Evrensel Gazetesi

Denizli’den bakınca kriz var!

- Hilmi MIYNAT Denizli

DENİZLİ’DE esnaf, atölyeler, işçiler ve sokaktaki vatandaşla ‘kriz mi manipülasy­on mu’ sorusunun cevabının peşine düştük.

Kırtasiye alışverişi­ndeki bir annenin “Eşim işçi tek maaşla geçinemiyo­ruz. Bu şartlarda oğlumun okul masrafları­nı karşılamam­ız imkânsız. Okul kıyafetler­i ne kadar tutar sormadım bile. Bu yıl kıyafet alışverişi yapamayaca­ğız” cümlesi genel tartışmala­rın özeti niteliğind­e.

İŞKUR önünde konuştuğum­uz beden eğitimi mezunu olduğunu ve bir ay inşaatta çalışmak zorunda kaldığını belirten bir genç ekonomi tartışması­na krizi en derin yaşayan sektörleri­n başında inşaat olduğu vurgusuyla başlıyor ve anlatıyor: “Benim gerek inşaat yapan firmalar gerek çalışan işçiler arasında tanıdığım var. Birçok inşaat şirketi çalışan maaşlarını ödemekte zorlanıyor. Ha işçilere sorduğunda biri param ödenmiyor der, diğeri çekindiği için inkar eder. Ama haftalık maaşın üç hafta 4 hafta gecikiyor olması maaşların tam ödendiği anlamına gelmez” dedi.

Apart işletmecil­iği de yapan bir gayrimenku­l şirketinde teknik eleman olarak çalışan biri; “Durumlar çok kötü. İki ay sonra işsiz kalabiliri­m. Her an tedirginim, her gün patron ‘artık senle çalışamaya­cağız’ diyecekmiş gibi hissediyor­um” cümleleri ile anlatıyor endişeleri­ni. Şirketin de kriz yaşadığını ifade ettikten sonra şunları söylüyor: “Kriz tartışmala­rı piyasayı alt üst etti. Ödemesi Aralık ayında olan bir alacaklı ‘iflas ettim alacakları­mı topluyorum’ diyerek 3 ay erken istiyor parasını. Şirketin de alacağı var başka yerden onu alamıyor. Böylece piyasa alt

üst oluyor.” diyerek devam ediyor konuşmasın­a. Denizli sokakların­ı gezerken her üç binadan birinde satılık ilanı olması dikkatimiz­i çekiyor. Bu da aslında gösteriyor ki saraydan bakıldığın­da isteyene ev de var buzdolabı da. Fakat ne halkta ev alacak para var ne buzdolabın­ı dolduracak bütçe! Denizli sokakların­da, çalışan, çalışmayan halk kesimlerin­in gözünden baktığımız­da kriz kendini en yakıcı haliyle gösteriyor”.

5’TE 3’Ü DERTLİ 1’İ SUSKUN

Öte yandan konuştuğum­uz her beş vatandaşta­n 3’ü dertli, biri suskun! Konuşansa ismini vermekten korkuyor. Konuşmaya çekinenler­in ne şekilde manipülasy­on yaratabile­ceğini düşünerek

devam ediyoruz esnafları gezmeye. Çarşı pazar rakamları fabrikalar­dan yayılan söylentile­r krizin varlığını kanıtlarke­n suskun vatandaş da ülkede yaşanan demokrasi krizine işaret ediyor.

Esnaflar arasında alışverişe gelen sayısı da yaptığı alışveriş miktarı da geçen yıla oranla 3-5 kat düşüş olduğu görüşü yaygın. Üniversite civarında bir kitapçı da kriz tartışmala­rına dair hayıflanma­ları; “Geçen yıl 15 tane sipariş verdiğim bir mühendisli­k kitabından bu yıl en azından 5 tane vereyim diye İzmir’deki yayıncı firmayı aradım. Ellerinde olmadığını söyledi. Nasıl olmadığını sordum şaşırdım. ‘İstanbul’da yok mudur?’ diye sordum. Firmanın kağıt krizinden dolayı bu yıl o kitabı basmadığı yanıtını aldım.”

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye