ZANAATKAR TASARIMLAR
Çocukluğundan bu yana anneannesinden öğrendiği dokuma tekniklerini geliştirerek, tasarımların ve dokumaların kendisine ait olduğu işler üreten Handan Özcan, kendi adını taşıyan Handan Loomworks markasıyla harika işlere imza atıyor. ‘Her yaşam alanı biriciktir’ anlayışı ile yola çıkmış olan ve trendler yerine zamansız tasarımların, seri üretim yerine yavaş modanın, tedarik zincirinden üretim tekniklerine doğaya saygılı sürdürülebilir üretimin peşinden giden Özcan ile tasarımları hakkında konuştuk.
Markanızdan kısaca bahseder misiniz? Neler tasarlıyorsunuz?
Geleneksel el dokumasına, özgün tasarımlarla yeniden hayat vererek eski bir zanaatı modern şehir hayatının bir parçası haline getiren bir marka Handan Loomworks. Kendine has yaşam alanları için artizan parçalar tasarlıyoruz. Unutulmaya yüz tutmuş kadim bir zanaat olan el dokumasını, ilhamını iç dünyamızın kendine has dinamizmi ve doğanın kendisinden alarak yaratıyoruz.
Zanaat ve tasarım ilişkisini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Hedefimiz seri üretim mantığının tek tip ürün anlayışından farklılaşarak, her kullanıcıya zanaat ve tasarımı içeren yeni bir dekorasyon deneyimi yaşatmak. Bunu başarırken de amacımız doğaya olabildiğince zarar vermeden üretim yapmak. Tasarımlarının hepsi bana ait olan tüm dokumalarımız yerel kadın zanaatkarlar tarafından el dokuma tezgahlarında üretiliyor. Sürdürülebilirlik ve etik üretim ilkeleri çerçevesinde kadın istihdamına da katkı sunabilme motivasyonu ile köylerinde yıllarca geleneksel dokuma yapmış kadın zanaatkarlar ile iş birliği yapmayı çok önemsiyoruz. Malzemenin ve tekniğin izin verdiği ölçüde farklı dokuları bir arada kullanmayı seviyorum ama onların sınırlarını aşmıyorum. Bazen fikir aşamasında bir tasarımı yaratabilmeyi çok istesem de el dokuma tezgahı, iplik ya da dokumacının eli eğer bunu mümkün kılamıyorsa ondan vazgeçmesini de biliyorum. Üretim tekniğinden ve zanaatkardan bağımsız bir tasarım sürecinin mümkün olmamasını daha kıymetli ve özel buluyorum.
Tasarımlarınız doğaya saygılı kimliğiyle de dikkat çekiyor. Kısaca bahseder misiniz?
Petrol ve plastikten elde edilen hammaddelerin kullanım sıklığının arttığı içinde yaşadığımız modern dünyada etik üretimi ilke edinerek, tüm dokumalarda bitkilerle boyanmış yün kullanıyoruz ve aşırı tüketim döngüsünün bir parçası olmadan, yavaş modanın gücüne inanarak her üründen sınırlı sayıda üretiyoruz.