DÖNGÜYÜ TAMAMLAMAK
Çevresel kaygılar çoğalırken zihinlerinde dünyanın geleceğine dair farklı senaryolar kurgulayan mimarlar sürdürülebilirliği holistik düşünce şekliyle ele alıyorlar.
“Sıfır karbon” ve “geri dönüştürülmüş”. Bu kelimeler her ne kadar pozitif birer algı yaratsa da ifade ettikleri sürecin bütününü yansıtmadıkları gerçeği göz önüne alındığında gerçek anlamda sürdürülebilir ve çevre dostu yapılar tasarlamak mimarlar için çok da kolay olmuyor. Tamamen sürdürülebilir bir inşa sürecinin arayışına giren bazı mimarlar geri dönüşüm ekonomisini bütünsel olarak ele alıyor. Kulağa karmaşık gelse de bahsi geçen süreç aslında oldukça sade. Pek çok yapı ve ürün ‘al, yap, kullan, at’ adımlarını içeren çizgisel bir zaman diliminde ilerliyorsa da dönüşüm ekonomisi daha döngüsel bir süreci gerektiriyor. Dönüşüm ekonomisine göre çevre dostu ürünlerin tümü bu sürece üretimde başlamalı, kullanım ömrü boyunca ve elden çıkarılırken de bu tutumunu devam ettirmeli. Geri dönüştürülmüş malzemeler bir kez daha dönüştürülemiyorsa veya düşük enerji tüketim özelliklerine sahip bir ev karbon ayak izi yüksek tekniklerle inşa ediliyorsa geri dönüşüm etiketleri aslında çok da anlam ifade etmiyor. Temelde yatan fikir inşa edilen yapının yalnızca bu gününü değil geleceğini de hesaba katmak. İşte bu ideolojiyi savunan The Ellen MacArthur Vakfı bu yaklaşımı mümkün kılan üç farklı üretim prensibi geliştirdi; atık ve kirliliği tasarımın parçası haline getirmek, ürün ve malzemeleri mümkün olduğunca uzun süre kullanmak ve maden çıkarılması gibi süreçleri önleyebilmek için doğal sistemleri yeniden işleyişe entegre etmek. ‘İnşaat çok fazla enerji tüketen ve çok fazla atık ortaya çıkaran bir süreç. Bu yüzden öncelik renovasyon projeleriyle binaları mümkün olduğunca uzun süre kullanılabilir tutmak olmalı.’ diyor vakfın Döngüsel Tasarım Programı yöneticisi Joe Iles. ‘Bu öncelik tasarım sürecinde inşa edilecek yapının ileride hangi şekillerde kullanılabileceğini göz önünde bulundurmak anlamına gelmeli. İç duvarları iptal edilebilecek veya artırılabilecek şekilde konumlandırmak ya da ekleme yapmayı kolaylaştıracak çatı tasarımları yapmak gibi esnek prensiplerle ilerlemek.’ Iles’e göre önemli olan bir ev inşa ederken var olan her şeyi koruyabilmek ve değer katabilmek. ‘Evinizi içindeki her şeyin sökülebileceği bir malzeme bankası gibi düşünün. Her şey ayrılabilir ve yeniden kullanılabilir. Şimdi bunu ilk adımdan itibaren uygulamaya başlayın.’ Döngüsel ekonomiyi yapı projelerinize entegre etmek için derlediğimiz dört adıma göz atın.
1 DOĞAL VE SÜRDÜRÜLEBILIR MALZEMELER TERCIH EDIN
Çelik ve betonu yenilenebilir malzemelerle takas etmek iyi bir başlangıç noktası. Ahşap ve tuğla yüksek potansiyel vadetse de mantar ve hasır gibi daha sıra dışı alternatifler de mevcut. Londralı mimarlık stüdyosu Practice Architecture tasarımını yaptığı üç yatak odalı aile evi Flat House’un duvarları için kenevir kullandı. Kenevir yalnızca kaynağında sürdürülebilir bir malzeme olmakla kalmıyor aynı zamanda doğal olarak sahip olduğu yalıtım özellikleri sayesinde ısınma için çok küçük miktarda enerji harcıyor. Bir sonraki adım için bazı tasarımcılar küf mantarının bitkisel kısmının aynı amaçla kullanılıp kullanılamayacağını araştırıyor.
2 TÜKETTIĞINIZDEN DAHA FAZLA ENERJI ÜRETIN
Doğa dostu bir yapı artık sıfır karbondan çok daha fazlasını gerektiriyor. Bazı mimarlar imza attıkları tasarımlarla tükettiğinden daha fazla enerji üretebilen evlerin mümkün olduğunu gözler önüne seriyor. Buckinghamshire’da tamamlanan Lark Rise evi bu prensibin sıra dışı örneklerinden bir tanesi. Sürdürülebilirlik uzmanları Bere Archtitects’in tasarladığı ev tükettiği enerjinin tam olarak iki katını üretme kapasitesine sahip. Bu da ulusal rezervden ortalama bir Ingiliz evine kıyasla %97 daha az enerji çektiği anlamına geliyor. Mimar Justin Bere Lark Rise’ı akıllı enerji devriminin yolunu açabilecek ‘minik bir güç istasyonu’ olarak tanımlıyor.
3 ÇÖZÜMÜ HALI HAZIRDA KULLANIMDA OLANLARDA ARAYIN
Eğer bir renovasyon projesi üzerinde çalışıyorsanız kullanılmış malzemelere yeni fonksiyonlar kazandırmak olmazsa olmazlardan. Arboreal mimarlık ofisi Doğu Londra’daki renovasyon projesi Reuse Flat üzerinde çalışırken binanın sökümünde çıkarılan tüm malzemeleri biriktirmiş. ‘Biz yıkım demiyoruz.’ diye anlatıyor mimar Tom Raymont. ‘Bizim yaptığımız bir binanın özenli bir şekilde sökümünün yapılması, yeniden kullanılabilmeleri için parçalarının ayrılması. Bir şeyleri kırıp dökmek onların değerini yok ediyor.’ Yeni binalar için kullanılmış veya defolu yapı malzemeleri satışı yapan bazı firmalar da bulunuyor. Örneğin Kopenhaglı Lendager Group üreticilerin kalite kontrol denetimlerinde sınıfta kalmış atıklarını toplayarak onları yeni projelerinde kullanıyor.
4
YAPILARIN VE YAPI TAŞLARININ ÇOK AMAÇLI OLMASINA ÖZEN GÖSTERIN
Renovasyon projesi yapmak demek bir yapıyı ömrünün el verdiğince kullanılır halde tutmak, bir yıkılma durumunda da yapı taşlarının yeniden kullanılabilecek şekilde söküldüğünden emin olmak demek. Yine de alçıpan gibi bazı malzemeler toksik oldukları gibi geri dönüşüm zorluklarını da beraberlerinde getiriyorlar. Erozyonla karşı karşıya olan bir tepe üzerinde tasarladıkları tatil evleri projesinde bu durumla karşı karşıya kalan Beech Architects yapıları modüler bir mantıkta tasarlamış. Bu şekilde erozyonun tehlike arz etmeye başlaması durumunda çok düşük bütçeyle başka bir lokasyona taşınabilecek özellikteki yapılar, inşalarında hiçbir toksik malzeme kullanılmaması sayesinde demonte edilip parçalar halinde kullanılma imkanı da sağlıyor. Günümüzde pek çok prefabrik ev benzer özellikleri taşıyor.