Yeni hayat.
Seramik sanatçısı Nuray Ada’nın Tünel’de geçirdiği 19 yılın ardından taşındığı Valikonağı üzerindeki evi ve Sıraselviler Caddesi’ndeki atölyesi.
Seramik sanatçısı Nuray Ada’nın Tünel’de geçirdiği 19 yılın ardından taşındığı Valikonağı üzerindeki evi ve Sıraselviler Caddesi’ndeki atölyesi, onun bundan sonraki yeni hayatının da başlangıcı olmuş.
Nuray Ada’nın evi
Hayatının 19 yılını Tünel’deki ev ve atölyesinde geçiren Nuray Ada için Nişantaşı’na geçiş tam bir değişim olmuş. Valikonağı’nın karakteristik mimarisine sahip, 30’lara ait Art Déco stiliyle öne çıkan bu apartman, İstiklal Caddesi’nde geçirdiği yılların ardından, ona yeni ve farklı bir yaşam sunmaya devam ediyor. Ada’nın 3 yıl önce taşındığı 4 odalı bu ev 160 m2’lik bir alana sahip. Yüksek tavanlı dairenin Art Déco detayları, yapının mimari özelliklerinden geliyor. Bembeyaz duvarlar sayesinde öne çıkan dekorasyon, bu mimari inceliklere gönderme yapan, ağırbaşlı bir saygı içinde. Sakin tutulmuş renk paleti ve az sayıda mobilyayla mekana nefes alacak alanlar, algıyı ferahlatan hacimler sunulmuş. Seramik sanatçısı Nuray Ada’nın dekorasyon tarzı, tüm bu yaşanmışlıkların bir sergisi gibi. Yıllar önce alınmış çok özel mobilyalara, aile yadigarı parçalar eklenmiş. Seramik, resim, heykel ve objelerden oluşan sanat koleksiyonu ile hikayesi olan aksesuarların birlikteliği, Nuray Ada’nın seçici zevkiyle birleşince, ortaya, modern ve Art Deco detaylarla zenginleşen bir yaşam izdüşümü çıkmış. Bu bir dekorasyon stili değil, bir yaşam izdüşümü; çünkü tüm bu eşyalara dikkatlice bakarsanız, Nuray Ada’nın yaşam izini de sürmeyi başarırsınız.
Özellikle torna konusunda ustalaştığı seramik dünyası, onun titiz ve mükemmel el işçiliğiyle, doğru tondaki renkleriyle, farklı form ve desenleriyle birleşen bir dünya. Bu bakış açısının yansımalarına Ada’nın evinde de rastlıyoruz. Doğru renk paleti, dengeli bir mobilya yerleşimi, mükemmel formlar ve araya serpiştirilmiş sanat ve zanaat ürünleri... Tüm resme uzaktan bakınca tek bir kelime geliyor akla: huzur! Nuray Ada’nın anlattığı gibi:
‘Uzun ve yoğun çalıştığım atölye saatlerinden sonra, sorumluluğunu yerine getirmiş biri olarak eve gelip bu koltukta dinlenmek, biraz sakin ve durgun olabilmek gerçek bir huzur benim için.’ Nuray Ada, aynı eserleri gibi ruhu olan yerleri seviyor.
Nuray Ada’nın atölyesi
Seramik sanatçısının atölyesi, Sıraselviler Caddesi girişindeki Yeni Hayat apartmanının bahçe katında yer alıyor. 1911 yılında inşa edilmiş yapının mimarı tam olarak bilinmiyor. Atölyenin, geçmişte binanın müştemilatı veya kömürlüğü olduğunu düşünen Ada’nın burayı seçmesinin en önemli sebebi ışığı.
Karşılıklı üç farklı odanın aynı avluya açıldığı atölyenin, bu avludan bir kapıyla ulaşılan kocaman bir de bahçesi var. En büyük odayı atölye, daha küçüğünü showroom, en küçüğünü de depo olarak kullanan Nuray Ada, burada seramik ve torna atölyeleri de düzenliyor. Yeşilliklerle çevrili, gökyüzüne açılan avlu, tüm gün çamurla iç içe geçen saatler arasında, kısa bir kahve molası, bir nefes, bir dinlenme sağlıyor Ada’ya. Sonra yine üretmeye devam. ‘Aslında gerçek nefesi ben üretirken alıyorum’ diyor Nuray Ada. ‘Bu tutku hayatıma girdiği günden beri, hayatımdaki mutlulukları, heyecanları, hüzünleri, sorunları işimle aştım ve aşmaya devam ediyorum.’
‘SERAMIK MACERALI BIR ÜRETIMDIR… ÇAMURDA, FIRINDA, SIRDA HEP BIR SÜRPRIZ ÇIKABILIR. YORGUNLUK, GERGINLIK, TELAŞ, SONUCU ETKILER VE GERIYE DÖNÜŞÜ YOKTUR. MALZEME YA DA UYGULAMADA ÇIKAN BIR AKSILIK ATÖLYEDE ADETA “DÜNYA MESELESINE” DÖNÜŞÜR. ÇÖZÜLENE KADAR DENEMELER YAPILIR, TARTIŞILIR. BAZEN PES EDILIP ŞEYTAN IŞINE BAĞLANIR.’