Sanat sofrası.
Project 7.8.9’da sanatçı ve tasarımcı imzasını taşıyan özel bir seçkiyle kurgulanmış sıra dışı bir davet sofrası...
Maslak Atatürk Oto Sanayi’de ziyaret ettiğimiz Project 7.8.9’da sanatçı ve tasarımcı imzasını taşıyan özel bir seçkiyle kurgulanmış sıra dışı bir davet sofrasıyla karşılaştık. Markanın ortakları olan Pg Art Gallery sahibi Pırıl Arıkonmaz, iç mimar tasarımcı Merve Gürsel ve Sanayi 313 kreatif direktörü mimar Enis Karavil’in kendine has seçimlerini yansıtan bu sanatsal sofranın detaylarını ve etkileyici dekorasyon kurgusunu onlardan dinliyoruz.
Sanatın hayatımızdaki yeri, hiç şüphesiz oldukça büyük. Ancak, son zamanlarda sanatı sadece galerilerdeki sergilerden takip etmek yerine farklı mekanlarda izlemek ve deneyimlemek çok daha ilgi çekici hale geldi. İş bu olunca sanat eserleri de daha çok akılda kalıyor ve anlam buluyor. Türk kültürü, sanat ve tasarım arasındaki bağların vurgulandığı ürünler ile sınırları eriterek yaratıcılığa odaklanmak hedefiyle oluşturulmuş bir marka olan Project 7.8.9’un kurucularının imzasını taşıyan sanat sofrası da ilginç detayları, heykelleri ve sanatsal aksesuarlarıyla hayal gücümüzü tetikliyor. Bu sofra kurgusunun ardında yatanları yaratıcıları anlatıyor...
Sofranızı tarif eder misiniz? Bir teması var
mı? Onu farklı kılan nedir? Sofra kültürünün tarihçesi çok eskilere dayanıyor ve tüm süreçler boyunca kültürel etkileşimler nedeniyle pek çok farklı dönüşümler geçirerek günümüzde bir sanat haline geldi. Sofralar, insanları bir araya getirmeleri açısından yaşamımızda oldukça önemli bir yere sahipler. Mutluluğumuzu, üzüntümüzü, heyecanımızı ve benzeri duygularımızı paylaştığımız, bütün aileyi, dostları, iş ortaklarını bir araya getiren yer burasıdır. Dolayısıyla çok fark etmesek de aslında sofralar, asırlar boyunca kendini dekor açısından yenilemiş ve geçmişimizden kalan kültürel miras gibi hayatımıza girmiştir. Sofralarda kullandığımız dekorla hem kendimizi anlatırız, hem de misafirimize verdiğimiz değeri gösteririz. Project 7.8.9’da çıkardığımız her tasarım ürün, ya tek ya da maksimum 12 adet gibi sınırlı sayıda üretiliyor. İlk etapta kimisi karartma, kimisi gümüş kaplama, kimisi ise ‘tombakça’ olarak hayata geçirilen işlevsel eşyalar için Ayla Turan, Devran Mursaloğlu, Günnur Özsoy, Kağan Toros, Mahmut Aydın ve Melis Buyruk gibi sanatçılarla birlikte çalıştık. Ortaya çıkan bu ürünler, eski bir Osmanlı sanatı olan tombak ile çağdaş sanatın yarattığı kontrastı sunuyor. Bu kontrast ise tasarımı çekici ve kendine has kılıyor. İşte biz de soframızı bu ürünlerle kurduk. Teması sanat! Farklılığı da burada... Project 7.8.9’da sanat kadar renkler de ön planda. Neden bu renkleri tercih ettiniz? Bu
‘KURGULADIĞIMIZ SOFRA ESKİ BİR OSMANLI SANATI OLAN TOMBAK İLE ÇAĞDAŞ SANATIN YARATTIĞI KONTRASTI KENDİNE HAS DETAYLARLA ÇEKİCİ KILIYOR.’
raya has işler neler? Hayata bakış açımızı ve hissiyatımızı da yönlendiren renkler, özellikle yaşadığımız bu pandemi döneminde modumuzu değiştirmek için başvurduğumuz en efektif araçlardan biri. Pembe rengi ile anılmaya başlanan, şimdilerde ise sarının öne çıktığı Project 7.8.9’un dekorasyonu, ortaklarımızdan iç mimar Merve Gürsel’e ait. Sarıya ve altın rengine yönelmemiz, sanırım güneşli günlere duyduğumuz özlemden kaynaklanıyor. Mekanın kendi enerjisiyle sarı rengin bütünleştiğine inandık. Dolayısıyla bugün sarı yaptığımız mekan, bir sene sonra çok farklı bir renkle ziyaretçileri karşılayabilir. Aslında burada yaptığımız şey, sanat ve tasarımı istediğimiz formata sokmak, hayatımızda görmek istediğimiz şekilde sunmak ve kendimize daha gerçekçi bir dünya yaratmak olarak tariflendirilebilir. Ayşe Gül Süter’in cam enstalasyonu, Hasan Pehlevan’ın duvar resmi, Cansu Sönmez’in duvar enstalasyonu bu mekana özel olarak uygulanan örnekler arasında sıralanabilir. Davetlerde özellikle yaptığınız bir süsleme, gelenek vb... var mı? Soframız oldukça sıra dışı ve sürpriz dolu. Kendi üretimimiz olan tasarım ürünleriyle servis yapılıyor. Her tabakta farklı bir sanatçı tasarımı ürün var. Sofra üzerinde kullanılan her bir parçada işlevselliğin yanı sıra sanatsal bir dokunuş görebilirsiniz. İddialıyız ve soframızı da bu doğrultuda kurduk. Sanırım üçümüz de güçlü ifadesi olan düzenlemeleri seviyoruz. Sizce şık ve sıra dışı bir davet sofrasının sırrı nedir? Biz burada özel davetler veriyoruz. Her seferinde sanat eserleriyle de
kore ettiğimiz yeni bir sofra düzeniyle misafirlerimizi ağırlıyoruz. Şıklık, sizin içinizdeki zevkin dışa vurmasıdır. Sıra dışılık ise farklı, akılda kalıcılıktır. Her şeyin başı özgün ve özgür olmaktır. Sınırları kaldırın. Bu da cesur olmakla ilgili bir durumdur. Sofranız sizin renginizi, ruhunuzu yansıtmalıdır. Sanatla bütünleşmiş bir hayatınız var. Project 7.8.9’da dekorasyonla sanatı harmanlamış vaziyettesiniz. Hayat felse
feniz nedir? Hayatı nasıl yaşamayı seviyorsunuz? İnsanları ağırlamayı seven kişileriz. Tasarımcı, galerist ve mimar olarak kendi alanlarımızdaki deneyimlerimiz, hazırladığımız bu sofralara her defasında farklı dokunuşlar ve duygular katmamızı sağlıyor. Dostlarımızı kendimize has hazırladığımız bu sofralarda ağırlamamız, onları da sanat anlayışımıza dahil etmemize olanak sağlıyor. Sanatı yaşamımızın bir parçası haline getiriyoruz çünkü bunun aksini yapmayı bilmiyoruz. Project 7.8.9’un felsefesi de sanat ve sanatın getirdiği yenilikleri, farklı bir bakış açısıyla harmanlayarak sıra dışı tasarımlarla bir araya getirmek üzerine temelleniyor.
2021 için planlarınız neler? Adını uğurlu sayılarımızdan alan Proje 7.8.9 markamızı yurt dışına taşımak istiyoruz. Ancak pandemi nedeniyle henüz süreçler için ön gördüğümüz bir takvim yok. Pg Art Gallery Çukurcuma’daki ana sergi alanını da buraya taşıyoruz. Burada Pg Pop Up, Project 7.8.9 ve Bazaar ile birlikte toplam dört ayrı mekanımız olacak. Sergilerimiz açılacak, tasarım ürünlerimizin satışı devam edecek ama hepsi randevu sistemiyle ilerleyecek… @project7.8.9
‘KUTLAMALAR, AILELERI, DOSTLARI VE DEĞIŞIK KÜLTÜRDEN INSANLARI BIR ARAYA GETIRMEK IÇIN EN GÜZEL ARACI...’