YARATICI FREKANS
'Her zaman güzel bir şey yaratmayı ve tabi yaratılanı ışığımızla ortaya çıkarmayı amaçladık' diyen Tepta markasının kurucusu ve genel müdürü Robi Ebeoğlu ile aydınlatmanın bir mekan için önemini, markanın 33 yıllık tarihini ve sanata olan desteklerini konuştuk.
Tepta’nın kuruluş hikayesini ve tasarım yol
culuğunu dinleyebilir miyiz? Tepta, 1991’de kurucu ortağım Yusuf Perahya ile birlikte kuruldu, kendisi 2011 yılında ayrıldıktan sonra ilk günden beri yol arkadaşım ve ortağım olan Tuncay Danacıoğlu ve bize yeni bir soluk getiren oğlum Eytan Ebeoğlu ile birlikte 65 kişilik ekibimizle yola devam ediyoruz. Amex’in Türkiye Genel Müdürü iken estetik ve tasarıma olan merakım beni bu işe itti ve başarılı kıldı. İtalya’dan seçtiğimiz ve temsilciliğini üstlendiğimiz yabancı markaların başında iGuzzini geliyor. Zaman içinde farklı ülkelerden markalar da bu koleksiyona eklendi. Her zaman güzel bir şey yaratmayı ve tabi yaratılanı ışığımızla ortaya çıkarmayı amaçladık. Bunun için partnerlerimiz mimarlar, iç mimarlar, aydınlatma tasarımcıları ve estetiğe meraklı herkes oldu. 33 yıllık tecrübemiz bizi imalata da taşıdı ve alanımız birçok yurtdışı ülkesine de genişledi. Bunun en güzel ve son örneklerinden biri New York’ta aydınlatmasını yaptığımız Aman otelidir. Amerikalılar bizi ilk gördüklerinde mimara 'Bu Türkler bunu yapabilirler mi?' demişlerdi. En büyük keyfimiz onları şaşırtmak oldu.
Sizce aydınlatmanın bir mekan için önemi nedir? Aydınlatma genellikle projelerin son etaplarında akla geliyor; ama bir mekanın en önemli tasarım özelliği. Seçilen ışık bir mekanı olumlu veya olumsuz algılamamıza imkan veren ana faktör. Duvardaki bir dokuyu, mekandaki bir sanat eserini vurgulamaya yaradığı gibi, o mekanın neresi olduğuna göre çeşitli fonksiyonları da aydınlatma ile yapabiliyoruz. Bu mekan bir okul, hastane veya ofis ise yapay aydınlatma insanların sağlıkları üzerinde belirleyici oluyor. Temsil ettiğimiz markalar her zaman insanı ön planda tutan yaklaşımları ile farklı mekanlar için uygun standartlarda ve en son teknolojilerde ürünler sunuyorlar. Söz gelimi eğer nemli ve ıslak bir mekan söz konusu ise burada bu şartlara uygun ürün kullanılmalı. Diğer yandan dekoratif aydınlatmada bazı ürünler bir sanat eseri, bir heykel veya bir enstalasyon gibi sunuluyor. Bu durumda, sadece böyle bir ürün kullanarak mekana farklı bir tasarım değeri katmak da mümkün olabiliyor. Bir mekanın aydınlatması mutlaka baştan düşünülmeli, tasarlanmalı, hazırlıkları buna göre yapılmalı.
Tepta olarak kültür ve sanatın daimi destekçisisiniz. Bu destek programından bah
sedebilir misiniz? Kuruluşundan beri İstanbul Modern’in 'Özel Destekçileri' arasında yer alıyoruz. Müzenin aydınlatması için Renzo Piano, iGuzzini markamızın aydınlatmalarını kullandı. Bunun gibi pek çok müzede, galeride, tarihi yapılarda aydınlatmalarımız tercih ediliyor. İş alanımızın bir kısmını oluşturan bu projeler sebebiyle kültür ve sanat gündeminin içindeyiz. Bize yönelen genç sanatçıların, yeni oluşumların, kültür kurumlarının çeşitli mekan ve sergilerini elimizden geldiğince desteklemeye çalışıyoruz. Çeşitli armatürlerle sağlanan bu destekler, izleyicinin daha yüksek performansla aydınlatılmış biçimde eserleri deneyimlemesini sağlıyor. İKSV tarafından düzenlenen 17. İstanbul Bienali’ni sekiz mekanda, sanatçılarla ve İKSV ekipleri ile birebir görüşmeler halinde bilgimizi ve deneyimimizi ortaya koyarak aydınlattık. EAA tarafından yapılan Sancaklar Camii’nin aydınlatması iyileştirilmek istenince destek sağladık. Saha derneği, İmalat-Hane gibi sanat kuruluşlarının, Galerist’in mekan aydınlatmasını sponsor olarak gerçekleştirdik. Bugüne dek Galeri Nev İstanbul, Galeri Nev Ankara, Büro Sarıgedik, Base, İstanbul74, Contemporary İstanbul, Versus Art Project gibi galerilerin sergilerine ve sanatçılarına aydınlatma desteği verdik. Sanat eserlerinin ve tarihi yapıların doğru aydınlatılması çok önemli. Bu destek programını bu alandaki iyi örnekleri gösterebilmek için yapmayı tercih ediyoruz. Bünyenize katmayı planladığınız yeni markalar var mı? 2023’ün ikinci yarısından itibaren markalarımızda artış oldu ve olmaya devam edecek. Buradaki amacımız ihtiyacı olan tüm projeler için yurtdışından gelebilecek tüm armatürleri sunabilmek. Bu çerçevede markalar konusunda, hepsini mağazamızda sergileyemesek de iyi iş birlikleri kuruyoruz. Farklı ekonomilerdeki ve farklı çizgilerdeki markaları bünyemize katmaya devam edeceğiz. En son İngiltere’den Bert Frank, İtalya’dan Contardi ve İtalyan tasarımcı Stefano Giovanini’nin kurduğu Queebo ile çalışmaya başladık. Proje bazlı çalıştığımız markaların sayısında epey artış oldu. Bunlar arasında bizi en mutlu eden ise Ingo Maurer oldu. tepta.com