MB enflasyon beklentisini yükseltti
MERKEZ Bankasının her ay gerçekleştirdiği beklenti anketine göre yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 12.28’den yüzde 13.88’e yükseldi. Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, açıklanan her anketin ekonomideki bozulmanın altını çizdiğini söyledi.
Merkez Bankasının reel sektör ve finansal sektör temsilcileri ile profesyonellerden oluşan 66 katılımcıyla gerçekleştirdiği beklenti anketi temmuz sonuçlarına göre yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 12.28’den 13.88’e yükseldi. Yıl sonu dolar kuru beklentisi 4.58 liradan 4.83 liraya, 12 ay sonrası dolar kuru beklentisi 4.78 liradan 5.06 liraya yükseldi. Yıl sonu cari açık beklentisi 53.5 milyar dolardan 54.8 milyar dolara yükseldi. Yıl sonu büyüme beklentisi yüzde 4.2 düzeyinde kaldı.
Temmuz TÜFE beklentisi yüzde 0.69’dan yüzde 0.83’e, ağustos TÜFE beklentisi yüzde 0.54’ten yüzde 0.59’a, 12 ay sonrası TÜFE beklentisi yüzde 10.47’den yüzde 11.07’ye yükseldi. 24 ay sonrası TÜFE beklentisi yüzde 9.18’den yüzde 9.54’e yükseldi. 2019 cari açık beklentisi 50.6 milyar dolardan 50.3 milyar dolara geriledi. 2019 büyüme beklentisi yüzde 4.1’den yüzde 4.0’a geriledi.
24 Temmuz’da gerçekleşecek Merkez Bankası Para Politikası Kurulu toplantısı öncesinde faiz beklentileri ise şöyle değişti: BİST repo ve ters-repo pazarında oluşan cari ay sonu gecelik faiz oranı beklentisi yüzde 17.23’ten yüzde 18.22’ye yükseldi. TCMB Ağırlıklı Ortalama Fonlama Maliyeti cari ay beklentisi ise yüzde 17.67’den yüzde 18.32’ye çıktı.
TEDİRGİNLİK VERİCİ GELİŞMELER
Bu rakamları gazetemize değerlendiren Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, “Aslında bu beklentiler genelde muhafazakar bir şekilde yapılıyor. Örneğin büyümeye ilişkin beklentinin fazla iyimser olduğunu düşünüyorum. Diğerleri döviz kuru ve cari açık zaman içinde belirlenecek. Cari açık son 12 ayda için şu anda 57 milyar dolar. Ekonomideki yavaşlamayla birlikte ithal ürünlerde de yavaşlama olabilir. Döviz kuruna ilişkin tahmin de tamamen Türkiye ekonomisinin önümüzdeki süreçte gelişimine ve dünya koşullarına bağlı. Her geçen gün ekonomideki makro bozulmayla birlikte karar vericilerin de önümüzdeki aylara ilişkin beklentileri olumsuza gidiyor. Bunun olumsuza gidiyor olması istihdam ve üretim kararlarını buna göre almaları anlamına geliyor. Her açıklanan yeni anket, ekonomideki bozulmanın altını çiziyor.”
Bu rakamların halk ve işçiler için ne anlama geldiğini sorduğumuz Kozanoğlu, şöyle devam etti: “Yatırım yapılmadığında, yeni istihdam de yaratılamayacak. Enflasyonun artması demek gelirler o oranda artmadığında yaşam standardının, satın alma gücünün gerilemesi demek. Ekonomide daralma, kriz söz konusu olduğunda ilk fatura işçilere çıkarılıyor. 2001 ve 2008 krizinden de biliyoruz. Böyle dönemlerde işçi işten çıkarılıyor, ücreti geç ödeniyor ya da eksik ödeniyor. İleride bunlarla karşılaşabiliriz. Tedirginlik verici gelişmelere tanıklık ediyoruz.” (EKONOMİ SERVİSİ)
CEVAP: İş Kanunu’nda gece, kanunun 69. maddesinde tanımlanmıştır. Bu tanıma göre, gece “En geç saat 20.00’de başlayarak en erken saat 06.00’ya kadar geçen ve herhalde en fazla on bir saat süren dönem” olarak belirlenmiştir.
Gece çalışması, faaliyetin günün 24 saatinde kesintisiz sürdürülmek zorunda kalındığı; faaliyetin en azından günün gündüz bölümünü aşıp gece de devam ettiği ve bu bakımdan da günlük çalışmanın vardiya adı altında ayrı işçi grupları oluşturulması ve bir kısmı gündüz bir kısmı gece döneminde çalıştırılmak suretiyle yapıldığı işyerlerinde söz konusudur. Bu bağlamda günün 24 saati kesintisiz faaliyetin gerekmediği diğer işyerleri ve işlerde zorunluluk yoksa genel kural olarak gece çalışması yapılmaz. Yine İş Kanunu’nun 69. maddesinde, “Gece işletmelerinde ekonomik zorunluluk bulunmayan işyerlerinde işçilerin gece çalışmasını yasak etmek üzere yönetmelikler çıkarılabilir” hükmüne yer verilmektedir.
Temel kural olarak İş Kanunu’nda yazılı bulunan çalışma süresine ilişkin hükümler özel güvenlik görevlileri için de geçerlidir. Yani, işçilerin gece çalışma süreleri, yine İş Kanunu’nun 69. maddesinin amir hükmüne göre, 7.5 saati geçemez. Ancak, özel güvenlik görevlileri açısından 6645 sayılı Torba Yasa ile 04.04.2015 tarihinde getirilen ek düzenleme ile bir istisna hükmü getirilmiştir. Getirilen bu istisna özel güvenlik görevlileri, turizm ve sağlık hizmeti yürütülen işlerde çalışan işçileri kapsamaktadır.
Bu düzenlemeye göre, “Ancak, turizm, özel güvenlik ve sağlık hizmeti yürütülen işlerde işçinin yazılı onayının alınması şartıyla yedi buçuk saatin üzerinde gece çalışması yaptırılabilir” hükmü getirilmiştir. Dolayısıyla gece çalışması, yukarıda sayılan iş kollarında olmak ve işçinin yazılı onayının bulunması durumunda aşılabilecektir.
Konuya ilişkin yönetmelik de yayımlanmış ve bu işçilerin;
a) Turizm hizmet yürütülen işler; ilgili mevzuatı uyarınca Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından turizm işletmesi belgesi veya turizm yatırımı belgesi verilen ya da belediye tarafından turizm işletmesi olarak faaliyet göstermek üzere işletme belgesi verilen tesislerde,
b) Özel güvenlik hizmeti yürütülen işler; 10/6/2004 tarihli ve 5188 Sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun kapsamında İçişleri Bakanlığınca faaliyet izni verilen özel güvenlik şirketlerinde veya özel güvenlik görevlisi olarak herhangi bir işyerinde,
c) Sağlık hizmet yürütülen işler; sağlık hizmeti sunan ve/veya üreten; gerçek kişiler ile kamu ve özel hukuk tüzel kişilerin işyerinde ve bunların tüzel kişiliği olmayan şubelerinde, 24/5/1983 tarihli ve 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu’nda tanımlanan sosyal hizmet kuruluşlarında çalışan işçiler ile bu işyerlerinde alt işveren tarafından çalıştırılan işçiler” olduğu yönetmelikte açıklanmıştır.
İlgili yönetmelikte, bu işçilerin çalışma sürelerini, 24 saatte 2 posta olacak şekilde yapılabileceğini de düzenlemiştir.
Ancak, işçinin yazılı onayının alınması şartı varlığını korumaktadır. Dolayısıyla, çalışma sürelerinizi, postalar halinde işçi çalıştırılarak yürütülen işlerde çalışmalara ilişkin özel usul ve esaslar hakkında yönetmelikte belirtilen şekilde olmasını talep eden bir dilekçe yazabilirsiniz. Ancak, buna rağmen bir düzeltme yapılmaz ise, sağlık durumunuzu da olumsuz etkilediğine dair bir doktor raporu ile birlikte yasa ve yönetmeliğe uygun olmayan bu çalışmanın, iş sözleşmenizi haklı nedenle feshedebilme hakkını size vermektedir.