OHAL hapishanelerde hâlâ devam ediyor
17 Temmuz’da kaldırılan OHAL, hapishanelerde uygulanmaya devam ediyor. Mahpuslar çok sayıda hak ihlaline maruz kalıyor.
15Temmuz darbe girişiminin ardından Türkiye genelinde ilan edilen ve tam iki yıl sonra kaldırılan OHAL’IN etkileri hapishanelerdeki varlığını sürdürüyor. Tutuldukları hapishanelerden gazetemize mektup gönderen mahpuslar, yaşadıkları hak gasplarının artarak devam ettiğini yazdı.
2 yıl süren OHAL boyunca Anayasal haklar dahil olmak üzere pek çok hak askıya alınmış, en ağır hak ihlalleri ise hapishanelerde yaşanmıştı. Mahpusların kazanılmış hakları OHAL gerekçe gösterilerek hapishane yönetimlerince ellerinden alınmıştı. Türkiye genelindeki birçok hapishaneden gazetemize mektup gönderen mahpuslar, resmiyette kaldırılan OHAL’IN fiiliyatta devam ettiğini söyledi. Mahpuslar gönderdiği mektuplarda, sohbet ve etkinlik haklarının gasp edildiğine, kitap ve gazeteye ulaşmakta zorluk yaşadıklarını, keyfi bir şekilde hücre cezasına çarptırıldıklarını anlattı.
‘KÜRTÇE KİTAPLAR VERİLMİYOR, ÇEVİRİ PARASI İSTENİYOR’
Elazığ 1 No’lu Cezaevi’nde kalmakta olan Bülent Akar isimli mahpus gönderdiği mektupta, yaklaşık 1 yıldır tek kişilik hücrede tutulduklarını yazdı. Koşullarının hukuki mevzuata göre gitmediğini kaydeden Akar, “Tek kişilik yerlerde tutulma yasal mevzuatlarda sadece ağırlaştırılmış müebbet alanların infazında belirtilmiş. Fakat buna rağmen 20 yıldan fazla süredir hapiste bulunanlardan tutun da yaşlı-hasta ayrımı yapılmaksızın 30 kişi tekli hücrelere alındı. Üstelik herhangi bir disiplin cezası almadan. Kaldı ki disiplin cezası gereği tek kişilik hücrede tutulma süresi en fazla 20 günle sınırlıyken bizim bir disiplin cezamız olmadan 1 yıldır tek kişilik hücrede tutuluyoruz.” dedi. OHAL koşulları sebep gösterilerek yasal mevzuatlarda gösterilen tüm haklarının ortadan kaldırıldığını hatırlatan Akar, bu durumun OHAL sonrası da sürdürüldüğüne dikkat çekti. Akar, “Yasada, haftada 10 saat ortak avluda 10 kişi ile sohbet, spor etkinliği yapılacağı belirtilmesine rağmen ayda üç hafta, birer saatlik spora çıkarılıyoruz. Sohbet, kurslar, hobi veya atölye etkinlikleri yaptırılmıyor. İdare kütüphanesi kitaplarından defterlere aldığımız notlara el konuluyor. Kürtçe kitaplar verilmiyor. Kitabın verilmesi için çeviri parası isteniyor. Hiçbir itirazımıza da yanıt verilmiyor.” diyerek yasa ve infaz rejiminin uygulanmasını talep etti.
‘ABONEYİZ AMA EVRENSEL GAZETESİ VERİLMİYOR’
Bolu F Tipi Cezaevi’nden mektup gönderen Bayram Eksik, Cabbar Palabıyık ve Suat Duman isimli mahpuslar OHAL’DEN önce de hak ihlalleri olduğuna dikkat çekerek, “OHAL ile birlikte tüm haklarımız OHAL bahane edilerek elimizden alındı. Evrensel gazetesine aboneyiz, her gün verilmesi gerekiyor. Ancak ‘Hafta sonları gazeteleri kontrol edecek personel yok’ denilerek verilmiyor. Kurban Bayramı’nda da bu nedenle 9 gün boyunca gazeteler verilmedi.” dedi. Eksik, Palabıyık ve Duman, haftalık 10 saat olan sosyal faaliyetlerinin de haftada 3 saate indirildiği bilgisini verdi. Oda değişim taleplerinin keyfi bir şekilde reddedildiğini kaydeden mahpuslar mektubun devamında şu ifadelere yer verdiler: “Sorunlarımızı
aktaracağımız cezaevi müdürü, psikolog ve diğer yetkililer görüşme taleplerimizi reddediyor. Yaklaşık 1 yıldır telefona çıkmıyoruz. Telefona çıkabilmemiz için bize askeri tekmil dayatılıyor. Hem bizden hem de ailemizden isim ve soyadımızın söylenmesi isteniyor. Bu sorunlara OHAL gerekçe gösteriliyordu. OHAL kalkmasına rağmen sorunlarımız şu anda olduğu gibi devam ediyor.” Kırıkkale F Tipi Cezaevi’nde
tutulmakta olan Ercan Yıldız da kitap kısıtlamasına dikkat çektiği mektubunda, “Artık gazete almakta dahi zorlanıyoruz. Hapishanelere duyarlı, sorumluluk duyan aydınlarımıza, sanatçılarımıza, okurlarımıza çağrı yapıyoruz. Dayanışmanın somut yolları bulunmalıdır. Bizi gazetelere abone yapabilirler. Eski gazeteleri ya da dergileri biriktirip hapishaneye gönderebilirler.” dedi.