Doğayla transparan ilişkiler.
Zekeriyaköy’de yemyeşil bir doğanın içinde gizlenen üç katlı ev, iç mimar Tuğrul Tale’nin kurduğu Tale Architects’in projesi.
Zekeriyaköy’de yemyeşil bir doğanın içinde gizlenen üç katlı ev, iç mimar
Tuğrul Tale’nin kurduğu Tale Architects’in projesiyle hayata geçmiş. Sıcak renkleri, konfor ve fonksiyona odaklanan mobilyaları, yaşamın her anını keyfe dönüştürmeyi hedefleyen dekorasyon kurgusuyla bugünü mutlulukla kucaklıyor, geleceğe umutla bakıyor.
İstanbul’un arka bahçesi Zekeriyaköy’de iç mimar Tuğrul Tale’nin imzasını taşıyan bir eve adım atıyoruz. Geniş cam cepheler, bahçeye açılan yaşam alanları sayesinde iç ve dış mekanlar arasındaki sınırların belirsizleştiği ev, sahiplerinin yaşam alışkanlıkları ve ihtiyaçları doğrultusunda baştan aşağıya değişmiş. On yılı aşan iç mimarlık kariyerinde ekibiyle birlikte birçok konut, villa, AVM, kurumsal ofis projeleri ile beş büyük global perakende zincirinin yüzün üzerinde mağazasını tasarlayan iç mimar Tuğrul Tale, konut projelerini ‘Evler aslında birer mikro evrendir, dış dünya insanlara günlük hayatlarında ne kadar sorun üretiyorsa, bu mikro evrenler bir o kadar sorunsuz ve huzurlu olmalıdır. Evler insanların içinde mutlu vakit geçirdiği, misafir ağırladığı, ev sahiplerinin karakterini yansıtan mekanlardır. Bu sebeple en çok özeni gerektiren ve kullanıcısının hayatına en çok dokunan proje tipidir. Yakından tanıdığınız dostunuzun kahveyi nasıl içtiğini bilmek gibi aslında. Evi için çalıştığımız müşterimizi ne kadar iyi anlayabilirsek o kadar doğru dokunuşlarla zevklerine hitap etmek mümkün’ sözleriyle değerlendiriyor. Bu projede de mimar, beş kişilik ailenin her bir bireyinin ihtiyaç ve isteklerini listelemiş, onlarla vakit geçirmiş, karakterlerini analiz etmiş ve ailenin bir parçası olduktan sonra her birine özel yaşam alanları ortaya çıkarmış.
Kotlu bir arazi üzerinde konumlanan 420 m2’lik evin giriş katı misafir ağırlamak üzerine planlanmış. Yemyeşil bir manzaraya açılan salon üç farklı alana sahip. Oturma alanı konforlu bir buluşma mekanı olarak planlanmış. Kitaplığın olduğu alanda Steinway&Sons marka bir piyano ve Devialet marka iddialı ses ve müzik sistemi, ailenin müziğe olan tutkusunu yansıtıyor. Salondaki şömine köşesi ise uzun kış gecelerinde dinginleşmek için bir alan sunuyor. Alt kattaki bahçe katı, açık havadaki yaşam alanları ile şeffaf bir iletişim kuruyor. Orijinal planı tamamen değiştirilen mekanda daha geniş cam cepheler ve birbiriyle buluşan yaşam alanları tasarlanmış. Sanat eserleriyle çevrelenmiş cam tavanlı yemek alanı, ailenin vakit geçirmeyi sevdiği bir salon, bahçeyle iletişimi sürdüren mutfak, geniş bir misafir banyosu ve yardımcı odaları bu katta bulunuyor. Bahçenin altında planlanan zemin kat, pandemi döneminde önemi daha iyi anlaşılan bir çalışma odasına, giyinme ve depolama alanlarına ayrılmış. Yatak odaları ise evin yoğun trafiğinden uzak, daha dingin bir atmosfer sunan üst katlarda planlanmış. Girişin üstündeki katta, orijinal planda üç oda ve bir banyo
‘İÇ MİMARLIK KARİYERİMİN BAŞLANGICINDAN BU YANA KONUT PROJELERİNİN BENDE YARATTIĞI HEYECAN HEP FARKLI OLMUŞTUR. EVLER İNSANLARIN İÇİNDE HUZURLA VAKİT GEÇİRDİĞİ, MİSAFİR AĞIRLADIĞI, EV SAHİPLERİNİN KARAKTERİNİ YANSITAN MEKANLARDIR.’ İÇ MİMAR TUĞRUL TALE.
DEKORASYONDA, DOĞANIN RENK VE DOKULARIYLA GIYINEN, ISKANDINAV STIL KODLARINDAN ALDIĞI ILHAMI MODERN BIR KURGUYLA BULUŞTURAN VE HER MEKANINDA AYNI MIMARI DILI KONUŞAN AKICI BIR ÇIZGI HAKIM.
SINIRLARINI GENIŞLETEREK BAHÇEYLE BULUŞAN MUTFAK, DIĞER CEPHESINDE OLUŞTURULAN BOTANIK BAHÇE ILE YEŞILIN ENERJISINI IÇERI TAŞIYOR. ÇATIYA AÇILAN PENCERELER DE DOĞAL IŞIĞI ARTIRARAK FERAHLIK HISSINI GÜÇLENDIRIYOR.
olarak planlanan mekanda iki oda birleştirilerek geniş bir ebeveyn yatak odası planlanmış. Giyins me ve banyo alanlarını da içeren ebeveyn yatak odası manzaraya açılan balkonuyla da ev sahiples rine izole bir yaşam alanı sunuyor. Çatı katında ise ailenin üniversitede okuyan kızları için saunalı banyosu, terası, ayakkabı ve giyinme odasıyla ayrı bir yaşam alanı planlanmış.
‘Vizyon sahibi ev sahipleriyle çalışıyor olmak benim açımdan oldukça keyifli. Aynı dili konuşuyor olmak ve sonuca odaklanabilmek projenin de kalitesini artırıyor’ diyen Tale, evin genel yapısını şöyle özetliyor: ‘Ev sahipleri misafir ağırlamayı seven insanlar oldukları için, evin farklı alanlarıns da farklı misafir gruplarını ağırlayabilecekleri geniş alanlara ihtiyacımız vardı. Aynı zamanda, yos ğun iş temposunda çalışmalarını evin iç trafiğinden bağımsız sürdürebilecekleri, çalışma alanı da ihtiyaç listemizdeydi. Bu noktada iki ayrı salon, yemek alanı, ön bahçe terasları ve çalışma odaları bu ihtiyaçlara hizmet etmek üzere büyük bir keyifle tasarlandı.’ Evin dekorasyonunu tamamlayas cak malzeme ve mobilyalara ev sahipleriyle birlikte nasıl karar verdiğini sorduğumuzda ise cevabı şöyle oluyor: ‘Ev sahiplerimize farklı dekorasyon stillerini bir araya getiren ilham katalogları yaras tıyoruz. Zekeriyaköy’deki bu evin sahibi o kataloglar arasından İskandinav stilini seçti. Ancak yapıs nın bize sunduğu ışık seviyesi, kullanım hacimleri, strüktür tipi gibi sabit özellikler ile ev sahipleris nin ihtiyaçları doğrultusunda stili biraz daha modernize ederek sıcak tonları koruyacak, masif ahs şap ve mermer gibi doğal malzemelerin dengesi içerisinde doğa renklerini hakim kılacak daha mos dern bir çizgide tamamladık. Ev sakinlerinin üç farklı jenerasyondan bireylere sahip olmasının tas sarım süreçlerine etkisi de oldukça büyüktü tabi. Bu durum farklı beğenilerin tek bir ortak paydada birleştirilmesi gerekliliğini doğurdu bizim açımızdan. Bu sebeple tasarım çalışmaları, farklı istekles rin ortak kümesi olan modern çizgide fonksiyonel ve sıcak bir tasarım dili kullanılarak yürütüldü.’ Tale Architects ekibinin projesiyle yepyeni bir hayata başlayan ev, içinde yaşayan her bir bireye özel çözümleriyle mutlu, konforlu ve fonksiyonel bir yaşam vaat ediyor. Haute couture tasarım anlayıs şıyla her bir mobilyası mekana özel tasarlanan yaşam alanında, dışarıdaki doğayı içeride sürdüren renk ve malzeme paleti seçimleriyle dingin bir yaşam kurgulanmış.