tan alınmış.
‘ASLINDA HER ŞEYİ İNTERNET ÜZERİNDEN ALIYORUM. FİZİKİ OLARAK HİÇBİR ŞEKİLDE MAĞAZALARA GİTMİYORUM; BUNUN İÇİN VAKTİM YOK. BU ŞEKİLDE ÖLÇÜLERİ, RENKLERİ, DOKULARI EŞLEŞTİRMEK ÇOK DAHA PRATİK.’
SERDAR VARDAR
Stüdyo denildiğinde aklımızda tek bir odadan oluşan daireler ve minimalize edilmiş yaşam alanları canlanıyor fakat Serdar Vardar’ın Tophane’deki evi bu kalıpların çok dışında, aslında her alanı ayrı bir oda olarak planlanabilecek bir evin tüm sınırlarının ortadan kaldırılarak, stüdyo daireye dönüştürüldüğü, oldukça ferah ve geniş bir versiyonu olarak karşımıza çıkıyor. İçeriye adım atar atmaz evin tamamına hakim olmanın mümkün olduğu, özellikle renk kullanımı ve örgü tekstil ürünleriyle sıcak, yaşayan bir ev atmosferinin hissedildiği modern dairenin hikayesini çekimde bize eşlik eden ev sahibinden dinliyoruz. İnternette henüz inşaat aşamasındayken gördüğü ev için ‘Burası tam anlamıyla hayallerimin eviydi.’ diyerek anlatmaya başlıyor Serdar Vardar taşınma ve yerleşme hikayesini. ‘Bina eskiden bir çikolata fabrikasıymış ve mal sahipleri yenilerken konuta dönüştürmeye karar vermişler. Ben de inşaat halindeyken geldim, gördüm ve tam olarak istediğim ev olduğunu anladım. Mimarın hazırladığı plan üzerinden ufak dokunuşlarla istediğim hale dönüşmesini sağladık. En başta evin 1+1 olmasını istedim. Yaşadığım mekana oturduğum yerden hakim olmak istiyorum, bu evin en sevdiğim özelliği de bu. Nerede olursam olayım tüm eve hakimim. Sadece yatak odasının sürgülü kapısını her biri farklı renklerde camlar kullanarak, kapatıldığında mahremiyet hissi yaratsın diye ekledik.’ diyor.
Daireyi duvarlarla bölmese de hem dekoratif, hem işlevsel köşelere ayıran ev sahibi, yemek ve çalışma bölümünü, mutfak ve salonu tek bir bütün içerisinde net bir biçimde ayırmış. Tasarım ve iç mimariye dair bir eğitimi ya da yönelimi yokken evini kendi dekore eden ve bu aşamada herhangi bir profesyonelle çalışmayan ev sahibinin bu sürecini ilginç kılan, her şeyi internet üzerinden halletmiş olması. ‘Fiziki olarak hiçbir şekilde mağazala
Renklerin ve dokulu tekstil ürünlerinin karakterize ettiği daire, modern formlar ağırlıklı olacak şekilde, mümkün olduğunca az eşyayla şekillenmiş. Ahşap yemek masası, bank ve kitaplık Crate&Barrel henüz Türkiye’de satışa devam ederken alınmış.
Ada ünitesi sayesinde salonla ayrışan mutfakta, ev sahibi kişisel kullanımına göre birkaç değişiklik yaptırmış ve materyal olarak metal dokulara ağırlık vermiş.
ra gitmiyorum, internet üzerinden bulduğum evimi, yine internet üzerinden dekore ettim. Bazen arkadaşlarım şaşırıyor, online alışveriş yapıyoruz ama TV ünitesinden salıncağa kadar her şeyi internet üzerinden mi alacağız? diye soruyorlar ama vakit en değerli şey ve benim için ölçüleri, renkleri, dokuları ve farklı stilleri bu şekilde eşleştirmek çok daha pratik. Mobilya mağazaları showroom’larına davet ediyor; ürünlerini görmemi, renk kartelasından rengi seçmemi istiyorlar. Benim buna vaktim yok, ürüne zaten karar vermiş oluyorum, kartelayı da online ilettiklerinde rengini seçip, siparişimi tamamlamış oluyorum.’ diye anlatıyor. Asıl mesleği finansal danışmanlık olan ev sahibi, arkadaşlarının teşvik etmesiyle kendi evini ve de farklı mekanları dekore edip kiralamaya başlamış. ‘2019 yılında bir Amerika seyahati planlamıştım, arkadaşlarım öncesinde de bu evde kalmak ya da çekim mekanı olarak kullanmak istiyordu. Yaşadığım yer olduğu için pek sıcak bakmıyordum. Seyahat öncesi evimi kiralamaya zorladı bir arkadaşım ve ben Amerika’dayken çok fazla misafir ağırladım. Yasalarına uymak kaydıyla bu işi yapmak yatırım açısından bana çok hızlı dönüş sağladı.’ diyor ev sahibi. Bu şekilde iç mimari ve dekorasyon aşamalarının parçası olduğu çeşitli projeler gerçekleştirmeye başlamış Serdar Vardar. Kendi evi dışında bir mekan ya da ev hazırlığındayken her ne kadar profesyonel mesleği olmasa da sezgileriyle hareket etmek üzere önce mutlaka boş halinde birkaç gece geçirip, neyin nasıl yerleşmesi gerektiği, neye ihtiyacı olduğuna dair bir ön çalışma yapıyor ve o deneyim üzerinden evlere şekil veriyormuş. Şu an yeni bir ev hazırlığında olan ev sahibi, bu şekilde farklı stilleri de deneyimleme imkanı bulurken, kendi yaşadığı Tophane’deki dairesinde modern formların dışına çıkmayıp, yalnızca renk ve dokulu tekstil ürünleriyle sıcak bir ev atmosferi yaratmayı tercih etmiş.
‘YAŞADIĞIM MEKANA OTURDUĞUM YERDEN HAKİM OLMAK İSTİYORUM, BU EVİN EN SEVDİĞİM ÖZELLİĞİ DE BU. NEREDE OLURSAM OLAYIM TÜM EVE HAKİMİM.’
SERDAR VARDAR