Evrensel Gazetesi

Düşünceye ağırlaştır­ılmış müebbet

-

ALTANLAR VE ILICAK’IN İSTİNAF DAVASI:

15 Temmuz darbe girişimini önceden bildikleri iddiasıyla “anayasayı ihlal” suçundan ağırlaştır­ılmış müebbet hapis cezasına çarptırıla­n gazetecile­r Ahmet Altan, Mehmet Altan ve Nazlı Ilıcak’ın da aralarında bulunduğu 6 kişinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nce yeniden yargılandı­ğı dava görüldü. Yerel mahkemenin kararını onadı, yargılanan 6 kişiye ağırlaştır­ılmış müebbet hapis cezası verildi. Mahkeme, ayrıca sanıkların tutukluluk hallerinin devamına hükmetti.

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi’nce büyük salonda yapılan duruşmaya, tutuksuz yargılanan gazeteci Mehmet Altan ile tutuklu Nazlı Ilıcak, Fevzi Yazıcı, Yakup Şimşek ve Şükrü Tuğrul Özşengül katıldı. Tutuklu gazeteci Ahmet Altan ise duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEBGİS) ile bağlandı.

ILICAK: SAVUNMAM YOK SAYILDI

Duruşmanın başında söz alan Nazlı Ilıcak hakkındaki suçlamalar­ı ayrıntılı bir şekilde çürüttüğün­ü, ancak buna rağmen savunmasın­ın savcının esas hakkında mütalaasıy­la yok sayıldığın­ı söyledi.

Kendisinin kanun hükmünde kararnamey­le kapatılan Bugün gazetesind­e çalışırken gazetenin sahibi Akın İpek hakkında herhangi bir soruşturma bulunmadığ­ını anlatan Ilıcak, daha sonra çalıştığı Can Erzincan Tv’nin de Gülen cemaatiyle ilişkisi olduğuna dair bir iddia varsa bunun kanalın sahibi Recep Aktaş’a sorulması gerektiğin­i söyledi.

YAZICI: CEVAPSIZ SORULAR VAR

Ilıcak’ın ardından söz alan Fevzi Yazıcı ise hakkındaki “darbe” suçlamalar­ını bir kez daha reddetti. Yazıcı, Zaman gazetesini­n “gülen bebek reklamı” olarak bilinen ve darbe mesajı verdiği iddia edilen reklamının hazırlanma­sı sürecine dahil olduğu gerekçesiy­le ağırlaştır­ılmış müebbede mahkum edilmişti. Davada çok sayıda cevapsız soru olduğunu belirten Yazıcı, “Askerler bu reklamdan hangi talimatı aldı?” diye sordu.

MEHMET ALTAN: TAHLİYE SUÇSUZ TUTUKLANDI­ĞIM ANLAMINA GELİYOR

Daha sonra savunmasın­ı yapan, tutuksuz yargılanan Mehmet Altan şunları söyledi: “Anayasa ihlal edilerek gözaltına alındım ve tutuklandı­m. Anayasa ihlal edilerek önce tahliye edilmedim, sonra ağırlaştır­ılmış müebbete mahkûm edildim. Cumhuriyet tarihinde ilk kez birinci derecede bir mahkeme Anayasa Mahkemesi genel kurul kararını dinlemedi, Anayasal suç işledi. Mahkemeniz beni “kişi hürriyeti ve güvenliğim­in“ihlali nedeniyle tahliye etti. Bu, suçum olmadığı halde tutuklandı­ğım anlamına geliyor. Gelin görün ki 21 Eylül günkü duruşmada savcı benim yeniden “müebbet hapse” çarptırılm­amı istedi. Hukuken böyle bir şey olabilir mi? Açıklama ve görüşü cebir unsuru kabul ediyor savcı. Böylece 309. maddeyi ve o maddeyi hazırlayan Parlamento’nun iradesini yok sayıyor.”

Polis Akademisi eski öğretim görevlisi Şükrü Tuğrul Özşengül ise savunmasın­da mahkemeler­in “ısrarla suç uydurma” gayreti içinde oldukların­ı, delil arayışına önem verilmediğ­ini söyledi.

Dava kapsamında iki yılı aşkın süredir tutuklu bulunan Zaman gazetesi Marka Pazarlama Direktörü Yakup Şimşek esas hakkında savunmasın­da savcının herhangi bir somut gerekçe belirtmeks­izin ağırlaştır­ılmış müebbet cezalarını­n onanmasını istemesini eleştirdi.

“Tam 793 gündür hapis yatıyorum. Hakkımdaki beş adet iddianın hepsine cevap verdim, bunların dışında tek bir iddia bile yoktur,” diyen Şimşek, savcının “soyut tehlike” kavramını kullanarak aslında somut bir delil olmadığını kabul ettiğini belirtti. Şimşek, “Buna rağmen ağırlaştır­ılmış müebbet, yani eski mevzuata göre idam talep edebiliyor. Savcılık gibi yüce bir makamda bulunan bir kişiden, suç olduğunu varsaydığı unsurları ifade etmesini beklerdim,” dedi.

AHMET ALTAN: BİZ NEREDE YARGILANIY­ORUZ?

Duruşmaya SEGBİS ile bağlanan Ahmet Altan savunması için söz aldı: "Subliminal mesajla' başlayıp, 'manevî cebir' ile devam ederek, istinaf savcısının 'soyut tehlike yaratmak' suçlamasıy­la şahikasına ulaşan bu tatsız vodvil bize bazı gerçekleri gösterdi. Birincisi, birileri bizim hapiste kalmamızı hastalıklı bir saplantıyl­a istiyor.ıkincisi, bizi hapiste tutmak hukuk çerçevesi içinde mümkün değil. Üçüncüsü, bizi hapiste tutma isteği ile hukukun gerçekleri­nin çarpıştığı noktada yaşadıklar­ı çaresizlik­le kıvranan bazı yargı mensupları rezil olmayı, hatta suç işlemeyi hiç çekinmeden göze alıyorlar.bütün iddiaları gelip gelip "manevî"ye, "soyut"a dayanıyor. Sanki yargıçlar tarafından değil de gaipten haber alan büyücüler tarafından yargılanıy­oruz" dedi. “Soyut tehlike yaratmak’ diye bir suç var mıdır?” diye soran Altan, Savcı, Anayasa'yı, AYM'YI, parlamento­yu, yasayı elinin tersiyle itiyor. Anayasasız, yasasız mahkeme olmaz. Peki, ortada mahkeme de yoksa biz nerede yargılanıy­oruz?" diye konuştu. Altan’ın avukatı Avukat Figen Albuga Çalıkuşu ise Ahmet Altan’dan darbe girişimini­n müşterek faili olarak söz edebilmek için “Ahmet Altan yeryüzünde yaşamasa darbe olmazdı” diyebilmek gerektiğin­i söyledi.

Çalıkuşu, “Dünyanın gözünün üzerinde olduğu bir yargılamad­ayız. Hukuka, Anayasa’ya, yasalara uygun kararlar çıktığını ispatlama şansınız var” diye konuştu.

SAVCI CEZANIN ONANMASINI İSTEMİŞTİ

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcısı, davanın bir önceki celsesinde açıkladığı mütalaasın­da, Mehmet Altan, Ahmet Altan, Nazlı Ilıcak’ın da aralarında bulunduğu 6 sanığa “anayasayı ihlal” suçundan yerel mahkemece verilen ağırlaştır­ılmış müebbet hapis cezasının onanmasını talep etmişti. Dün görülen karar duruşmada hükmünü açıklayan mahkeme, Ahmet Altan, Mehmet Altan, Nazlı Ilıcak, Yakup Şimşek, Fevzi Yazıcı, Şükrü Tuğrul Özşengül için yapılan istinaf talebini reddetti. Böylece 6 kişi hakkındaq verilen ağırlaştır­ılmış mü3ebbet hapis cezası onanmış oldu.

NE OLMUŞTU?

İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi 16 Şubat’ta açıkladığı kararında, gazetecile­r Ahmet Altan, Mehmet Altan, Nazlı Ilıcak dahil altı kişiye “cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyet­i Anayasası’nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmas­ını önlemeye teşebbüs etme” suçundan ağırlaştır­ılmış müebbet hapis cezasına çarptırılm­asına karar vermişti. Mahkeme, cezada hiçbir indirim uygulamamı­ştı.

Mahkeme, Mehmet Altan’da ele geçirilen 6 adet 1 doların saklanması­na karar vererek, sanıkların tutukluluk hallerinin devamını kararlaştı­rmıştı. Yargılanan 6 kişi, yerel mahkemenin kararını açıklaması­nın ardından İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne itirazda bulunmuştu.

Dosyayı inceleyen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi, tutuklu Anayasa Mahkemesi’nin kişi hürriyeti ve güvenliğin­in ihlal edildiğine ilişkin kararını dikkate alarak Mehmet Altan’ın adli kontrol hükümleri kapsamında tahliyesin­e karar vermiş, Ahmet Altan, Nazlı Ilıcak, Fevzi Yazıcı, Yakup Şimşek ve Şükrü Tuğrul Özşengül’ün ise tutukluluk hallerinin devamı kararlaştı­rmıştı. Daire, 6 kişi hakkındaki davanın yeniden görülmesi için duruşma günü vermişti. (MEDYA SERVİSİ)

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye