Erdoğan’ın otoriter rejim inşasına karşı Türkiyeli devrimcilerin mücadelesini destekliyoruz
AVRUPALI MARKSİST-LENİNİST PARTİ VE ÖRGÜTLER:
Uluslararası Marksist-leninist Parti ve Örgütler Konferansı (CIPOML) Avrupa Bölgesel Konferansı Paris’te gerçekleştirildi. Bölgesel konferansın sonuç deklarasyonunda “Gericiliğe ve emperyalizmin savaş ve kemer sıkma politikalarına karşı uluslararası dayanışma” çağrısı yapan Avrupalı komünist partiler, “Türkiye’de Erdoğan’ın: işçilerin ve halkların daha fazla sömürülmesi ve ezilmesi ile Kürtlere karşı savaş ve baskı politikalarına dayanan otokratik, diktatoryal bir rejim inşasına karşı Türkiye’deki ilerici ve devrimci güçlerin mücadelesini destekliyoruz” denildi.
EMPERYALİST DEVLETLER AZGINLAŞIYOR!
Avrupa’nın güncel durumuna dair yapılan kolektif tahlil ve ortak deneyim alışverişinde iki temel eğilime dikkat çekildiği belirtilen deklarasyonda;
“Birincisi; emperyalist devletler giderek daha azgın bir rekabete giriyor ve dünyada gerilim merkezlerini çoğaltıyorlar. Giderek daha da açıktan sergilenen savaş politikaları toplumların militarizasyonu ile birlikte ilerliyor. Silah ve savaşlar için her zaman daha fazla para ayrılırken, emekçi kitlelerin sosyal ihtiyaçları için daha az para harcanıyor” denildi.
Her ülkede ve uluslararası boyutta, NATO’YA ve “Avrupa savunma politikasına”, toplumun militarizasyonuna ve savaş bütçelerinin arttırılmasına karşı; Avrupa ordularının Ortadoğu ve Afrika’da askeri operasyonları yaygınlaştırmasına karşı işçileri ve halkları seferber ederek bu politikaları teşhir etme ve ona karşı mücadele yürütme ihtiyacının aciliyet kazandığı belirtilen açıklamada, “Kuzey ülkeleri halklarının, bu stratejik bölgenin bir yandan ABD, NATO ve Avrupa Birliği, diğer yandan Rusya arasında bir savaş bölgesi haline dönüştürülmesine karşı artan tepkilerini desteklemek önem taşıyor. Her Avrupa ülkesinde ABD, NATO ve Ab’nin savaş politikalarına karşı; Abd’nin askeri üslerinin ve nükleer bombalarının geri çekilmesi ve NATO’NUN dağıtılması için mücadeleyi geliştirmek önem taşıyor” denildi.
Deklarasyonda, Marksist Leninist parti ve örgütlerin, NATO’NUN Brüksel’de toplanacak zirvesine karşı mücadelenin başarılı olması için, uluslararası savaş politikaları ve araçlarına karşı her ülkedekimücadeleyi ve uluslararası dayanışmayı destekleyerek çalıştıkları vurgulandı.
POPÜLİZME KARŞI MÜCADELE
Konferans tartışmalarının merkezindeki bir diğer önemli bir konunun ise, popülist hareketlerin gelişmesi, bunların doğaları ve hedefleri sorunu olduğu belirtildiği deklarasyonda şu ifadeler kullandı: “Bu olgunun çok farkı biçimlerini ve sağ popülizm ile sol popülizm arasındaki farklılıkları göz önünde bulunduran Marksist-leninist parti ve örgütler, daha da derinleştirilecek genel bir tartışmayı başlatarak (iki popülist eğilimdeki) şu ortak niteliklere dikkat çektiler:
-İşçi sınıfı ve sınıf mücadelesinin reddi
-Proletaryanın, devrimci süreç ve sosyalist toplumun inşasında belirleyici rolünün reddi
-Siyasi partilerin, özellikle de işçi sınıfı partisinin, komünist partinin rolünün reddi
-Seçimleri kazanabilmek için - açıktan ırkçı ve faşist partilerin dahil edilebildiğioportünist bir seçim ittifakı pratiği
Bu olgu, önemli kesimlerin oligarşinin politikalarına karşı artan mücadelesinin yönünü değiştirmek, tepkileri emperyalist-kapitalist sistem içinde tutabilmek ve devrimci sınıf bilincinin gelişmesini engellemek isteyen gerici saldırganlığın bir parçasıdır.” (DIŞ HABERLER)