80’LERİN İZİNDE CESUR GEOMETRİ
Hacimli ve kıvrımlı formları, grafik desenleri ve güçlü renk paleti ile kolayca hafızalarda yer eden bir evdeyiz. İlhamını 80’li yılların tasarımlarından alan Jen Talbot imzalı projede, geçmişin güzellikleri bugünü şekillendiriyor.
KÜRE, DAİRE VE SİLİNDİR FORMLARININ YARATTIĞI GÖRSELLİK, RAHATLIK HİSSİNİ PEKİŞTİREN BİR GÜCE SAHİP.
Şikago’nun Bucktown semtinde yer alan bu evin her karesi akılda kalmayı, şaşırtmayı ve merak ettirmeyi başarıyor. Şikago’nun ünlü gayrimenkul yatırım şirketi Becker Ventures’un ortaklarından Carrie & Terry Meghie çifti ve iki erkek çocukları için tasarlanan ev, modernizmi sofistike bir bakış açısıyla ele alıyor. Becker Entertainment adlı ikinci şirketlerinin çatısı altında Şikago Hard Rock Hotel ve St. Jane Hotel gibi lüks otelleri de yöneten çift; bu otellerin yapım aşamasına birebir dahil oldukları için tasarım, mimarlık konularında bilgi ve donanım sahibi olmuşlar. Özetle, ne istediğini çok iyi bilen ev sahipleri; profesyonel hayatına enstalasyon sanatçısı olarak adım atan Jen Talbot ile iş birliği yapmaya karar vermişler. Sanatsal bakış açısının altını imza attığı her projede çizen Jen Talbot, Bucktown Modern adını verdiği bu evde 80’li yılların tasarımları ve yaşam stilinden ilham aldığını söylüyor. ‘Carrie de, ben de 80’lerde genç olmanın ne anlama geldiğini çok iyi biliyoruz... Neon renkler, kıvrımlı formlar, üçgeni-eğrisi bol desenler ile maksimalizmin zirve yaptığı 80’ler kesinlikle eğlenceliydi.’ Maksimalizm denizine daldıktan sonra bu yılların sadece en zarif ve sofistike yönlerini projeye taşıyan Talbot, gelecek ile bağ kuran bir nostalji üzerinde yoğunlaşmış. 80’li yılları çıkış noktası olarak seçip, bu zaman yolcuğunun sonunda rafine bir stil yaratmanın hiç de kolay olmadığını itiraf eden tasarımcı, ‘Carrie moda ve dekorasyon konusunda inanılmaz zevkli olmasına rağmen, kontrolü tümüyle bana bıra
KIYMETLİ VE NADİR BULUNAN VINTAGE TASARIMLARI, GÜNÜMÜZ MOBİLYALARI İLE BİRLİKTE KULLANAN JEN TALBOT, 70’LER VE 80’LERE AİT BAZI ANONİM PARÇALARI DA KİŞİSELLEŞTİREREK PROJEYE TAŞIMIŞ.
karak motivasyonumu ikiye katladı’ sözleriyle de ev sahipleri ile arasında gelişen güven duygusundan bahsediyor.
2013 senesinde inşa edilen yapı, Jen’in daha önce üzerinde çalıştığı evlerin inşaat yılı ve tarzları ile kıyaslandığında nispeten yeni sayılabilir. Dönem yapıları üzerinde çalışmak konusunda el ve göz alışkanlığına sahip olduğunu söyleyen tasarımcı, bu projede daha farklı bir metot kullanmış. Referansı 80’ler olan bu projede zor bir formüle imza atarak, gelip geçici görünebilecek tüm tuzaklardan uzak durup zamansız kurgular yaratmayı başarmış. Bu başarının sırrının doğru bir bakış açısıyla seçilen vintage parçalarda gizli olduğunu söylüyor. ‘1980’li yıllara ait Gucci ya da Dior bir takım bulduğunuzu düşünün... Kalıbı ve kumaşındaki kalite, o takımı 2020 senesinde bile geçerli kılar’ sözleriyle vintage tasarımların zamansızlığından bahsediyor. Eski kıymetli tasarımları, günümüz mobilyaları ile birlikte kullanan Jen Talbot, 70’ler ve 80’lere ait bazı anonim parçaları da kişiselleştirerek projede değerlendirmiş. Hacimli ve kıvrımlı formuyla yeşil yatak, Giovanni Offredi’nin 1973 yılında Saporiti Italia için tasarladığı Sail sandalyeler ve toz pembe ya da zümrüt yeşili kumaşlarla kaplanmış 80’li yıllara ait kanepelerin aynı senaryoda yer almasının yarattığı heyecan; bu projenin alametifarikası kabul edilebilir.
Çoklu ve güçlü bir renk paleti kullanmaktan asla çekinmeyen tasarımcı, bu cesaretinin temelinin sanatla ilgilendiği yıllara dayandığını söylüyor. Renk konusundaki cesaretinin yanı sıra desen, doku ve ölçeklendiremeye de eşit bir biçimde önem veren Talbot; iç mekan projelerini tamamlarken son aşamada onlara kendi ürettiği bir enstalasyona bakar gibi baktığını ve ince ayarları da o gözle yaptığını belirterek, projedeki muhteşem detayların sırrını da bizimle paylaşmış oluyor.
Bodrum katta yer alan bu oda aile bireylerinin buluşma noktalarından birisi. Coquette adlı duvar kağıdı Kelly Wearstler, duvardaki sanat eseri ise Angela Chrusciaki’nin bir eseri. Mavi ve yeşil tonlarında kadife kumaşla kaplanarak yenilenen modüler oturma birimi, 80’li yıllara ait eski bir mobilya.
EV SAHİBİ CARRIE, HAYALİNDEKİ EVİ ŞU CÜMLEYLE ÖZETLEMİŞ: ‘KELLY WEARSTLER TASARIMLARI İLE 80’Lİ YILLARA AİT MOBİLYALARIN, SOFİSTİKE-MODERN BİR BAKIŞ AÇISIYLA AYNI ÇATI ALTINDA BULUŞMASINI İSTİYORUM.’
JEN TALBOT, ZORU BAŞARARAK REFERANSI 80’LER OLAN BİR PROJEDE, GELİP GEÇİCİ GÖRÜNEBİLECEK TÜM TUZAKLARDAN UZAK DURUP ZAMANSIZ KURGULAR YARATMAYI BAŞARMIŞ.