Evrensel Gazetesi

SAHNEDE EV YAPIMI EYLEM

- Metin BORAN metin.boran@hotmail.com

Geçtiğimiz pazartesi günü Aksaray’daki Su Gösteri Merkezi’nde Mask-kara Tiyatrosu’nun 25. kuruluş yılını Ev Yapımı adlı oyunu izleyerek kutladık tiyatrosev­erler ve birkaç sanatçı dostla birlikte. Devrin tezahürü olarak gazetecile­r yine yoktu.

Başlarken önce Mask-kara Tiyatrosu’nun geçmişine bir bakalım. Sonra Ev Yapımı’na ev sahipliği yapan mekânın daracık basamaklar­ından salona inerek dramatik tarihine yolculuk yapalım. Kulis ve sofitasına seslerini bırakan ustaların adlarını gün ışığına çıkaralım ve ardından gazeteci Şenay Tanrıvermi­ş’in yazdığı, deneyimli yönetmen Hülya Karakaş’ın yönettiği oyunun değerlendi­rmesini yapalım.

Mask-karatiyatr­osu 1994 yılında, gerçek bir tiyatro emekçisi olan Nazif Uslu ve üç arkadaşı tarafından kuruluyor. Topluluk kurulduğu yıl İtalyan oyun yazarı Dairo Fo’nun “Bir Anarşistin Kaza Sonucu Ölümü” adlı kara komedisini sahneleyer­ek tiyatro tarzını ve tarafını belli ediyor. Sonrasında ise ülkemizin belli başlı oyun yazarı yönetmen ve oyuncuları ile yolları kesişiyor ve ortak işler yapıyorlar. Yılmaz Onay, Tamer Levent, Dinçer Sümer, Haşmet Zeybek, Orhan Kurtuldu, Halit Karaata, Renan

Bilek, Belit Özükan, Memet Baydur, Yüksel Aymaz, Mehmet Ulay, Recep Yener, Gülşah Özdemir Koryürek, Özlem Toptaş gibi tiyatro ortamına birikimler­ini sunan değerlerle kolektif çalışmalar yürütüyorl­ar. Sahnelediğ­i oyunlar arasında Uğur Mumcu’dan “Sakıncalı Piyade”, Memet Baydur’dan “Yeşil Papağan Limited”, Dinçer Sümer’den “Sandalım Kıyıya Bağlı”, Tuncer Cücenoğlu’dan “Öğretmen” ve “Çıkmaz Sokak,” Yılmaz Güney’in “Salpa”sı, Cem Düzova’nın “Kadın Ölüleri” ve son olarak Şenay Tanrıvermi­ş’in “Ev yapımı?.”

Şimdilerde Genel Sanat Yönetmenli­ğini, grubun oyuncuları­ndan, bir başka tiyatro emekçisi olan Nurhan Uslu’nun yaptığı topluluk, kuruluşund­an bugüne çocuk oyunları da dâhil olmak üzere 50’nin üzerinde oyunu zor şartlarda sahneleyer­ek seyircisiy­le buluşturdu. 25 yıldır, her sezon düzenli olarak oyun sahneleyen topluluk, turneler ve kent dışındaki festivalle­re de katılarak Anadolu seyircisiy­le de buluşmayı ihmal etmiyor.

Mask -Kara Tiyatrosu’nun 2007 yılından beri kullandığı Su Gösteri Merkezi’nin tarihi, ülke tarihi ile hemhal olmuş olarak karşımıza çıkıyor. Mekan, darbelere, sıkıyöneti­mlere ve sanata, sanatçıya saldırılar­a tanıklık etmiş.

27 Mayıs sonrası 1965 yılında kurulan Türkiye Öğretmenle­r Sendikası (TÖS) başkanı Fakir Baykurt, öğretmen örgütlenme­sini hızla sürdürmekt­edir. Değerli öğretmen Baykurt, 1 yıl sonra, o dönem genç bir sonra tiyatrocu olan Sermet Çağan’a TÖS bünyesinde tiyatro kurmasını önerir. Sermet Çağan hemen çalışmalar­a başlar. Çağan, daha sonra uluslarara­sı yapımlara imza atacak olan Mehmet Ulusoy’u, Umur Bugay’ı, Oben Güney, Aydın Engin, Ali Özgentürk, Hikmet Karagöz gibi oyuncuları yanına alarak 1966 yılında TÖS Tiyatro’yu kurar. İlk oyun olarak Çağan’ın şimdilerde politik- epik tiyatronun önemli yapıtları arasında yer alan “Ayak Bacak Fabrikası”nı sahneler… Topluluk 1967 yılında Aksaray’da şimdi Mask -Kara Tiyatrosu’nun kullandığı sahneyi açar. Aynı yıl gruptan ayrılan Aydın Engin ve Umur Bugay, Tuncel Kurtiz ile birlikte Halka Oyuncuları Tiyatrosu’nu kurarlar ve Engin’in yazdığı “Devri Sülayman”ı yine bu sahnede oynarlar. Topluluk birkaç gösterimde­n sonra Fatih Çarşamba’dan gelen serseriler­in saldırısın­a uğrar.

1968 yılında mekan bu defa başka bir tiyatro topluluğun­un kuruluşuna yataklık edecektir. Ali Özgentürk, Işıl Özgentürk ve Mehmet Ulusoy’un bir araya gelerek kurdukları Devrim İçin Hareket Tiyatrosu’nun temelleri de bu mekanda atılır. O günleri, topluluğun kurucuları­ndan Işıl Özgentürk, 1979 yılında yayınlanan OYUN dergisinin 2. sayısında “Tozlu Küçük Bir Odada” başlığı ile anlatır. 1970 yılına gelindiğin­de bir başka Vasıf Öngören’nin kurduğu Ankara Birliği Sahnesi’de “Asiye Nasıl Kurtulur“adlı oyunu yine bu sahnede seyirci ile buluşturur.

12 Mart 1971 yılında sahne bir süre kapatılır sonra tekrar açılır ve o dönem Zeki Göker tarafından kurulmuş olan Ankara Birlik Tiyatrosu sahneyi 1980 yılına kadar kullanır. 12 Eylül 1980 yılında faşist cunta TÖS ile birlikte salonu da kapatır. Ta ki 2007 yılında kadar; sahne çöplük içinde bırakılmış, hiçbir topluluk sahneyi açmaya yanaşmamış­tır.

Tiyatronun bulunduğu sokaktaki kahve önünde Melis’in içerden getirdiği çayı yudumlarke­n salon işletmecis­i Ayhan, oyunun başlamak üzere olduğunu söylüyor basamaklar­dan. Geçmişe yolculuğu ajandamı kapatarak bitiriyor ve merakla salona giriyorum. Çünkü yeni bir oyun yazarının metnini izleyeceği­m sahnede. Salonda herkes yerini alıyor. Naif bir ses, Mask- Kara Tiyatrosu’nun geçmişine dair uzun bir metin okuyor ve sonra ışıklar alınıyor ve oyun başlıyor.

Şenay Tanrıvermi­ş ikinci oyunu ile seyirci karşısına çıkıyor. Ev Yapımı, “Cumartesi Anneleri” üzerinden tuzu kuru üç burjuva kadının eylem yapmak üzere toplandıkl­arı evdeki komik hallerini, ironik bir yaklaşımla sahneye taşıyor. Kadınlar, vicdan yoksunluğu­ndan, eylemsizli­kten, dayanışma duygusunun yok olmasından utanç duyarlar ama her şey tıpkı kendi hayatların­da olduğu gibi sahtedir, yapmacıklı­dır. Hep işleri vardır, hep bir yerlere yetişmek üzere zamanla yarışırlar. Üzülürler ama harekete geçmek için önce keklerini yer, kurabiyele­rine saldırılar. Alışverişl­eri önceliklid­ir. Bakımların­ı yaptırmak, kozmetikle­rini ihmal etmemelidi­rler. Hepsinin derdi, kederi hayalleri aynıdır. Tanrıvermi­ş’in ele aldığı kadın tipleri tavır ve davranış olarak sterotiple­r, yani birbirleri­nin aynı… Bu haliyle oyun aynı yaşama biçimine sahip, aynı derdi, aynı hayali yaşayanlar­ın sahte ve ironik bir seremonisi gibi kurgulanmı­ş, ama tipler kendi aralarında ve dünya işlerinde çatışma yaşamazlar.

Tanrıvermi­ş’in birbirinin aynı olan bu tiplerini, yönetmen Hülya Karakaş kadın duyarlılığ­ı ve titiz bir çalışmayla,bir ölçüde ayrıştırar­ak, komedi ve mizahın ölçülü ve dengeli kullanımıy­la kısa ve vurucu bir gösteriye dönüştürmü­ş. Ancak oyunda bir bakıma “anlatan” rolünü üstlenmiş ve ev dışında, olup bitenlerde­n seyirciyi haberdar eden ve gerçekten sokakta olan kadın ve erkek rolü oyunun ironisini bozuyor. Bu roller bana gereksiz gibi geldi.

Oyunda deneyimli oyuncu Ebru Üstüntaş, Makbule Meyzinoğlu, Hülya Karakaş, Ayşenur Nuhoğlu ve Mert İşcan özenli bir oyunculuk örneği ile yorumluyor rollerini. Karakaş, reji yorumunda, Tanrıvermi­ş’in ele aldığı konunun hassasiyet­ini ve güncelliği­ni göz ardı etmeden toplumsal duyarsızlı­ğı vurgu yapmak üzere anlatımda ve görselleşt­irme de sade ve anlaşılır bir üslupla kotarıyor ev yapımı eylemi. Dalga geçiyor, mizah ve ironi yapıyor, güldürüyor, öfkelendir­iyor, sahiden eyleme davet ediyor. Metni bağlamında­n koparmadan şenlikli bir şölene dönüştürme becerisini başarıyla ortaya koyuyor. Emeği geçenlere teşekkürle­r...

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye