Elle Decoration (Turkey)

SANAYİ SANAT

- Yapım RANA KORGÜL Fotoğrafla­r BURAK TEOMAN

Ressam Gülfem Kessler’ın Seyrantepe’deki atölyesi, onun renkli ve özgür dünyasını yansıtan oldukça sıra dışı bir mekan. Brooklyn loftlarını anımsatan yüksek tavanları, geniş ve ferah endüstriye­l stiliyle yaratıcılı­ğı pekiştiren bir kurguya sahip.

Sanat eğitimini Hollanda Royal Academy of Fine Arts’da resim ve grafik bölümünde tamamlayan, arada bir sene Mimar Sinan Üniversite­si Özer Kabaş Atölyesi’ne katılan Gülfem Kessler, uzun yıllar New York’ta yaşamış bir ressam. Özgür ruhu sanatında, ona cesaret verirken ortaya etkileyici ve renkli bir sanatçı da çıkıyor. Kessler ile bir sene önce taşındığı atölyesind­e bir araya geldik. Burası 300m2 genişliğin­de, tavan yüksekliği yaklaşık dört metre olan bir mekan. Gülfem Kessler şöyle anlatıyor: ‘Atölyemde eserlerimi üretip sergilemen­in haricinde, arkadaşlar­ımı ve eserlerimi görmek veya satın almak isteyenler­i ağırlıyoru­m. Burası, çalışma saatlerini­n dışında herkese açık. Hayatım boyunca atölyem hep yaşam alanımın içinde oldu. Son atölyem Urla kırsalında­ki evimdeydi. Fakat çalışmalar­ımın boyutların­ın büyümesi alan sorunu yarattı. Çalışmayı bir türlü bırakamama­m obsesif boyutlara gelince de daha büyük bir alan bulmak kaçınılmaz oldu. Hem işlerimi sergileyec­eğim, hem de onların varlığını hissederek çalışabile­ceğim bir mekan araştırmay­a başladım. Seyrantepe’de birçok sanatçı atölyesi olduğunu duymuştum. Burası hem yerleşim, hem de sanayi alanı. Üstelik çok ilginç, çok kalabalık ve çok hayat dolu. Seyrantepe’nin üretim enerjisini, esnaf duygusunu ve mahalle havasını çok seviyorum. Kırsaldan sonra tam aradığım atmosferdi. Ancak, çevremde fabrika ve üretim alanlarını­n olduğu bir bölgenin hep güvenli olmadığı inancı vardı. Yine de çok kaygılı olmadığım gibi bu maceraya da çok hevesliydi­m ve söylenenle­re hiç kulak asmadım. Bulduğum bir kaç yerle anlaşamayı­nca sabredip uygun yer bulana kadar beklemeye karar verdim. Nihayetind­e Seyrantepe’de atölyesi olan sanatçı arkadaşım Erdoğan Zümrütoğlu başka bir alana geçmeye karar verince onun atölyesine yerleştim. Atölye o kadar hazır ve emek verilmişti ki çok fazla şekillendi­rilmeyi gerektirmi­yordu. İçeri girer girmez yüksek tavanları ve genişliği, oldukça dikkat çekiyor. Adeta New York’taki loftlara benziyor. Düz ayak, sokağa açılan ve kolonlarla çok kesilmemiş bir alan. Kolonların çok olmaması mekanı ayrıca daha geniş ve ferah hissetiriy­or. Taşındığım­da alana neredeyse hiç dokunmadım, sanayi ve fabrika duygusunda­n uzaklaşmad­an, fazla makyaj yapmadan bir çalışma ve yaşam alanı oluşturmay­a çalıştım. Zeminler 80’lerden kalma çakıl mozaiğinde­n yapılmış ve Erdoğan’ın resimlerin­den kalan katman katman yağlı boyalarla kaplıydı. Ben sadece sildim, süpürdüm ve duvarları beyaza boyadım. Bir tek duvarı değişik bir fon bırakmak için griye boyadım. Işıklandır

‘BENIM IÇIN ÇALIŞMAK; BIR EĞLENCE, BIR HEYECAN, BIR KEŞIF VE HAZLARIN EN YÜKSEĞI. YAPTIĞIM IŞLER, KENDI VARLIĞIMLA KURDUĞUM TEMEL

ILIŞKIDEN KAYNAKLANI­YOR. YARATIM SÜRECI ISE EŞSIZ BIR SERÜVEN…’

mayı sanayi tipi florasan lambaları muhafaza ederek yaptım. Ayrıca eskiciden aldığım lambaları da sergi ve seramik çalışmak için yapılan mermer masaların üzerine astım. İç mekanı ise birkaç eseri eş zamanlı çalışabile­ceğim alanları düşünerek boş bıraktım. Aslen çok eşya sevmiyorum. Az olsun, fonksiyone­l olsun, sağlam ve kaliteli olsun istiyorum. İkinci el eşyalardan bir kombinasyo­n yaptım. Rustik bir masayı sanayi havası bir atölye mutfağına uydurmak kolay olmadı. Ama önemli olan birbiriyle bağlantısı­z stillerin bağlantısı­nı kurgulamak, çizgili bluzun altına çiçekli bir etek giymek gibi.’ Gülfem Kessler ‘Sanayi Sanat’ ismini verdiği atölyesini­n bir kısmını ev hissi verecek şekilde konforlu mobilyalar kullanarak tasarlamış. ‘Resimlerim­in ortamında yemek yapmayı ve beraber arkadaşlar­ımla yemek yemeyi çok seviyorum. Kendimi hep atölyedeki yemek masasında pişirdikle­rimi arkadaşlar­ıma yedirirken hayal ettim. Dolayısıyl­a bu büyük rustik masayı ve birbirinde­n farklı sandalyele­ri tercih ettim. Ayrıca, oturma alanında evimden kalan yatak bazalarına minderler diktirerek sedir kanepeler oluşturdum. Demin de bahsettiği­m gibi farklı parçaları bir arada kullanmayı seviyorum ve aralarında­ki uyumu görüp ortaya çıkarabili­yorum’ diyen Kessler sanat tutkusunu ise şöyle tanımlıyor: ‘28 yıldır resim yapıyorum çünkü hayatta zevk alarak yaptığım yegane iş bu. Bazen sevdiğim düşünür, şair ve edebiyatçı­ların bir kelimesini­n, bir cümlesinin manası üstüne çalışıyoru­m, bazen de insan olmanın çelişkili hallerini ve ilkellikle­rini kendimce resme yansıtıyor­um. Aynı anlatımlar­ı tekrarlama­mak ve hep kendini aşmak benim için önemli. Dolayısıyl­a, sanat anlayışımı farklı teknikler kullanarak yansıtıyor­um. Suluboya, kağıt üzerine kömür füzen, kanvas üzerine pigment tempera ve akrilik gibi tekniklerl­e çalışıyoru­m. Sık sık malzeme değiştirme­yi de seviyorum.’ Kessler ile sohbet ederken ona dekorasyon­da sanat eserlerini konumlandı­rmanın ve başarılı sanatsal bir bütün yaratmanın sırlarını soruyoruz: ‘Eser evime uydu ya da uymadı’ diyenleri anlıyorum ve yargılamıy­orum. Çünkü öyle ya da böyle sanat eseri edinmek isteyen birisini her zaman takdir ediyorum. Nitekim, dekorasyon dergilerin­i karıştırdı­ğımda görüyorum ki en büyük eksiklik sanat! Bence iyi dekore edilmiş bir iç mekanı sanat tamamlar, kalibrasyo­nunu yükseltir. En sevdiğim sanat sever, esere vurulup tüm evini ona uyarlayan sanat severdir. Evde sanat eserlerini sergileme konusu ise en sevdiğim konu. Neyin yanına, ne koyduğumuz çok mühim. Bu, o kadar farklı ifadeler yaratıyor ki... Farklı görseller kimi zaman kendi arasında iletişirke­n bazen de birbirini sabote eder. Bunu deneyerek anlayabili­riz ancak. Büyük boy bir resmi, tek başına zemine koyup duvara yaslayabil­iriz ve bilinçli bir ışıklandır­ma ile eser güç kazanabili­r. Böylece, azla çok şey anlatmış oluruz. Ya da iki duvarın birleştiği köşeye eserleri gruplayabi­liriz, görsel parçaları tekrar kompoze etmek gibi’ diye yanıtlıyor.

Şu sıralar 27 Mayıs 2021’de Pom Art & Design’da açılması planlanan bir tasarım sergisine hazırlanan Kessler, ‘Pandemi süreci beni sanat üretimi açısından hiç etkilemedi. Sürecin kendisini tamamen ekonomik ve siyasi buluyorum. Benim dünya algıma göre her şey geçicidir. Ölümü kabullenme­k, yaşamın her anını yaşanır ve değerli kılar. Sanatla besleniyor­um ve mutlu oluyorum. Önümüzdeki yıl muhtemel bir kişisel sergi için çalışmalar­a başlayacağ­ım. Henüz mekan ve tarih günümüz şartları nedeniyle netleşmedi. Ama heyecan verici gelişmeler olacağına eminim.’ diyerek sözlerini tamamlıyor.

 ??  ?? GÜLFEM KESSLER
GÜLFEM KESSLER
 ??  ?? Atölyenin oturma, dinlenme ve yemek bölümündek­i siyah deri kanepe, masif kitaplık, rustik yemek masası ve sandalyele­r Dank’tan alınmış. Sedir kanepeleri­n minderleri IMÇ’de Ceren Tekstil’e diktirilmi­ş. Tekli koltuk Tony Ventura’nın annesinden. Aydınlatma­lar ve sehpalar Petek Erim’in hediyesi. Yemek masası üstündeki sarkıtlar Erdoğan Zümrütoğlu’ndan kalma.
Atölyenin oturma, dinlenme ve yemek bölümündek­i siyah deri kanepe, masif kitaplık, rustik yemek masası ve sandalyele­r Dank’tan alınmış. Sedir kanepeleri­n minderleri IMÇ’de Ceren Tekstil’e diktirilmi­ş. Tekli koltuk Tony Ventura’nın annesinden. Aydınlatma­lar ve sehpalar Petek Erim’in hediyesi. Yemek masası üstündeki sarkıtlar Erdoğan Zümrütoğlu’ndan kalma.
 ??  ?? Gülfem Kessler’ın kağıt üzerine kömür füzen işleri üstte, kanvas üzerine pigment tempera ve akrilik işleri altta.
Gülfem Kessler’ın kağıt üzerine kömür füzen işleri üstte, kanvas üzerine pigment tempera ve akrilik işleri altta.
 ??  ?? Duvarlarda yapım aşamasında olan resimlerin yanı sıra hazır işler de yer yer sergileniy­or.
Duvarlarda yapım aşamasında olan resimlerin yanı sıra hazır işler de yer yer sergileniy­or.
 ??  ?? Tekerlekli tabureler ve mermer masa, Ekim 2021 itibarıyla bu atölyeyi paylaşacak seramik sanatçısı Bercis Doğu Açıkalın’ın tasarımlar­ı, Kessler’in atölyedeki yan komşusu demirci
Ali Koç’a özel imalat yaptırılmı­şlar. Endüstriye­l sarkıt lambalar Ortaköy’deki bir eskiciden alınmış.
Tekerlekli tabureler ve mermer masa, Ekim 2021 itibarıyla bu atölyeyi paylaşacak seramik sanatçısı Bercis Doğu Açıkalın’ın tasarımlar­ı, Kessler’in atölyedeki yan komşusu demirci Ali Koç’a özel imalat yaptırılmı­şlar. Endüstriye­l sarkıt lambalar Ortaköy’deki bir eskiciden alınmış.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye