İtiraflara rağmen soruşturma 27 yıldır aynı noktada
HEP Diyarbakır İl Başkanı Vedat Aydın cinayetinin üzerinden geçen 27 yılda JİTEM elemanlarının somut itiraflarına rağmen yürütülen soruşturmada bir ilerleme sağlanmadı. Şayet şüpheliler hakkında 2021 yılına kadar dava açılmazsa dosya zaman aşımı nedeniyle düşecek.
Diyarbakır’da 5 Temmuz 1991’de kendini polis olarak tanıtan kişilerce evinden alındıktan 2 gün sonra Elazığ’ın Maden ilçesi yakınlarında işkence yapılmış halde ölü bulunan Halkın Emek Partisi (HEP) Diyarbakır İl Başkanı Vedat Aydın’ın ölümü üzerinden 27 yıl geçti. Aydın cinayeti, Türkiye ve bölgede “faili belli” cinayetler, zorla kaçırılmalar, gözaltında kayıpların başlangıcı olarak kabul ediliyor.
JİTEM ÜYELERİ AYDIN CİNAYETİNİ İTİRAF ETTİ
Vedat Aydın’ın eşi Şükran Aydın’ın Avukatı Mehmet Arif Altunkalem, cinayetin ardından soruşturma dosyasının uzun süre hiçbir şey yapılmadan bekletildiğini belirterek, dönemin Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Kutlu Savaş’ın hazırladığı Susurluk Raporu ve JİTEM’CI Abdulkadir Aygan’ın cinayetle ilgili yaptığı itiraflar sonucunda 20 yıl bekleyen dosyada, bir hareketlenme yaşandığını söyledi. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının itiraflarda ismi geçen JİTEM üyeleri ve itirafçıların “şüpheli” olarak ifadesini aldığını kaydeden Altunkalem, ifadesi alınan şüphelilerin suçlamaları inkar ettiğini belirtti. Altunkalem, soruşturmada şikayetçi olarak ifadesi alınan Aydın’ın eşi Şükran Aydın’ın olayın üzerinden uzun yıllar geçtiği için bu kişileri teşhis edemediğini kaydetti.
ZAMAN AŞIMI
Aydın cinayeti soruşturma dosyasının 2011 yılında zaman aşımı tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını kaydeden Altunkalem, şöyle konuştu: “Dosyada şüpheli olarak ismi geçen Mahmut Yıldırım ve Abdulkadir Aygan hakkında 2011 yılında yakalama kararı çıkartılmasıyla zaman aşımı süresi 30 yıla çıkarıldı. Dosyada faillerin bulunmaması, iddianame hazırlanmaması durumunda dosya, 2021 yılının temmuz ayında zaman aşımından düşmüş olacak.”
TAHİR ELÇİ CİNAYETİ İLE İLGİLİ BENZERLİK
Bir dönem Aydın cinayeti soruşturmasını takip eden Avukat Mahmut Vefa da, Vedat Aydın’ın hedef gösterilmesinin temel nedeninin bölgede Kürtlerin hak mücadelesini yürüten öncülerinden biri olması olduğunu vurguladı. Aydın’ın İHD kongresinde yaptığı Kürtçe konuşma ile Sur’da öldürülen Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin katıldığı televizyon programında yaptığı konuşma sonrasında yaşananlar arasında “korkunç bir benzerlik” olduğunu ifade eden Vefa, “İkisi de sivil toplumdan geldi ve devlet tarafından hedef gösterildiler. O dönem bundan kendilerine vazife çıkaran illegal yapılar, alınan merkezi bir kararla Kürtlerin sivil siyasetini sindirme çabası içine girdiler. Her ikisi de gazete ve televizyonlardan hedef gösterildi, haklarında soruşturma açıldı. Aydın cinayetiyle birlikte ilk defa faili meçhul cinayetler, köylerden şehirlere taşındı. Aydın cinayetinden sonra siyasetçiler ve kanaat önderleri hedef alınmaya başlandı” diye kaydetti. (Diyarbakır/ma)
DİYARBAKIR’DA, 24 Haziran seçimlerinde Hdp’den milletvekili seçilen Remziye Tosun, geçirdiği rahatsızlığın ardından özel hastanede apandisit ameliyatı oldu. Taburcu olan Tosun, bölgede kullanılan beyaz tülbenti başına bağlayarak Meclise gireceğini belirtti. Tosun, barış ve özgürlüğü simgelediği için Mecliste sürekli başına beyaz tülbent takacağını söyledi.(dha)