TEKNOLOJİ DOĞA SENTEZİ
Başarı için zamanın ruhunu yakalamak lazım, derler. Oysa artık zamanın değil, anın ruhu var. Yakala yakalayabilirsen. Yapay zeka, artırılmış gerçeklik derken hayatımıza şimdi de Internet of Things girdi. Nesnelerin İnterneti diye çevriliyor türkçeye, ismine bakarak ne olduğunu tahmin edebilen beri gelsin. Bu yüzden çevirmeye çalışmadan IOT diyelim gitsin. Nedir, anlatalım. Kısaca bilim kurgu filmleri çağına hoşgeldiniz. Hani şu insanın işini kolaylaştıran yapay zekanın önünde sonunda dünyayı ele geçirdiği filmler… İşin sonu oraya gider mi şimdilik bilmiyoruz, ancak internetin veri alıp analiz edip aksiyon alabilme kabiliyetine kavuştuğu insansız akıl çağına giriş yaptık bile. IOT, insan yapımı varlıkların interneti insan ve dünya yararı için insandan bağımsız kullanmaları anlamına geliyor. Örnek mi? Uçsuz bucaksız tarlalarda ekinin tam olarak ne zaman ve ne kadar suya ihtiyaç duyduğunu ölçüp bu bilgiyi analiz edip kendi kendine gerekli miktarda suyu veren bir sistem düşünün. Bir sonraki aşama, hava tahminlerini de göz önünde bulundurup ertesi gün yağış bekleniyorsa sulama yapmama kararı alan bir akıllı sistem… Sonuç, minimum doğal kaynak kullanımıyla maksimum verim. Ütopik mi geldi, değil. Bunun ev ölçeğindeki versiyonu olan akıllı saksılar son yıllarda tasarımcıların ilgi odağı. Topraksız yani hidroponik tarım da mimarların ilgi alanında, zira bu işe özel inşa edilen binalarda meyve sebze yetiştirilmeye başlandı bile. Biraz daha ileri gidersek önümüze yepyeni bir alan çıkıyor: Nöromimarlık. İnsanın beyin aktivitesi ve fizyolojik tepkilerini inceleyip verileri çevredeki başka akıllı sistemlere aktarabilen bir teknoloji. Nöromimarlık, günümüzde daha çok giyilebilir/ takılabilir teknoloji ürünlerinde gördüğümüz bu sistemi akıllı binalarla, iç mekanlarla birleştirecek. İç mekânda kişinin duygu durumuna göre değişen ışık, renk ve koku gibi unsurlar aklınıza gelsin. Başka bir örnek de örneğin kalp atışımızı, fizyolojik durumumuzu takip edip bayılma, kalp krizi geçirme gibi sağlık sorunlarını tespit edebilen, kendiliğinden yardım çağırma kabiliyetine sahip ultra akıllı evler. Bu şekilde insan sağlığı ve iyi yaşam konusunda etkin mekanlar, binalar, şehirler yaratmak mümkün olacak. 2019 Milano Tasarım Haftası’nda bunun ilk örneğini görmüştük. Bir Google uygulaması, içine girdiğiniz üç farklı odanın renk, oran, ışık, koku, malzeme ve içerideki sanat eserlerine vücudunuzun nasıl tepki verdiğini ölçüp hangi odanın sağlığınıza daha iyi geleceğini söyleyebiliyordu. Bu ve buna benzer örnekleri heyecanla bekliyoruz. Üç boyutlu sanat; tasarım ve bilimi bir araya getiren her türlü ürün bu trendin takipçileri arasında.