‘16 yıldır ülkeyi kim yönetiyor grevimizi kim yasaklıyor’
Merhabalar; Öncelikle işyeri ve semtlerde işçilerin emekçilerin nabzını tutan, bizim sisimiz olan ve bu uğurda mücadele eden sevgili Evrensel gazetesi çalışanı ve gönüllülerine içten teşekkürlerimizi sunmak isteriz. Medyanın tek elde toplanarak tek ses olduğu bu dönemde işçilerin emekçilerin sesi olan bir gazeteye sahip olduğumuz için mutluyuz.
Bizler Schneider Elektrik çalışanları olarak 2011 yılından bu yana sendikalı çalışıyoruz ve yol haritamızı ortaklaşmayı hedef alan bir çalışmayla çiziyoruz. Her sözleşme dönemi öncesi yaptığımız gibi sözleşme ön taslak anketlerimizi arkadaşlarımıza dağıtıp onlardan gelen talep ve istekler doğrultusunda yeni mücadele dönemine hazırlık yaparak giriyoruz. Kendi talepleri üzerinden hem mücadele ediyoruz ve yeni kazanımlar elde etme umudumuzu her zaman bu vesileyle diri tutuyoruz.
Geçen yıl EMİS ile girdiğimiz kavga da SESSİZ ÇOĞUNLUĞUN SESİ olma iddiası ile çıkan AKP Hükümeti grevimizi MİLLİ GÜVENLİĞİ TEHTİD ETTİĞİMİZ gerekçesiyle yasakladı. İki defa aynı saldırıya maruz kaldık, ancak sendikamız Birleşik Metal-ış ve üyelerimizin mücadelesi sonucu fiili olarak greve çıkıldı ve OHAL yasağına rağmen grev yaparak kazanımla çıktık. Yeterli olmadığını bilmekle beraber bu yolda aynı kararlılıkla yürüyeceğimizden de kimsenin şüphesi olmasın.
İktidardakiler daha düne kadar ERKEN SEÇİM İSTEYENLER VATAN HAİNLERİ, FETÖ’CÜLER GEZİCİLERDİR diyorlardı. Ancak ülkeyi hem içeride hem dışarıda sıkıştırılmış bir konuma getirdiler. Dövizin yükselişi, enflasyonun her türlü kalem oyunlarına rağmen yükselişi, işsizlikteki artış, yoksulluk, KHK, OHAL uygulamaları... Yani ülke yangın yerine gelmiş durumdayken daha düne kadar birbirlerine ağza alınmayacak hakaret ve küfürlerle saldıran AKP ve MHP, ittifak yaptı. İşte ne olduysa ondan sonra oldu ve daha düne kadar vatan hainliği diyenler ERKEN SEÇİM talebi kararı aldılar. Bunlar günlerce yazıldı çizildi. Biz de asıl işçiler nasıl bakıyor sorusuna yanıt bulmak için içimizde sohbetlerde konuşmaya başladık.
İlk seçimde AKP’YE oy verdiğini söyleyen arkadaşımız bu seçimde vermeyeceğini söyledi. Nedenini tek cümle ile açıkladı: “GELECEĞİMİ ÇALAN BİR İKTİDARA NEDEN OY VEREYİM Kİ?” Ve şöyle devam etti: “Tamam ilk geldiğinde hastane yol yaptı eyvallah ama ŞEHİR HASTANELERİ, KÖPRÜ, HIZLI TREN ihalelerine girmemeli ve garantör olmamalıydı. Yapılan şehir hastaneleri de zaten başlı başına sorunlu. Şehrin dışında, ulaşım sıkıntılı...” Son söz olarak da şunu dile getirdi: “Ben işçi gözüyle bakıp karar veriyorum ve diyorum ki ben milli güvenliği nasıl tehdit ediyorum da grevim yasaklanıyor. İşverenlere her türlü destek ve garantörlük verirken ve tarım ülkesi durumundayken artık tohumlarımız kısırlaştırılıp İsrail menşeli tohumlar alarak nasıl yerli ve milli olduğumuzu söylüyorlar.”
Bir diğer genç arkadaşımız ise “Daha önce kredi çekerken korkmadan çekebiliyordum ama şimdi hem faizlerdeki artış, hem de içinde bulunduğumuz ekonomik durumdan dolayı çekmeye korkuyor ve çekiniyorum” dedi. Daha önce AKP’YE oy verdiğini ancak en son emeklilere verilen ikramiyelerdeki farklılıktan rahatsız olduğunu anlattı. Enflasyon, faiz işsizlik gibi meselelerin sıkıntılı bir hal aldığını ifade etti. Aynı işçi hükümetin Afrin ve Kandil operasyonlarını desteklediğini söyledi.
Bir diğer arkadaşımız da emekli ikramiyesi için annesine 202.50 lira yatmasını kabullenemediğini ve halka yalan söyleyen, aldatan bir iktidara oy vermeyeceğini ifade ederek sordu “16 yıldır ülkeyi kim yönetiyor?”
Gördüğünüz gibi işyerlerinde iklim bu minvalde. Bizler de ülkedeki sermayeye sunulan teşvikleri, bunun için hükümetin kime ne kadar ve kaç yıllığına neyin garantörlüğünü yaptığını anlatan haberleri işyerimizdeki kamelyalara asarak bir farkındalık yaratmaya ve meselenin YOL KÖPRÜ HASTANE değil, RANTİYEYE VE YANDAŞLARA KAYNAK AKTARMAK olduğunu anlatıyoruz. ZENGİNİ DAHA ZENGİN yapan, HALKI DAHA DA YOKSULLAŞTIRAN bu politikaların, ORTAK PAYDAMIZ OLAN ALINTERİMİZİN sermayeye aktarılmasının yanlışlığını anlatmaya çalışıyoruz.
Sorunları çözümü halkımızın, işçilerin ve emekçilerin ACİL TALEPLERİ İÇİN YANYANA GELMESİNDEN, bu talepler için sağsol, dinci-dinsiz ayrımı yapmadan birleşmekten ve demokrasi mücadelesinde kol kola girilmesinden geçtiğini biliyoruz.
Kolay gelsin...