Onarım ve dayanışma çağı
İç mimar Ricard Trenchs imzalı ev, Madrid’in kuzeyinde La Moraleja’da yer alıyor.
Kahramanmaraş depremlerinden bu yana, olan bitenin acısını sindiremediğimiz, öfke ve çaresizlik hisleriyle empati yorgunluğu yaşadığımız bir döneme girdik. Uzun yıllara yayılacak bir onarım ve rehabilitasyon sürecine ihtiyacımız olduğu aşikar. Bu süreci aynı hataları tekrarlayarak değil, bu hataların önüne geçerek aşmamız gerektiğini söyleyen mimarlarımızdan Alper Derinboğaz, bu felaketin sadece doğal bir afet değil, yapılaşma, onay verme süreçleri ve inşaat kademelerindeki sorunların bir sonucu olduğunun altını çiziyor. Zamanın ruhuna, ihtiyaçlarına uygun bir şekilde afet ve imar yasalarının yeniden düzenlenmesi gerektiğine işaret eden mimar Özgül Öztürk afet sonrası yapılan mimari çalışmalarda, ‘Doğru zeminde, doğru planlama, mühendislik, denetim, uygulama, kontrol ve bakım onarımı ile bütünsel bir çalışma zorunluluk olmalı. Doğa ile uyumlu, yenilenebilir enerji kaynaklarından yararlanan, sağlıklı, kendine yetebilen, atığın sistem içinde hammadde olduğu çözümlere, ekolojik bakış açısıyla döngüsel tasarımlara gidilmeli.’ diyor. Bu sayımızda, deprem bölgelerinde yapılacak kentsel planlama çalışmalarında nasıl bir yol izlenilmesi gerektiğini sorduğumuz mimarlar, bunun uzun sürecek planlı bir çalışma dahilinde multidisipliner bir ekip çalışmasıyla yürütülmesi gerektiğinde hemfikirler. Dünyanın farklı yerlerinden afet sonrası uygulanmış başarılı projeleri, mimar yorumlarıyla bir araya getirdiğimiz bu araştırma konusu ufkunuzu açarken, dayanışmanın gücünün, farkındalığı yüksek bilinçli bir toplumdan geçtiğini bir kez daha kanıtlıyor. Bahar ile birlikte doğanın uyanışına tanıklık ettiğimiz bugünlerde Yazı Yaban blog’unun yazarı psikolog Esra Güven’in de dediği gibi bahçelerimizin en ala sismik izolatörlerimiz olduğunu bir kez daha hatırlıyor, bahçeler için hazırladığımız özel ekimizle evlerimizin açık hava köşelerinde yeni düzenlemeler yapma vaktinin geldiğinin sinyallerini veriyoruz. Ülkemizin, sulak alanları, ağaçları, kuşları ve tüm canlılarıyla bir bütün olduğunu ve onlara zarar vermeden, yaşam haklarına müdahale etmeden ancak onlarla bir harmoni ve dayanışma içerisinde yaşadığımızda geleceğimizi garantileyebileceğimizi unutmayalım. Onarım önce kendi içimizde başlıyor...