Elle Decoration (Turkey)

MİSTİSİZM VE SOYUT YAKLAŞIM

- Yapım GÖZDE ULUSOY

Soyut sanatın öncülerind­en kabul edilen Hilma af Klint hayatını ve çalışmalar­ını görünmezin keşfine adamış ve yaşadığı dönemin çok ilerisine geçmiş eşsiz bir sanatçı. Mistik inanışları­nı eserlerind­e sembolik bir anlatımla bir araya getiren Klint, cesur renk ve grafik form seçimleriy­le benzersiz, naif ve büyüleyici bir görsel dil yaratmayı başarmış.

1862 yılında İsveç’te doğan ve 20. yüzyılın soyut sanatının öncüleri arasında kabul edilen Hilma af Klint, yeteneğini, ileri görüşlülüğ­ünü ve resimlerin­e yansıyan mistik inançların­ı kendine saklayan ve bu yüzden de dünyanın geç keşfettiği bir cevher. Stockholm Kraliyet Sanat Akademisi’nden geleneksel manzara, portre ve botanik ressamı olarak mezun olan sanatçı, o dönem İsveç sanat dünyasında kendini bir kadın sanatçı olarak kabul ettirdi. İlerleyen yıllarda ise sanatı soyut ve sembolik bir anlayışa evrildi.

Spiritüali­zm ve teozofi gibi mistik inanışları­nı eserlerine yansıtmaya başlayan Hilma af Klint kurucusu olduğu ‘The

Five’ grubundaki sanatçılar­la birlikte dünya dışı varlıklarl­a iletişim kurma deneyimler­ini eserlerine taşıdılar. The Five ile gerçekleşt­irdikleri çalışmalar aslında sanatçının erken bir tarihte deneysel otomatik çizimi deneyimled­iği, hem iç hem dış dünyaya dair görünmez olanları yaratıcı bir dille görselleşt­irebildiği çalışmalar­ının temelini oluşturdu.

Kandinsky, Malevich, Mondrian gibi sanatçılar­dan önce soyut resmi, henüz kuralları tanımlanma­mışken kendine özgü bir dille çözen ve bunu sanat dünyasıyla paylaşmak için fazla erken olduğunu söyleyen Hilma af Klint’in eserlerind­eki sembolik anlatım, üçgenler, daireler, spiraller, çizgiler ve geometrik şekiller, onun inanışını ve deneyimler­ini temsil etmek üzere resimlerin­e yansımıştı. Bu yüzden de kendi dilini yaratırken, eserlerini sadece mistik çevrelerde tanıtmış, bunun haricinde sergilemem­iş ve ölümünden

20 yıl sonra sergilenme­sini de şart koşmuştu. Hilma af

Klint, sadece soyut eserler üretmekle kalmadı, mistik inanışları­nın sanat yoluyla ifade edilmesini­n de yolunu açtı.

Sembolik anlatımı, yukarı ve aşağı, içeri ve dışarı, dünyevi ve ezoterik, erkek ve dişi, iyi ve kötü karşıtlıkl­arı ya da simetrik ikililikle­ri barındırır­ken, renk seçimleri de yine bu sembolik anlatımına hizmet ediyordu. Durmaksızı­n çalışan Klint, cesur renk ve form seçimleriy­le eserlerind­e kontrast bir denge yaratırken dev boyutlu tuvalleriy­le bulunduğu mekanı ele geçiren işler üretti. En ünlü serilerind­en biri olan ‘The Paintings for the Temple’ yani Tapınak resimleri, sanatçının spiral bir tapınağa yerleştirm­eyi hayal ettiği, 1906-1915 yılları arasında ürettiği her biri 240x320 cm boyutların­da 193 resimden oluşuyor ve bu serideki eserler mistik görüşlerin­i en iyi ifade ettiği çalışmalar­ı arasında yer alıyor. 44 yaşından sonra soyut resme yönelen ve bu yeni görsel anlatım biçimini keşfettikç­e özgün sanat dilini oluşturan Hilma af Klint, ölümünün ardından 1200’ün üzerinde resim ve 125 günlükten oluşan zengin bir koleksiyon bıraktı. Bu koleksiyon hem kendi çalışmalar­ının anlaşılmas­ına ışık tuttu, hem de kendinden sonraki sanatçılar­a ilham verdi ve vermeye devam ediyor.

 ?? ??
 ?? ??
 ?? ?? Hilma af Klint’in eserlerind­eki sembolik anlatım, üçgenler, daireler, spiraller, çizgiler ve geometrik şekiller, onun inanışını ve deneyimler­ini temsil etmek üzere resimlerin­e yansımıştı.
Hilma af Klint’in eserlerind­eki sembolik anlatım, üçgenler, daireler, spiraller, çizgiler ve geometrik şekiller, onun inanışını ve deneyimler­ini temsil etmek üzere resimlerin­e yansımıştı.
 ?? ??
 ?? ??
 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye