Umudumuz; özgürlüklerin arttığı bir tiyatro ortamında ortaklaşmak
KENDİ açımdan sezonu değerlendirmeden önce, belki Altıdan Sonra Tiyatro ve Kumbaracı50 hakkında bir değerlendirme yapmak iyi olabilir. Altıdan Sonra Tiyatro ve Kumbaracı50 olarak çok verimli, hızlı, üretken ve coşkulu bir sezon geçirdik. Geçtiğimiz sezonun sonunda ekibimize büyütme ve çoğalma kararımız sonrasında başlayan süreçte, “III. Richard”, “Hayvan Çiftliği” (D22 ile ortak yapım), “Filifu’nun İntikamı”, “Barış”, “Nsu-kurbanların arasında Almanlar da vardı” (Goethe Institut ortak yapım) oyunları ilk kez seyirciyle buluştu. Geçtiğimiz sezonun sonunda bir kaç gösterimle sahnede olan “HE-GO” oyunu bu sezonun yenilerindendi ve kapalı gişe oynamaya devam etti. Eski oyunlarımızdan, “Yalınayak Müzikhol”, “444”, “Şizo Şeyks”, “Pera’nın Zamanı” oynamaya devam etti. Bu oyunlar dışında yeniden provasına girip tekrar repertuara aldığımız iki oyun oldu: “Karabahtlı Kardeşlerin Bitmeyen Şen Gösterisi” ve” Barzo ile Konserve”. İki tane de konser devam etti sahnede. Yıllar geçse de üstünden ve Kumbaracı50 ekibinin oluşturduğu İstanbul Kolonfoni Orkestrası. Toplamda 12 oyun ve 2 konser.
Oyunlar hem Kumbaracı50 sahnesinde hem de İstanbul içi ve dışı başka sahnelerde seyirciyle buluştu. Ekibimiz, tüm emek verenleriyle toplamda neredeyse 50 kişi. Önümüzdeki sezon Altıdan Sonra Tiyatro’nun 20., Kumbaracı50’nin 10. sezonu. Bu rakamlar aslında bizler için neyin karşılığı? Her şeyin giderek zorlaştığı, koşulların sıkıştırdığı, zaman zaman bir çok şeyi imkansız kıldığı, umudun ve motivasyonun inişli çıkışlı olduğu son zamanlarda; böylesine bir yapı oluşturarak sürekliliği için çalışmak bizim için çok önemliydi.
Bizim açımızdan hâl böyleyken, aslında İstanbul’da da çok farklı bir hava yoktu özel ve bağımsız tiyatrolar açısından. Çok üretken ve seyirci sayısının geçtiğimiz sezona göre artış gösterdiği bir sezon olduğunu düşünüyorum. Belki de bağımsız tiyatroların en önemli sorumluluklarından biri oluverdi nefes alınacak, benzer duygu ve ifadelerde birleşilen alanlar yaratmak. Bazen böyle şeyler kendiliğinden oluverir. Planlanmamıştır fakat hâl ve gidişat ortaklaştırır. Ben böyle bir dönemden geçtiğimizi düşünüyorum. Umudumuz; zorlukların ve yasakların azaldığı, özgürlüklerin arttığı bir tiyatro ortamında ortaklaşmak.