Moğollar ve Ezhel aynı sahnede
TÜRKİYE müziğinin efsane grubu Moğollar bugün akşamı “Burada Müzik Var” Ada Müzik Günleri kapsamında Moda Kayıkhane’de sahne alacak. 50’nci yılını kutlayan Moğollar konserinde, Türkiye’de trap/hip-hop türünde yapılmış ilk albüme imzasını atan ve geniş bir dinleyici kitlesinin beğenisini toplayan Ezhel, grubun sahnesine konuk olacak. (KÜLTÜR SERVİSİ)
Dans Sanatçısı Yeşim Coşkun’un eğitmenliğini yaptığı “Dans Atölyesi” 5 Ekim Cuma günü Moda Sahnesi’nde başlıyor. 2008’de Mimar Sinan Üniversitesi Çağdaş Dans Ana Sanat Dalından mezun olan Coşkun, şu sıralar aynı bölümde yüksek lisans eğitimini tamamlamak üzere. 2005’te birkaç arkadaşıyla birlikte Mezopotamya Dans’ı kuran Coşkun, toplulukta koreograf ve dansçı olarak çalışmalarını sürdürüyor. 2017 yılından bu yana ise Moda Sahnesi’nde dans atölyesi düzenliyor.
Yeni başlayacak atölye dönemi öncesinde Yeşim Coşkun’un dansı, dans serüvenini ve yapacağı atölye çalışmasını konuştuk. Dansa gereken önemin verilmediğini söyleyen Coşkun, opera, bale gibi devlet destekli kurumlarında dahi bütçe kısıtlamasına ve kadro daraltmasına gidildiğine vurgu yaparak “Dans yahut bir bütün sanat konusu iktidar için fazlasıyla lüks ve gereksiz bir konu.” diyor.
‘DANSA GEREKEN ÖNEM VERİLMİYOR’
Dansçıların karşılaştığını sorunların değişmediğini anlatan Coşkun yaşadıkları sorunları şöyle ifade ediyor: “Dans ya popüler kültürün bir yan aracı olarak arka planda temsilini buldu ya da sessiz sedasız eşe dosta üç, beş kişiye seyir edilmek için küçük salonlara mahkum edildi. İtibarına ilişkin ise vurgu yapmaya pek gerek duymuyorum 1925’lerde Isadora Duncan ne kadar itibar görüyorsa dans hâlâ o kadar itibar görüyor. Tarih açısından dansa bakış açısı ve anlamı itibari ile ülke gerçekliği açısından bir imaj değişikliğine gidilmiş değil.”
Dansa gereken önemin verilmediğini söyleyen Coşkun, opera, bale gibi devlet destekli kurumlarında dahi bütçe kısıtlamasına ve kadro daraltmasına gidildiğine vurgu yaparak şunları anlatıyor: “Baleyi bale yapan kostümlere, komik ama davetkar ve cezbedici bulunması gerekçesiyle taytlara müdahale ediliyor. Tüm bunların sebebinin dansa yönelik olduğunu düşünmüyorum. Bütünen sanatın, yeniliğin ve kültürün neden var olduğunu anlamlandıramayan iktidarın ve erkek zihniyetin problemi olduğunu düşünüyorum. Özetle her şeyi griye boyamaya çalışan din ve ekonomi üçgeninde sıkışıp bizim olmayan bir çok savaş politikasının içine dahil olduğumuz şu günlerde dans yahut bir bütün sanat konusu iktidar için fazlasıyla lüks ve gereksiz bir konu.”
‘CİDDİ BİR KATILIM VAR’
İktidarın bütün baskılarına rağmen karamsar olmadığını anlatan Coşkun, “Moda Sahnesi gibi bir çok alanı içine alan bir sahne var. Bir tiyatro sahnesi olarak seminerleri, atölyeleri ve sinemayı içinde barındıran özel bir sahne. Son iki yıldır kendi bünyesi içinde iki dans projesini sahneye koyan, yetişkinler ve çocuklar için dans atölyesi yapan bir kurum” diyor.
Yaptığı dans gösterileri sonrasında dans izleyicisiyle yaptığı sohbetlerden izleyicinin
5 Ekim ile 28 Aralık tarihleri arasında Moda Sahnesi’nde gerçekleşecek yetişkinler için başlatacağı dans atölyesinde çağdaş dans tekniği (bartenieff /fundamentals) formunu içeren, beden koordinasyonun doğru oturması ve gündelik hayatta birçok hareketin bedenimize yanlış alışkanlıklarla girdiği formları kırmaya çalışacaklarını anlatan Coşkun şunları söylüyor: “Dans etmeyi ve bedeni özgür bırakmayı hedefleyen bir form ile şekilleniyor. Teknik dersin sonunda kondisyon ile beden güçlendirmesine giderken strecc ile bedeni esneterek dersi kapatıyorum. Fakat bir bütün olarak kurmaya çalıştığım aslında atölyeye gelenlerle ortak bir beden dili yakalamak. Onların içinde var olan fakat henüz bilmedikleri ya da yüzleşemedikleri küçük enerjileri açığa çıkartma hedefli ilerliyorum. Ki bir çoğu ile kısa bir süre içinde sonuç alıcı hareket sohbetleri içine giriyoruz. Ve gördüğüm küçük bir değişim beni heyecanlandırabiliyor.”