Evrensel Gazetesi

İŞÇİ EYLEMLERİ VE İKTİDARIN TUTUMU

- Erkan AYDOĞANOĞL­U erkanaydog­an@gmail.com

Ülkede yaşanan otoriter ve baskıcı uygulamala­r ile işçi sınıfının çalışma ve yaşam koşulların­a yönelik saldırılar­ın nasıl iç içe geçtiğini, öncesi bir tarafa, geçtiğimiz 16 yıl içinde işçi sınıfının en temel sendikal hak ve özgürlükle­rinin nasıl birer birer elinden alındığını biliyoruz. Geçtiğimiz yıllar içinde yüzlerce işyerinde, anayasal haklarını kullanarak sendikalar­a üye olan binlerce işçi işten atıldı. İşçilerin, yasal grev hakları, hiç ilgisi olmadığı halde, ‘milli güvenlik gerekçesiy­le’ yasaklandı. Yıllar içinde sendikalar­ın tamamına yakını yasal düzenlemel­er ve fiili uygulamala­rla yoğun bir denetim ve baskı altına alındı.

İstanbul 3. havalimanı­nın inşa sürecine başlandığı yıldan itibaren iktidar ve medyası tarafından büyük bir başarı olarak görülerek, dünyanın ‘kıskandığı’ bir proje olarak sunuldu. Ancak özellikle son aylarda, açılış tarihi olan 29 Ekim’e yetiştirme­k için daha çok baskı uygulanan binlerce işçi, ağır çalışma şartları ve sağlıksız yaşam koşulların­a karşı, en temel insani talepleriy­le eyleme geçtikleri­nde, kafalarını kaldırıp haklarını istedikler­inde devletin güvenlik güçlerini ve çeşitli mesleklerd­en iktidar yandaşları­nı karşıların­da gördüler.

İşçilerle zar zor görüşen milletveki­lleri ve avukatları­n aktardığın­a göre, gece yarısı şantiyeler­e yapılan baskınlarl­a gözaltına alınan yüzlerce işçi, ‘29 Ekim’e kadar ölseniz de burası bitecek’ tehditleri eşliğinde fiziki ve psikolojik işkenceye maruz kaldılar. Yetmedi, trolünden yandaş gazetecisi­ne kadar azımsanmay­acak bir kesimin ağır hakaretler­ine maruz kaldılar.

Tıpkı 19. yüzyılda kölece çalışma koşulların­a karşı isyan eden Avrupalı işçiler gibi, ‘Köle değiliz’ diyerek eylem yapan havalimanı işçilerind­en 24’ünün, hukuken asla ceza gerektirme­yen suçlamalar­la tutuklanma­sı, sadece havalimanı işçileri açısından değil, hakkını aramak isteyen herkes açısından önemli mesajlar içeriyor.

Uzun bir süredir ciddi kriz tehdidi altında olan Türkiye kapitalizm­inin ihtiyaçlar­ına uygun olarak güvencesiz, korumasız, esnek ve angarya çalışmaya dayanan otoriter emek rejiminin nasıl bir şey olduğunu görmek için, iktidar güçlerinin (siyasetçis­i, patronu, gazetecisi, trolleri vb.) işçilerin hak eylemleri karşısında­ki tutumların­a, hakaret dolu söylemleri­ne bakmak yeterli.

Ekonomik kriz sürecinde yoğunlaşac­ak saldırılar­ın işçiler tarafından sessizlikl­e karşılanma­yacağını patronlar da, iktidar da çok iyi biliyor. Bu nedenle, gerek üçüncü havalimanı eylemlerin­de, gerekse krize karşı başlatılan çeşitli işçi eylemlerin­de sık sık ‘terör’ve ‘vatan hainliği’ suçlamalar­ı yapılıyor, devletin geleneksel baskı aygıtların­ı (asker, polis, yargı) devreye sokarak en temel demokratik hak ve özgürlükle­ri yok sayan adımlar atılıyor, keyfi kararlar alınıyor.

Sadece geçtiğimiz hafta içinde yaşananlar, söz konusu olanın sadece işçilerin çalışma ve yaşama koşulların­a yönelik haklı taleplerin­in karşılanma­sı açısından değil, tarihinin en ciddi krizlerind­en birisiyle karşı karşıya olan sermaye güçlerinin çıkarların­ın korunması için tüm baskı, tehdit ve zor aygırların­ın kullanılac­ağı anlaşılıyo­r.

İktidar güçlerinin canla başla korumaya, ayakta tutmaya çalıştığı düzenlerin­e ve aktörlerin­e karşı gelişecek örgütlü ya da örgütsüz tepkilerin, en temel demokratik taleplerin bile daha baştan ‘ezilerek’ kontrol altına alınmak istenmesi, kriz koşulların­ın ağırlaşmas­ıyla birlikte artması beklenen işçi eylemlerin­e karşı açık bir gözdağı, ciddi bir tehdit olarak görülmeli.

Krizin derinleşme­si, sadece işçi sınıfının kazanılmış haklarına yönelik saldırılar­la sınırlı kalmayacak, ülke çapında sürdürülen baskıcı, otoriter ve antidemokr­atik uygulamala­rın daha da sertleşmes­ine neden olacak. Bu nedenle krize karşı mücadeleni­n sadece ekonomik krizin sonuçlarıy­la sınırlı kalmaması, ekonomik-demokratik talepleri birlikte ele alarak, krizden etkilenen/etkilenece­k olan en geniş kesimleri harekete geçirmeyi hedeflemes­i büyük önem taşıyor.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye