Özel Davet Sofraları.
Ebru Yücebaşoğlu, Saffet Emre Tonguç ve Daphne Behar’ın bizler için kurguladıkları mizansenler sofra sanatının inceliklerini bir araya getiriyor.
Çiçeklerle ve kahkahalarla renklenen sofraların mevsimi bahar geldi! Ebru Yücebaşoğlu, Saffet Emre Tonguç ve Daphne Behar’ın bizler için kurguladıkları mizansenler sofra sanatının inceliklerini aurası yüksek seçimlerle bir araya getiriyor. Seçkin davetler ve özel kutlamalar için ilham veren detaylar arasında keşfe çıkıyoruz.
A Day of Design markasının ortağı, dekoratör Ebru Yücebaşoğlu ile Boğaz’da yaşadığı müstakil evinin bahçesinde bize özel kurduğu bahar sofrasında bir araya geldik. Samimi, şık ve zamansız stiliyle dekorasyonunu üstlendiği evlerden aşina olduğumuz Yücebaşoğlu, ince zevkini özgün seçimleriyle kurguladığı sofrasına başarıyla yansıtmış. Baharın enerjisini hissettiren bu sofranın başrolünde ise çekici görünümleriyle mimozalar yer alıyor.
‘Soğuk kış günlerini geride bırakıp tekrar bahara merhaba demenin heyecanı ile insanın içine mutluluk dolduğu daha yeşil ve güneşli günler bana hep huzur vermiştir. Bahar, benim için, yeniden doğuş ve birlikte yeşeren umutlar demektir. Bu mevsimi, doğanın her defasında insanlara yeniden bir şans vermesi gibi görür, kendimi hafiflemiş hissederim. Ayrıca, her bahar mümessili olduğum yabancı firmaların yeni sezon koleksiyonlarıyla farklı kurgulara imza atmak ve yeni dekorasyon projeleri gerçekleştirmek beni çok heyecanlandırıyor. Önceden planlamadan kendi bahçemde kurduğum mavi, beyaz ve sarı renklerinin öne çıktığı bu sofra, tam da bu anlattığım gibi baharın bana hissettirdiklerini yansıtıyor.’ diyor Ebru Yücebaşoğlu ve sofrasının detaylarıyla ilgili şunları paylaşıyor; ‘Mavi-beyaz tabaklara sarı mimozaların eşlik ettiği soframı samimi bir yemek için hazırladım. Burada kullanılan renkler, mimoza zamanına bir referans diyebilirim. Bahçenin yeşilliği ile bu renklerin uyumu bence çok iç açıcı oldu. Bahçede kurguladığım sofralarda keten örtü ve peçetelerime her zaman hasır suplalar eşlik eder. Soframa ışıltı versin diye
cam mumluklar ve cam vazolar da ekledim. Amerikan servislerini özel dikim yaptırdım. Soframa destek olması açısından yanda bir servis masası da hazırladım. Burada şampanyalar, bardaklar, ekstra tabaklar, peçeteler ve çatal-bıçaklar var. Bembeyaz bir keten örtüyü, cam mumlukları ve mimozaları burada da görebilirsiniz. Seramik büyük limon ve beyaz şapkalı abajurlar da masanın dekoratif ürünleri. Ben her zaman tüm sofralarımı kendim kurgularım. Her sofra benim için özeldir. Küçük veya büyük davet farketmez. Her zaman ilk ve son dokunuşları muhakkak ben yaparım ve her davette farklı bir menü hazırlamaya özen gösteririm. Kurduğum sofra kesinlikle bir öncekinin aynısı olmaz; mutlaka değişik bir takım, farklı aksesuarlar ve taze çiçekler kullanırım. Bence şık davet sofralarının sırrı, gösterilen özendedir.
‘ZARIF DETAYLARIN ÖNE ÇIKTIĞI SOFRALAR,
DAVET SAHIPLERININ STILINE VE GÖRGÜSÜNE DAIR IPUÇLARI VERIR.’
Örtüsünden peçetesine, çiçeğinden mumuna kadar kullanılan tüm malzemelerin özenle seçilmiş olması gerekir. Ben evde çok sık misafir ağırlıyorum. Gelen, giden hiç eksik olmaz. Kalabalık olmayı seviyorum fakat pandemiden dolayı şu aralar kısıtlı davetler yapıyorum, onlar da yemek davetleri oluyor’ diye bahsediyor.
Hayatında önemli bir yer teşkil eden dekorasyon, onun hem işi hem de en büyük tutkusu; ‘İşimi çok seviyorum. A Day of Design olarak pandemiye rağmen oldukça yoğun bir çalışma tempomuz var. Herkes bu aralar evini daha keyifli bir hale getirmek istiyor. Burada da iş bize düşüyor. İstanbul’da birkaç ev projesinin yanı sıra Bodrum’da bir ev ve restoran; Ahmetçe’deki Simurginn adlı butik otelin dekorasyonunu yenileme çalışmalarımız devam ediyor. Tasarım ürünlerimize yeni parçalar eklemek ise yapmak istediklerimiz arasında ilk sırada yer alıyor. İç mekan tasarımını gerçekleştirdiğimiz projelerde zamansızlık unsuru ve fonksiyonellik bizler için çok önemli. Sanat eserlerinin ise dekorasyona ayrı bir ruh kattığı kanısındayım. O yüzden projelerimizde sanat olmazsa olmazımız. Zamanla demode olmayan mekanlar tasarladığımızı düşünüyorum. Bu da beni işimdeki başarıya götürüyor.’ diye ekliyor.
Rumeli Hisarı’nda tarihçi, seyahat yazarı ve profesyonel rehber Saffet Emre Tonguç’un evindeyiz. Click by Daphne’nin yaratıcısı ve konsept danışmanı Daphne Behar’ın kurduğu şık ve maskülen sofra, Tonguç’un doğum günü daveti için özel olarak hazırlanmış. Kişilere özel kurguladığı davetlerle insanların hayallerini gerçekleştirirken en özel günlerini unutulmaz kılan Daphne Behar bahar çiçekleriyle renklendirdiği sofrasının hikayesini anlatıyor; ‘Bahar demek; renk, doku ve algı değişikliği, yenilik, arınma, uyanış demek benim için... Yaşamın uyanışı her bahar içimi açar. Uzun ve aydınlık günler, hem kutlamalar hem de yaşam için bana motivasyon verir. Saffet Emre Tonguç’un kendine özgü karaktere sahip evinde doğum günü için kurguladığım bu sofra da baharın ilham veren tüm bu hislerinden besleniyor. Ev o kadar güzel bir ışık alıyor ki sofranın ruhunun bu ışıkla birlikte eve hakim olmasını istedim. Aslında tüm eve sofrayı yaymayı hayal ettim. Sofranın detaylarından farklı ipuçlarını evin her yerinde görmek mümkün. Halının örtü olması, sofrada kullanılan tekstillerin takım olmaması fakat kendi içlerinde ahenkli bir uyum yakalamaları, çatal ve bıçakların bu sefer yerlerini kendilerinin seçmiş olmaları gibi her detay bence sofradaki tasarımın sıra dışılığını ve aykırılığını oluşturuyor. Ben gerçekleştirdiğim organizasyonların öncesinde davet sahibini çok iyi dinlerim. Ne istediğini anlamam, aynı dili konuşmamız açısından önemlidir. Benim için ideal olan, davet sahibini yansıtan ve mutlu eden sofra düzenlemeleridir. Onların yaklaşımı çerçevesinde yaratıcılıkta sınır tanımamayı kendime hep hedef koyuyorum. Bundan sonrası, her seferinde beni yenileyen, kendimi geliştirmeye fırsat veren bir evren ve
‘DAVET SOFRALARININ INSANLARI BIR ARAYA GETIRMESINDEN DOLAYI HER ZAMAN POZITIF BIR YANI OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM. SAMIMI DOSTLARIN PAYLAŞTIĞI SOFRALAR, BENIM IÇIN
HER ZAMAN ÖZEL OLMUŞTUR.’ SAFFET EMRE TONGUÇ
deneyim... Dekorasyonda kullanılan her parçanın yaşam alanlarımıza farklı enerjiler yüklediğini düşünüyorum.’
Saffet Emre Tonguç’a baharın kendisine neler çağrıştırdığını sorduğumuzda şöyle yanıtlıyor; ‘Bahar, en sevdiğim mevsim ve bir bahar çocuğu olarak yılın bu zamanı benim için çok önemli. Bahar, bana doğumu, doğanın canlanmasını, yeşillenmesini, pozitif enerjileri ve güzellikleri ifade ediyor. Bu çerçevede Vivaldi’nin Dört Mevsim konçertosundaki Primavera, yani Bahar bölümü de en sevdiğim bölüm... İşimde ise bahar benim için Erguvan Turları’mın zamanıdır. Ama bu sene pandemiden dolayı maalesef bu turları yapamıyoruz. Yine de erguvanlar, mimozalar, mor salkımlar, laleler ve manolyalarla bu bahar çok keyifli geçeceğe benziyor. Her sene olduğu gibi yılın bu periyodu hayatımı çok olumlu etkiyor ve bana pozitif enerji veriyor.’ diyor ve Daphne
Sofraya üst üste serilen örtüler Zara Home’dan, siyah tabaklar H&M Home’dan, çatal-bıçak takımı Paris Merci’den, keten peçeteler Alexandre Home Interiors’dan, mumlar Sedef Mum’dan, supla yerine kullanılan eski kesme tahtaları Ambar Dizayn’dan ve bardaklar Paşabahçe’den alınmış. Çiçekler Joy Flowers’tan. Davetlilerin isimleri tek tek kartlara Ebru Kefeli Lettering tarafından yazılmış.
Behar ile tanışma hikayesini anlatıyor; ‘Biz, çok sevdiğimiz dostumuz olan Berna Sağlam Naipoğlu sayesinde bir araya geldik. Ama Daphne’yi babası Vedat Behar’dan zaten biliyordum. Ben dekorasyona çok meraklıyım. Daphne’nin de çok zevkli olduğunu düşünüyordum ve kendi doğum günümde arkadaşlarımı ağırlayacağım soframı onun yapmasını istedim. Kurguladığı bu sofrada her detay, her renk, her dokunuş, beni yansıtıyor. Daphne gerçekten beni çok güzel yorumladı. Sonuç olarak, bu harika davet sofrası ortaya çıktı.’ Saffet Emre Tonguç dekorasyona ve estetiğe olan tutkusuyla ilgili ise şunları söylüyor; ‘Bu ilgi sanırım benim balık burcu olmamdan kaynaklanıyor. Her zaman zarif ve zevkli evler ilgimi çekmiştir. O yüzden evimi bir kale gibi görüyorum ve zevklerime uygun bir evde yaşamak çok hoşuma gidiyor. Kaldı ki çok meraklı olduğum için gerek burada, gerekse de yurt dışında gördüğüm güzel evleri çekip IGTV’de paylaşıyorum. Çok da ilgi görüyorlar. Bu ilgiyi farkettikçe de daha güzel çekimler yapma arzum kamçılanıyor. Bunun neticesinde de mümkün olduğu kadar dekorasyona zaman ayırıyorum. Ben eski objelerin modern mobilyalarla sentezlenmesini seviyorum. Dolayısıyla evimde ziyaret ettiğim 134 ülkeden getirdiğim özel olduğuna inandığım parçalar var. Onları da modern mobilyalarla kullanmayı tercih ettim’ diyen Tonguç son projelerini sorduğumuzda ise şöyle yanıtlıyor; ‘Pandemiyi çok verimli geçirdim. Onbir ayda onbir kitap yazdım. Bunların dördü İngilizce, biri Almanca, kalanı Türkçe. Yeni projeler arasında altı, yedi tane daha yeni kitap var. Turlarımın ve televizyon programlarımın iptal edilmesiyle birlikte daha çok vaktim oldu ve bunu da kitaplara kanalize olarak değerlendirdim. İnsanlara tatillerinde sıra dışı imkanlar sunabilelim, bilmedikleri yerleri tanıtabilelim istiyorum.’
‘KURGULADIĞIM HER SOFRANIN ÖZGÜN BIR RUHA VE KIMLIĞE SAHIP OLMASI BENIM IÇIN EN ÖNEMLI UNSURLARDIR.’ DAPHNE BEHAR