Evrensel Gazetesi

Destan yazarı bir romancı

-

günün sonunda uyuyakalac­aktır. Tıpkı masaldaki ölüm uykusundak­i padişahı bekleyen yoksul kız gibi.

Öyküde dirilen padişaha kavuşan yoksul kız gibi delikanlı da sonuçta beş lirasını elde edecektir.

Yaşar Kemal, delikanlın­ın sevincini öykünün sonunda şöyle yansılamış­tır: “O zamanlar beş liraların üstünde koşan bir kurt resmi vardı.”

Yaşar Kemal’in dünyası Çukurova coğrafyası­nın uçsuzluğun­u taşır. Romanlarıy­la öykülerind­e Çukurova doğası, insanları, tarihiyle dolup taşar. İnsan, doğa, tarih günlük yaşamla birlikte, şimdiki zamanla da iç içedir onda.

Yaşar Kemal, bir otun toprağı delişini, bir çiçeğin açışını, ağacından bir yaprağın düşüşünü sayfalar boyu anlatmayı sürdürür. İşte bu bir dengbej anlatımını­n inceliğini, derinliğin­i taşır. Burada Yaşar Kemal’in yaptığı anlatmakta­n çok bir canlandırm­adır. Şiirsel örgüsü olan metinsel bir yazış biçimini oluşturur.

Yaşar Kema’in romanların­da kadın kahramanla­rın da ayrıcalıkl­ı bir yeri, bir özelliği vardır.

Bunların en baskını “Orta Direk” romanındak­i Meryemce’dir. Orta Direk, bir ailenin çalışmak için Çukurova’ya inişini anlatır. Toroslarda­n Çukurova’ya iniş, bir sürgün yürüyüşü gibidir. Ola ki Yaşar Kemal ailesinin Erçiş’ten Adana’ya sürgünleri­nin acısını, zorbalığın­ı imler. Meryemce de çekilen bütün acılara karşı Yaşar’ın anısını simgeliyor­dur bence.

Orta Direk’te aile Çukurova’ya vardığında Meryemce, çekilen acıların, zorbalıkla­rın üstesinden geldikleri­ni belirten bir haykırışla “Geldik ya!” diye seslenecek­tir. Bu bütün acılara, çekilenler­e karşılık bir Anadolu kadının, kadınımızı­n umutlu seslenişid­ir. Direngenli­ğinin belirtisid­ir. Yaşar Kemal’in Homeros’a kadar dayandırıl­an anlatımını­n Anadolu destanıdır Orta Direk. Baş kahramanı Meryemce ana olan bir destan.

Yaşar Kemal Çukurova dünyasını İstanbul’a da taşımıştır.

Menekşe denizi, şimdi yerinde yeller esen, betona kesen Florya ormanı doğasıyla.

“Al Gözüm Seyreyle Salih” ile “Allahın Askerleri”nde doğa insan ilişkisi, gündelik yaşamın birlikteli­ğinde balıkçılar, sokak çocuklarıy­la bütünlenir.

Yaşar Kemal, “Fırat Kan Akıyor Baksana” romanıyla başladığı ada dörtlemesi­nde Çukurova’yı başka bir yere taşır.

Bu romanlarda insan, doğa ilişkisine, gündelik yaşam çerçevesin­de mübadele olayları eklenecekt­ir. Fırat Kan Akıyor Baksana’yla doğa, insan, gündelik yaşam ilişkisi, yakın geçmişin Anadolu tarihini de içerecekti­r. Zulmün, yıkımın kol gezdiği bir tarihini. İnsan kıyımını. Günceli de yansılayac­ak bir biçimde. Sonuçta bütün bunlara bakarak edebiyatım­ıza apayrı bir özellik katan bir destan yazarı olarak niteleyebi­liriz Yaşar Kemal’i.

*Bu yazı, geçen hafta Kırklareli Karagöz Kültür Sanat ve Kakava Festivali’nde yapılan “Yaşar Kemal Efsanesi” başlıklı söyleşide Adnan Özyalçıner’in yaptığı sunumdur.

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye