MESELE SADECE TRUMP MESELESİ DEĞİL
SOĞUK Savaştan yirmi küsur yıl sonra Amerikan imparatorluğu hala Orta Amerika’da. Mesele sadece Trump meselesi değil.
Honduras’ın merkez solcu başkanı Manuel Zelaya 2009’da devrildikten sonra Barack Obama’nın Dışişleri Bakanlığı darbe hükümetine tanınan diplomatik alanı Avrupalı ya da Latin Amerikalı ülkelerden çok daha önce genişletmişti. Bu karar yeni rejimin ihtiyaç duyduğu meşruiyeti öyle iyi sağladı ki, iş, ilerici toplumsal hareketlere zulmetmeye ve ülkenin demokratik kurumlarına ciddi zarar vermeye kadar vardı. Honduras’tan toplu göç, ABD destekli rejimin yarattığı şiddet ortamının dolaysız bir sonucudur.
Obama’nın Orta Amerika’daki ikinci büyük icraatı 2014’te reşit olmayan çocukların tek başlarına ABD’YE gelişi zamanıdır. Sığınma başvurularını adilce ele alması gerekirken Obama yönetimi binlerce göçmeni sınır dışı etti. Birçoğunun sonu ölüm oldu.
Obama’nın Orta Amerika sicili ne kadar kabarıksa Trump yönetimininki daha kötü sonuçlanabilir. Trump yönetimi Guatemala’da Jimmy Morales yönetiminin yolsuzlukla mücadele önlemlerini zayıflatan hamlelerini destekledi. Çünkü Morales, 2015 kampanyasına yapılan milyonlarca dolarlık bağışı gizlemeyi becerememişti. Guatemala’daki toplumsal hareketler Morales’in yolsuzluklarına, yetkileri tehlikeye giren Guatemala Cezasız Kalmayla Mücadele Komisyonu’nu (CICIG) destekleyen kitlesel gösterilerle karşılık verdi. Morales ile kan çekmiş olacak ki Trump yönetimi de komisyona ve komisyonun Guatemala’nın yönetici sınıfındaki yozlaşmayı ortadan kaldırma misyonuna karşı yapılan saldırılara destek sinyali verdi. Kongre, Florida senatörü Marco Rubio’nun teşvikiyle CICIG’E yapılan Amerikan yardımını askıya aldı.
Bir de Trump’ın yerli retoriği var tabi. Bilindiği gibi başkan Meksikalı göçmenleri “tecavüzcü” ve “suçlu” olarak yaftalamış, Abd’deki tüm Latinleri MS-13 adlı çeteyle bir tutumuş, Salvadorlu göçmenlere “hayvan” dahi demiştir. Bu tiksindirici dil ahlaksız olmanın da ötesinde tehlikeli. Amerikan politikasının en çirkin unsurlarını kışkırtıp yerlilere yönelik ırkçılığı ateşliyor. Geçmiş Cumhuriyetçi politikacıların sahibinin sesine kulak verenlere yönelik örtük söylemlerini geride bırakıp açıktan fanatizme ve nefrete çağrı yapan Trump, kamuoyunu zehirleyip Amerikan toplumunun geniş bir kesimini tehlikeye atıyor.
Orta Amerika’nın sorunları Amerika etkisinden azade egzotik meseleler olmadığı gibi mülteciler de bilinmeyen uzak bir diyardan gelen yabancılar değildir. Orta Amerikalılar ABD iktidarının yörüngesinde yaşıyorlar, hem de yüzyıllardır. Kaçtıkları eşitsizlik, yolsuzluk ve şiddet dolu dünya Amerikan elitleri sayesinde inşa edilmiş bir dünya. Bölgenin bugün karşı karşıya kaldığı mücadelelere omuz silkmek, neosömürgeci müdahalenin on yıllardır süren sorumluluğunu inkar etmek olur.