DIREN işçi
İzmir’de DİSK’E bağlı Genel-ış üyesi belediye emekçileri, krizin faturasının emekçilere ödetilmek istenmesine karşı bugün yarım gün iş bırakacak. Öğle paydosu ile birlikte hizmet vermeyi durduracak olan belediye işçileri saat 13.00’da Konak Eski Sümerbank önünde toplanarak “Krize karşı diren işçi” diyecek. DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ve Genel-ış Genel Başkanı Remzi Çalışkan da katılacağı eyleme, KESK ve Türk-ış’e bağlı sendikaların şubeleri de katılacak.
İşçilerin talepleri arasında, yaklaşan toplusözleşme görüşmelerinde ücretlerdeki erimenin giderilmesi, işçi atmaların yasaklanması, vergide adaletin sağlanması, elektriğe, suya, doğal gaza, ulaşıma yapılan zamların geri alınması ve taşerondan kadroya geçirilen işçilerin yapılacak sözleşmelerdeki ücret artışlarından faydalandırılması yeri alıyor. Genel-ış üyeleri insanca çalışma koşulları istedikleri için tutuklanan 3. havalimanı işçilerinin serbest bırakılmasını da isteyecek. BES İzmir şubeleri sevk alarak iş bırakma eylemine katılacak. KESK’E bağlı sendikaların İzmir şubeleri, Türk-ış’e bağlı sendikaların şubeleri ve TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu’nun aralarında bulunduğu İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri de eyleme destek verecek.
SON ANA KADAR HAZIRLIKLAR SÜRDÜ
İş bırakma eylemi öncesi şubelerin hazırlıkları son ana kadar sürdü. İZENERJİ’E de örgütlü Genel-ış İzmir 2 No’lu Şube, büyükşehir belediyesinin fen işleri şantiyesinde işçilerle bir araya geldi. Gündem değerlendirmesinde bulunan Şube Başkanı Arif Yıldız işçilere eyleme katılım çağrısı yaptı. Hükümetin orta vadeli programının hayata geçmesi durumunda faturanın tamamen emekçilere kesileceğini dile getiren Yıldız taleplerinin dikkate alınmaması durumunda eylemlerinin devam edeceğini dile getirdi. Yıldız, yakın zamanda başlayacak olan TİS görüşmelerinde öncelikli taleplerinin hak kayıplarının giderilmesi olduğunu da ifade etti.
Gazetemize açıklama yapan DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı da
ülkedeki ekonomik krizin faturasının emekçilere çıkarılmak istenmesine dikkat çekerek “Bir yanda hükümetin akıldışı ekonomi politikaları sayesinde küplerini dolduran, yelkenlerini şişiren bir avuç patron, bir yanda da büyümeden payını alamayan, ücretleri eriyen, güvencesiz çalışmaya zorlanan milyonlar vardır. 15 yıldır ekonomik büyüme dönemlerinde zirveye çıkan kârlarını çalışanlarla paylaşmayan patronlar ve iktidardaki siyasi temsilcileri şimdi ‘Şirketlerin borcu 81 milyonun borcudur’