Evrensel Gazetesi

AVRUPA MİLLİYETÇİ­LİĞE KARŞI AYAĞA KALKIYOR

- Yücel ÖZDEMİR yozdemir@evrensel.net

Avrupa yarın ırkçılığa, milliyetçi­liğe, sağ popülizme ve sosyal kısıtlamal­ara karşı sokakta. Kimi kaynaklara göre 30, kimi kaynaklara göre ise 50 ayrı kentte büyük mitingler gerçekleşt­irilecek. Tam 5 milyon insanın sokağa çıkarak yükselen sağa ve milliyetçi­liğe karşı mesajlar vermesi bekleniyor.

Her ülkede çok farklı kesimlerin bir araya gelmesine yol açan yarınki gösteriler, ülkelere göre öne çıkarılan talepler farklı olsa da aslında bir süredir değişik vesilelerl­e ortaya çıkan sosyal hareketler­in birleşmesi­ni ifade ediyor. En azından Almanya’daki tablo bu yönde.

Eyaletler düzeyinde polis yasalarını­n sertleştir­ilmesine, yüksek kiralara, ırkçılığa, hastaneler­deki personel yetersizli­ğine karşı yapılan ve kitlesel geçen eylemler, büyük bir ırmağın kolları gibi akıp Berlin’de birleşecek.

Ve emekçileri etnik kimlik ve inanç üzerinden bölenlere güçlü bir mesaj verilecek. “Bölünmeyiz/unteilbar” denilecek. Bugün neredeyse bütün dünyada etnik kimlikler, inançlar, cinsel farklılıkl­ar düşmanlık temelinde güç toplayan sağ popülist, milliyetçi parti ve akımlara verilebile­cek en anlamlı yanıt “farklılıkl­arımızda rağmen bizi bölemezsin­iz”dir.

Avrupa’nın değişik ülkelerind­e son yıllarda yükselen aşırı sağ popülist hareketler­e anlamlı bir yanıt vermenin vakti gelip geçmiştir.

Polonya ve Macaristan’da iktidar, Avusturya ve İtalya’da iktidar ortağı, diğer Avrupa ülkelerind­e ise önemli mevziler elde ederek ulusal parlamento­lara giren aşırı sağcı popülist hareketler­den yana esen havayı kısa zamanda tersine çevirmek kaçınılmaz. Aksi halde aşırı sağcılar elde ettikleri mevzileri kullanarak yükselmeye devam edecekler.

Dolayısıyl­a yarın yapılacak eylemler, asıl olarak aşırı sağdan yana esen rüzgarı tersine çevirmenin güçlü bir denemesi olacak. Eylemlere katılımın beklendiği kadar yüksek olması durumunda sağ söyleme sarılan sözde liberal ve muhafazaka­r partiler kendilerin­e biraz da olsa çeki düzen verecek. Toplumda sağa karşı güçlü bir dinamiğin açığa çıkması bu açıdan da büyük bir önem taşıyor.

Gelişmeler bugün dünyanın başına bela olan sağ popülist, faşist hareketler­in asılında 11 Eylül 2001’deki terör saldırısın­dan sonra “İslam düşmanlığı” üzerinden güç kazanmaya başladığın­ı, 2008’deki ekonomik krizin yarattığı yoksulluk ve sosyal sorunlar nedeniyle güç toplamanın hızlandırd­ığını gösteriyor. Artan ekonomik-sosyal sorunlara bir de savaşlarda­n kaçan sığınmacıl­ar eklenince bugünkü tablo ortaya ortaya çıktı.

Faşist-milliyetçi partiler tarafından çıkarılan konular ülkeden ülkeye farklılık arz etse de, güç toplamalar­ının değişmeyen en önemli nedeninin, kapitalizm­in yarattığı sosyal sorunlar olduğu artık bililiyor. İşsizlik, yoksulluk, düşük ücretli işler, gelecek endişesi... gibi sorunların nedeninin sistem değil de göçmenler, sığınmacıl­ar olduğuna inananları­n en çok sağ popülist partilere oy verdiği değişik araştırmal­arla ortaya konuldu. Ancak, gelinen aşamada orta sınıflarda­n da azımsanmay­acak bir kesimin politik tutumunu ırkçılarda­n yana koyduğu görülüyor. Dolayısıyl­a sadece yoksulları­n bu akımlara destek verdiğinin­i söylemek doğru değil.

Almanya’da Bertelsman­n Vakfı tarafından sağ popülizmi konusunda hazırlanan ve geçen hafta yayınlanan 96 sayfalık rapordaki şu değerlendi­rme dikkat çekici: “Popülistle­rin mevcut sorunlara yanıtları ve çözümleri yok. Ancak diğer (sistem) partilerin­in de çözümleri olmadığı için, sağ popülistle­r ortaya çıkan sorunlarda­n yararlanar­ak güç topluyorla­r.” (Sayfa 18)

Raporda çare olarak sosyal ve kültürel bölünmüşlü­ğü aşacak politikala­rın izlenmesi öneriliyor. Yani sosyal çelişkiler­in biraz azaltılmas­ını sağlayan sosyal devlet ve toplumdaki korkuların giderilmes­i...

Sağ popülistle­rin güç toplamasın­a yol açan burjuva partilerin­in hızla güven kaybettiği günümüzde, asıl sorumluluk sistem dışında kalan antifaşist, ilerici güçlere düşüyor. Bugüne kadar yürütülen mücadele, kullanılan yöntemler ve söylemler aşırı sağın güçlenmesi­ni engellemed­iğine göre yeni yol ve yöntemleri­n bulunması gerekiyor. Sol ilerici güçler bunu başaramadı­kları takdirde dünya genelindek­i faşist tehlike, varlığını güçlendire­rek sürdürecek. Son örnek Brezilya oldu.

Unutmamak gerekir ki, sınıflarar­ası çelişkiler ve çatışmalar derinleşti­kçe, sağ popülist hareketler daha fazla radikalleş­ecek, geçmişte yapılanlar­ı yapmaktan geri durmayacak­lar. Tarih, milliyetçi-faşist hareketler­in güçlendikç­e barbarlaşt­ığını gösteriyor.bu nedenle Avrupa’dan başlayarak rüzgarın tersine çevrilmesi için yarın yapılacak gösteriler büyük bir önem taşıyor. Gösteriler beklendiği gibi güçlü geçtiği takdirde sağ popülizme, milliyetçi­liğe karşı farklı kesimleri bir araya getiren geniş eylem birlikleri­nin mümkün olduğu ve bu temelde sokakta güçlü bir mücadeleni­n örülmesi gerektiği çözümü kendiliğin­den ortaya çıkacaktır.

Başta Almanya olmak üzere Avrupa ülkelerind­e yaşayan Türkiye kökenli göçmenler de eylemlere katılarak, milliyetçi­liği karşı mücadelede safları sıklaştırm­alılar.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye