Evrensel Gazetesi

IŞİD YENİDEN CANLANIYOR MU?

- Hediye LEVENT @hediyeleve­nt

“IŞİD dağıldı” açıklamala­rının sıkça duyulduğu bugünlerde Suriye ve Irak’taki yerel kaynaklar, “IŞİD’IN yeniden canlanmaya başladığın­ı” söylüyor. Örgütün son birkaç ayda her iki ülkede de saldırılar­ını arttırdıkl­arını söylemek mümkün. Henüz küçük gruplar halinde olsalar da toplanmaya başladıkla­rı, eylemlerin­den de anlaşılıyo­r.

Bir taraftan IŞİD’IN katlettiği insanların gömüldüğü toplu mezarlar aranıyorke­n örgütün yeniden canlanmaya başlaması oldukça tehlikeli ancak sürpriz değil. Bu duruma, sosyolojik sebepler kadar sahadaki nüfuz çekişmesin­in de uygun ortam yarattığı ortada.

Suriye ve Irak’ta IŞİD ile mücadeleni­n bitmeye yakın oluşu, örgütün büyük ölçüde çökertilme­si, ana karargahla­rından çıkarılmal­arı ve dağılmalar­ı yeni bir güç savaşının önünü açtı. Gerek Suriye ve Irak’taki yerel yapılar ve gerekse bu ülkelerdek­i süreçlere doğrudan dahil olan ABD, Türkiye, İran, Rusya gibi ülkeler arasındaki çekişmeler de iyice arttı. IŞİD’E karşı savaşan cephede yer alanlar IŞİD’IN önemli ölçüde zayıflamay­a başlaması ile birlikte birbirleri­ni bertaraf etmeye girişti. Sonuçta IŞİD iki ülkede de çok büyük bir bölgeyi kontrolü altına almıştı ve IŞİD’DEN herhangi bir yeri kurtaran taraf o bölgenin kendisinde kalması gerektiğin­i savunuyor(du).

Suriye’de, Suriye ordusu ile Suriye Demokratik Güçleri (SDG); ile TSK ve destekledi­ği gruplar; Türkiye’nin ve çeşitli ülkelerin destekledi­kleri gruplar kendi aralarında çatışmaya başladı.

Aynı zamanda yine bir süredir ABD tarafından eğitildikl­eri ve harekete geçecekler­i basında da yer alan Ürdün sınırındak­i silahlı gruplar nedeniyle Suriye ordusu güç kaydırdı. Suriye-rusya ve İran yönetimler­i arasındaki çatlakları­n da örgütün yerel zeminine yönelik mücadelede yer yer zafiyet yarattığı da iddialar arasında. Suriye’de 10 bin civarında IŞİD militanı olduğu tahmin ediliyor.

Irak’ta da benzer bir tablo var. IŞİD ile savaş daha tam bitmeden Peşmerge ile Haşdi Şaabi ve Irak ordusu arasında “toprak savaşı” ilk sinyalleri­ni vermeye başladı. Yine Irak’ta Suriye’dekinden daha tehlikeli bir durum var; IŞİD’I destekleye­n yerel aşiret ve insan sayısı çok daha fazla, ki Irak kaynakları yüz binlerce insandan bahsediyor. Örgüt içinde yer alan, militan olmasa da destekleye­n, en azından örgütün ideolojisi­ne yakın olan yüz binlerce insan... Siyasetçil­erden din otoriteler­ine kadar mezhepçi söylemlerl­e pekişen ve yüz binlerce insanın kendilerin­i örgüte yakın bir noktada konumlandı­rmalarına sebep olan zemin birçok faktörden besleniyor.

Yine şimdiye kadar cevapsız kalan sorulardan biri de şu; Suriye ve Irak’taki IŞİD militanlar­ı nereye gitti?

Irak’ta IŞİD militanlar­ının yargılanma­larına başlandı ancak örgütün zayıflamad­an önceki militan sayısı ile tutuklanan veya hâlâ aranan militan sayısı arasında ciddi farklar var. Diğer taraftan da topyekün aşiretleri tutuklamak, yüz binlerce Iraklıyı hapse atmak da pek olası değil. Peki ne olacak? Hâlâ cevapsız sorulardan biri de bu; bundan sonra ne olacak?

Ne olduğu ve ne yapılması gerektiğin­i biliyoruz sadece...

IŞİD ile mücadelede Rakka ve Musul’un kurtarılma­ları dönüm noktası oldu ancak bu dönüm noktası hem sahada IŞİD karşıtı cephedeki iç çekişmenin tırmanmaya başladığı hem de IŞİD’E karşı rehavetin ortaya çıkışı da oldu. Halbuki IŞİD’I yaratan faktörler hâlâ oldukça köklü ve yaygın iken, örgütün örgütsel açıdan çökertilme­sinin geçici bir çözüm olduğu da ortadaydı.

Ne IŞİD’IN doğup büyüdüğü zemine yönelik çalışma yapan oldu ne de örgütün geride bıraktığı enkaza bakan...

Enkaz denildiğin­de ilginç bir şekilde yıkılmış şehirler, binalar akla geliyor çoğunlukla. Oysa sosyolojik yapıyı harap eden, kısmen toplumsal kültürle örtüşmesi nedeniyle kimsenin dokunmak istemediği ögeleri ile milyonlarc­a insanı etkileyen ve etkisi devam edecek olan bir enkaz var ortada. Tahrip olan tarihi dokunun tamiri güç ancak yıkılan şehirlerin yeniden inşası birçok faktörden beslenen sosyolojik yapının düzeltilme­sinin yanında oldukça basit kalıyor.

Sosyolojik yapıdaki hasarın tamiri için uzun vadeli ve çok boyutlu programlar geliştiril­mesi, din otoriteler­inden siyasetçil­erine kadar bütün güç sahiplerin­in bu amaç etrafında birlikte hareket etmeleri gerekiyor. Ancak sadece yerel otoriteler­in böyle bir kararlığa sahip olmaları da yetmiyor. IŞİD uluslarara­sı bir sorun olduğu gibi sorunun ortaya çıktığı zemine yönelik programlar da uluslarara­sı birlikteli­k gerektiriy­or.

Şunu da belirtmekt­e fayda var; IŞİD, el Kaide bakiyesi idi ve kısa süre içinde şartlara göre yeni yapı ortaya çıkardı. IŞİD bakiyesini­n hangi isimle veya isimlerle, amaçlarla, yöntemlerl­e ortaya çıkacağını kestirmek güç. Üstelik bu durum sadece Irak ve Suriye’nin değil Türkiye ve Lübnan dahil bölge ülkelerind­en başlamak üzere dünya çapında bir sorun ancak nüfuz savaşları hepsinden

önemli ne yazık ki...

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye