‘Ücretlerimizdeki erime kadar zam istiyoruz’
BAYRAKLI BELEDİYESİ İŞÇİLERİ KRİZ YOK DİYENLERE TEPKİLİ:
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Kriz yok” söylemine tepkili olan Bayraklı Belediyesi Personel AŞ işçileri “Faturayı emekçiler ödediği sürece elbette saraya kriz olmaz” dedi. İşçiler, kendilerinin değil sarayın tasarruf yapmasını gerektiğini belirterek ücretlerindeki erime kadar zam yapılması gerektiğini de dile getirdi.
“Ülkede Cumhurbaşkanı için bir kriz olmayabilir ama gelip asgari ücretliye sorsunlar durumu” ifadeleri ile tepki gösteren işçilerden Mehmet Çelik şunları söyledi: “Sarayın bir gecelik ışık parası kaç bin işçinin maaşı ediyor. Biz asgari ücretle çalışan insanız, dolar arttıkça maaşımız eriyor. Önce 50 milyona dünyanın pazarını yapıyorduk, şimdi bir şey alamıyoruz. Televizyonlara çıkıp kriz yok demekle olmuyor, alana insin krizi görür. Sadece asgari ücret verelim cumhurbaşkanına bakalım kaç gün idare edecek. Hatta 2 bin lira verelim. Yeterse kriz yok demektir. Zarar etmeyen fabrikaları sattı, işçileri attı. Bakanlar da yandaşlar için ekonomik destek açıklıyor. Bizden daha ne tasarruf bekliyorlar? Hükümet işçiyi değil kendini düşünüyor” dedi.
EK İŞLERDE ÇÖZÜM ARAYIŞI
İşçilerin krizin faturasını ödediği sürece, saray için kriz olmadığını dile getiren Soner Sarıbaş da “Aldığımız maaş 3 gün sonra bitiyor ondan sonra, borç para alıyoruz. Bir dahaki ay aynı döngü. Geçen ay bebeğime bez aldım 17 lira, bu ay 28 lira. Her şeye yüzde 50’den fazla zam var. Okullar açıldı, en az 400 lira para harcadık. Aldığımız para ne ki? Bir de eşin çalışmıyorsa sorun daha da büyük. Geleceğe dair karamsarız. Zaten üretim yok, vergilerle daha da çok üstümüze yüklenecekler. Şimdi aldığımız paranın 3’te birini devlet kesiyor. İşçiler ek işlerle bu sorunu aşmaya çalışıyorlar. Bu krizden zengin daha da zenginleşerek çıkıyor. Asgari ücrete zam geliyor ama arkasından tüpe, elektriğe, suya zam geliyor. Fazlası ile alıyorlar. 2020’ye kadar sözleşmemiz kilitlendi ama 2020’de de aynı oranda zam yapacaklardır. Sonra neden insanlar intihar etti diye soruyorlar. Ne yapsın gırtlağa kadar borca batmış insanlar” diye konuştu.
‘GERÇEK ENFLASYON ORANINDA ZAM YAPILMALI’
Krizin hayatın her alanında olduğunu ifade eden Hüseyin Özkaya da “İnsanlar evlerine bir şeyler götürebilmek için mücadele ediyor ama her şey ateş pahası. İşçinin eline geçen günlük para sabit kalırken evine götürdüğü azalıyor. Çözüm olarak esktra günlük işler bulmaya çalışıyor, kısıtlı olan harcamalarını kesiyor. Kriz cumhurbaşkanına yok çünkü o saray yaptırıyor, uçak alıyor. O kısıtlama yapmıyor, yaşantısını en iyi şekilde sürdürüyor. Bize verdikleri paradan daha da tasarruf bekliyor. Kira mı ödeyeceğiz, çocuk mu okutacağız, eve yiyecek bir şeyler mi alacağız bilmiyoruz. İşçinin beli büküldü, artık adım atacak gücü kalmadı. Bir uçurumdan yuvarlanıyoruz şimdi. Yüzde 4+4 bizi daha da bitirdi. İşçiye gerçek enflasyon oranında zam yapılmalı ki nefes alabilelim, kayıplarımız gitsin” dedi.
‘HALKA GÖRE KRİZ, SARAYA GÖRE KERİZ VAR’
“Halka göre kriz, saraya göre ise keriz var” diyen İbrahim Çelik ise şöyle devam etti: “500 milyonluk uçağa binenler halkı keriz yerine koyuyorlar. Geçen ay 300-350 liraya market aldığım gıda malzemeleri eksiği, şeker ve yağ almamamıza rağmen 505 lira tuttu. Bu sadece gıda ve temizlikteki kaybımız. Bu kriz değil de nedir? Bence biz çalışanlardan gelir vergisi almamaları lazım. Evimizi geçindirmek için mesaiye kalıyoruz, ondan da vergi kesiyorlar. Yüzde 80-85’imizin bankalara borcu var. Benim yiyemediğim ejder meyvesini yiyorsa, benim binemediğim uçağa binebiliyorlarsa tabi ki kriz yok onlara. Onların lüks yaşantıları kamu hizmetine aktarabiliriz. Halk da bunları görüp yeter artık demeli.”