SERAMIĞE DÜŞSEL YAKLAŞIMLAR
Akagi Ceramics’in kurucuları İrem Kavak ve Gözde Aksoy sanata ve tasarıma duydukları ilgiyi seramikle tanışınca somut nesnelere yansıtmayı başarmışlar. Markalarının hikayesini kendilerinden dinliyoruz.
Akagi’nin hikayesi nasıl başladı, biraz markayı ve sizi tanıyabilir miyiz?
Ortaokul çağlarından beri birbirini tanıyan ama aslında ortak ilgi alanlarımızın da etkisiyle otuzlu yaşlarında yakınlaşan iki arkadaşız biz. İlkokul ve liseyi Adana’da okuyup, Üniversite eğitimlerimizi Los Angeles ve Fransa’da tamamladık. Pazarlama ve Fransızca Öğretmenliği gibi farklı profesyonel hayatlarımız olmasına rağmen hobi amaçlı başladığımız seramik eğitimimiz bizi Akagi’nin hikayesini yazmaya yönlendirdi. Başlangıçta hobi olarak başlasa da gün geçtikçe seramiği hayatımızın merkezine yerleştirdik. Tasarımlarımızla kendimizi ifade edebilmek ve özgür çalışma koşulları yaratabilmek adına 2022’de kendi atölyemizi kurduk. Akagi Ceramics bünyesinde zamanla sadece seramik değil porselen tasarımlara da yer vermeye başladık.
Akagi ismi nereden geliyor? Kişisel duygu ve deneyimlerimizin markamıza ilham olması için, ad ve soyadlarımızın birleşiminden yarattığımız bir isim. Global olarak telaffuzu kolay ve akılda kalıcılığı yüksek bir marka ismi yaratmak öncelikli hedefimizdi.
Akagi koleksiyonlarının tasarım çizgisini nasıl tanımlarsınız?
Endüstriyel ve fabrikasyon ürünlerin baskın olduğu günümüz dünyasında, her biri birbirinden farklı, sürdürülebilirliği olan, el emeği ürünler üretmeyi amaçlıyoruz. Öncelikli motivasyonumuz; Akagi ürünlerini kullanan kişilerin içinde uyandıracağı güzel duygulara neden olabilmek. Geçmişten gelen; porselen ve seramik ürünler özel günler içindir, büfelerde yerini alır, misafir için kullanılır anlayışından uzaklaşabilmeyi hedefliyoruz. Modern dünyamızda kendine ve gündelik keyiflere değer vererek, yaşamın her anında kullanılabilecek el yapımı ürünler tasarlayarak gündelik hayatın bir parçası olmayı istiyoruz.