360 DERECE DEKORASYON ANLAYIŞI
Mimar Armağan Ergün tarafından 2016 senesinde kurulan Pomart14, başarılı iç mimari projelerinin yanı sıra Bağdat Caddesi’nde yer alan mağazasında satışa sunduğu tasarımlarıyla müşterilerine 360 derece dekorasyon anlayışı sunuyor. Armağan Ergün’den markanın ve tasarımlarının hikayesini dinliyoruz.
Öncelikle Armağan Ergün kimdir, sizi biraz daha yakından tanımak isteyenler için kendinizden bahseder misiniz?
1996 yılında Amerikan Üniversitesi’nin mimarlık bölümünden mezun oldum. 1996-2015 yılları arasında çeşitli kurumsal firmalarda çalıştıktan sonra 2016 yılında mimari, iç mimari ve ürün tasarımı alanında faaliyet gösteren Pomart14 markasını kurdum.
Pomart14 markası nasıl doğdu, arkasında nasıl bir kuruluş hikayesi var?
Proje ve uygulama yaptığım dönemlerde bunun bana yeterli olmadığını anlıyordum. Çünkü yaratıcılığımı farklı alanlarda kullanmak beni çok mutlu ediyordu. Bu yüzden Pomart14’ü 2016 yılında Bağdat Caddesi’nde iki katlı bir mağaza olarak faaliyete geçirdik. Üst kat iç mimari ve uygulama projelerinin yapıldığı, alt kat ise kendi tasarladığım ve tasarlayıp hayata geçirirken çok mutlu olduğum ürünlerin satışa sunulduğu bir tasarım ofisi
ve mağazası olarak hizmet veriyor.
Pomart14’ün nasıl bir ürün portföyü var? Koleksiyonlarınızın tasarım çizgisini nasıl tanımlarsınız?
Mağazamızda ürün portföyümüz oldukça geniş diyebiliriz. Modern ve konforlu bir yaşam alanında gerekli olan mobilya, tablo, aydınlatma, heykel gibi pek çok ürünü mağazamızda bir arada bulabilirsiniz. Bizi farklı kılan şey ise her birinde benzersiz bir el işçiliği bulunması. Tasarımlarımız sanatsal bir çizgiye sahip. Özellikle tasarımı ve patenti bize ait olan, yaklaşık dört yıldır satışını yaptığımız ve beğenilmesinden de mutlu olduğumuz mücevher abajurlarımız mağazamızın vazgeçilmezleri arasında diyebilirim.
Siz mimari projelendirme, mekan tasarımı gibi pek çok farklı alanda da söz sahibi bir isimsiniz. Bu projelerde nasıl bir rota izliyor, seçimlerinizi hangi kilometre taşları etrafında şekillendiriyorsunuz?
Biz projelerimize müşterilerimizin beklentilerini dinleyerek ve yaşam tarzlarını analiz ederek başlıyoruz. Onların zevkleri ve ihtiyaçları bize birçok veriyi vermiş oluyor aslında. Sonrasında kendi gustomuzu katarak onların içerisinde keyifle yaşayacakları, karakteri olan, yuva hissi veren ve fonksiyonel kullanım imkanı sunan mekanları beraber yaratmış oluyoruz.