IÇ MIMARIN EKLEKTIK ATÖLYESI
Kaat Design Studio’nun yaratıcısı iç mimar Jülide Günce trendlerden bağımsız içinden geleni içine sinen şekliyle ortaya koyan cesur ve özgün bir tasarımcı. Beyoğlu’nun tarihi dokulu bir apartmanında yer alan yeni atölyesi de onun eklektik ruhunun ve renkli karakterinin bir yansıması niteliğinde.
Oytun Berktan Interiors’da proje ve tasarım müdürlüğü yapan Jülide Günce hobi olarak kağıt hamurundan yaptığı tasarımları 2017 yılında Kaat Design Studio markasını kurarak işe dönüştürmüş. Bugün markanın koleksiyonlarına kağıt hamurundan aydınlatma elemanları, dekoratif objeler ve heykellerin yanı sıra resim ve seramik ürünlerini de eklemiş. Daha önce Tophane’de konumlanan atölyesini geçtiğimiz kış evinin de bulunduğu Çukurcuma’ya taşımaya karar veren Jülide Günce’den yeni atölyesinin serüvenini dinliyoruz: ‘Çukurcuma, hem yaşadığım, hem de mistik dokusundan etkilenip beslenebildiğim bir semt. Önceki atölyem küçük geldiği için taşınmayı tercih ettim.
Yeni atölyem Fransız Sokağı olarak bilinen, bolca merdivenli Cezayir Sokak’ta yer alıyor. Tophane’den birkaç basamak çıkınca ulaşılabilecek kadar yakın mesafede ve yine birkaç adımla Çukurcuma ve Galatasaray’a çıkabiliyorsunuz. Burası tarihi bir Beyoğlu apartmanı. İçeri girer girmez zemin karoları ve yüksek tavanları hemen kendini gösteriyor. 160 m2 genişliğindeki atölyem, giriş holü, mutfak, banyo ve dört odadan oluşuyor. Tavan yükseliği 3,15 metre. Ekim 2020’de Goba Art&Design’da ilk kişisel sergim oldu. Taşınmam sergiden yeni çıktığım bir zamana denk geldi ve yeni siparişler için bir an önce çalışmam gerekiyordu. Yani, zaman çok kısıtlıydı ve işlerin hızlı yapılması gere
‘YAŞADIKLARIM,
YAŞAMAK ISTEDIKLERIM VE HAYALLERIM SANATSAL TASARIMLARIMIN ILHAM KAYNAĞI. BENIM IÇIN ÖNEMLI OLAN, HERKES IÇIN ULAŞILABILIR ESERLER YARATIRKEN BAKTIKÇA INSANI MUTLU EDEN ÜRÜNLERE IMZA ATMAK.’
kiyordu. Tadilat ve dekorasyon çalışmaları iki hafta kadar sürdü. Bizden önce burada bir sanat galerisi varmış. Biz daireyi ele aldığımızda içi biraz bakımsızdı ve teknik sorunları vardı. Mutfak ve banyo baştan yapılırken elektrik ve tesisat işleri de yenilendi. Atölyenin giriş holünü misafirlerimizi rahatça ağırlayabileceğimiz bir salon olarak düzenledik. Mutfak ve banyo oldukça geniş. Üç odayı kağıt hamuru, resim ve seramik çalışmaları için ayırdık. Dördüncü odayı galeri gibi düzenledik ve burayı projeler için mimar arkadaşım Cemalettin Kökdemir ile paylaşıyoruz. Burası bir yaşam alanı veya sadece bir ofis olmuş olsaydı daha temiz çizgilerde olurdu. Atölye olması dolayısıyla biraz daha rahat bir hali var. Mekandaki önceliğim konforlu bir çalışma alanı yaratmaktı. Geniş bir kanepe, büyük bir çalışma masası, birkaç tasarım sandalye, özel imalat koltuklar ve sehpalar dekorasyonu şekillendirirken Kaat Design Studio tasarımlarıyla yan yana gelince atölyenin rengini ve ruhunu öne çıkardı. Çalışırken çok fazla ışığa ihtiyacım oluyor bu nedenle ana aydınlatma olarak tavalar üzerinde spotlar kullandım. Ayrıca kendi üretimim olan kağıt hamurundan aydınlatmaları da burada görebilmek mümkün, çalışmadığım zamanlarda dekoratif görünümleriyle mekana boyut katıyorlar. Doğal ışıktan maksimum faydalanabilmek için pencerelerde herhangi bir perde sistemi kullanmadım. Zeminlerin bir kısmı rabıta, bir kısmı ise güzel marküterileri olan balıksırtı masif parke. Tarihi yapının bu orijinal zemin detaylarını gizlememek için halı ya da kilim kullanmamayı tercih ettim.’
Jülide Günce mimarlık mesleğinden edindiği estetik bakış açısını Kaat Design Studio’nun tasarımlarında modern eklektik olarak tanımladığı tarzıyla birleştiriyor. Kağıt hamuru aydınlatmalarıyla başlayan sanatsal macerası bugün evrilerek farklı malzeme birliktelikleriyle yeni ve çok yönlü bir boyut kazanmış. ‘Kağıt hamuru gerçekten çok güzel bir malzeme ama yapım aşaması biraz zahmetli ve uzun bir süreç alıyor. Zamanla malzemenin esnekliğinden çok etkilendim ve kendimi özgür bırakarak daha organik formların peşine düştüm. Son tasarımlarımda kağıdı farklı malzemelerle birleştirerek soyut ve heykelsi formlar üretiyorum. Ayrıca yaptığım resimlerin yanı sıra hayatıma son olarak seramik sanatı da eklendi. Resimde boyalarla, seramikte çamurla haşır neşir olmak bana çok iyi geliyor. Her gün yeni bir malzeme öğreniyorum, onları deneyimliyorum ve ruhumun bundan beslendiğini düşünüyorum. Mimari bir gözüm olduğu için mutlaka işlerimdeki payı da büyüktür.’ diyor Günce.
Pandemiye rağmen şu sıralar oldukça yoğun çalışan tasarımcı Bodrum’da bir otel için dekoratif büyük çiçekler tasarlıyor ve bu sene bahar aylarında tamamlanacak bir ev projesinin iç mimarisi üzerine çalışıyor. Ayrıca Kaat Design Studio için tasarladığı yeni aydınlatmalar, Nisan başında yeni işleriyle katılacağı karma bir sergi, yeni atölyesinde yapmayı planladığı bir sergi ile Eylül ayında Goba Art&Design’da gerçekleşecek ikinci kişisel sergisi şu an üzerinde çalıştığı projeler arasında.