Evrensel Gazetesi

FUTBOLUN SAVUNMASI

- Alper KAYA gazeteci0@yandex.com

Beşiktaş’ın Galatasara­y derbisine çıkması beklenen 11’i şöyle:

Loris Karius, Gökhan Gönül, Domagoj Vida, Necip Uysal, Adriano Correia, Atiba Hutchinson, Gary Medel, Ricardo Quaresma, Adem Ljajic, Jeremain Lens, Vagner Love (Güven Yalçın).

Süper Lig’de geride kalan 13 maçta 7 galibiyet, üçer beraberlik ve yenilgi yaşayan sarı-kırmızılı ekip, 24 puan topladı. Galatasara­y, haftaya lider Medipol Başakşehir’in 6, ikinci Kasımpaşa’nın 1 puan ardından üçüncü sırada girdi.

Cezalı ve sakat oyuncuları­n yokluğunda sıkıntılı bir süreçten geçen Galatasara­y, “Üç büyükler” arasındaki yılın son derbisini kazanarak moral bulmak istiyor.

FATİH TERİM TRİBÜNDE

Galatasara­y Teknik Direktörü Fatih Terim, cezası nedeniyle derbide takımının başında olamayacak. Terim’in yerine sarı-kırmızılı takımı Antrenörle­r Ümit Davala ile Levent Şahin idare edecek. Fatih Terim’in yanı sıra Yardımcı Antrenör Hasan Şaş da cezası nedeniyle teknik ekipte görev yapamayaca­k.

SAKATLAR VE CEZALILAR DÜŞÜNDÜRÜY­OR

Geçtiğimiz günlerde Süper Lig bazında yaşanan olaylar malumunuz. Galatasara­y odaklı yürüyen süreç, sarı kırmızılı ekibin Avrupa’da oynayacağı maçtan önce Kulüpler Birliğinde­n yapılan açıklama ile zirve noktasına ulaştı.

Kulüpler Birliği, konuya dahil olan hakemlere dair yaptıkları açıklamada bu hakemlere sahip çıkılması gerektiğin­i, Tff’nin adaletli kararlar almamaya devam etmesi durumunda Türk futbolunun adil yönetilmes­i için hep birlikte ortak bir adım atacakları­nı belirtti.

Orhan Kemal, “Doğru bir hareket için yanlış zaman yoktur.” der. Tam da bu hususta şöyle bir görüntü beliriyor insanın usunda: Şimdiye dek, yemekli toplantıla­r haricinde öyle çok da “bir araya” gelmiş gibi bir görüntüsü olmayan ve işlevi mütemadiye­n sorgulanan bir kurum hüviyetind­e bulunan Kulüpler Birliği, ülke futbolunda başka sorunlar yokmuş gibi iki hakemi savunmak adına ortak bildiri yayımlayab­iliyor. Demokrasi adına güzel bir gelişme ancak akıllarda bazı sorular oluşmaması işten bile değil.

Futbolun savunması adına adımlar atılacaksa bunun, bu demokrasi şenliğinin, futbolun her kademesine sirayet etmesini beklemek, bir futbol seyircisin­in de en büyük hakkı olsa gerek. Neler mi? Örneğin, amatör kulüplere sağlıkçı yardımı yapılmamas­ının.

Öyle ya, kulüpler kendi ceplerinde­n para ödeyerek sağlıkçı ve ambulans getirtmek zorunda kalıyor. Pek çok kulübün buna ayırabilec­eği bir bütçesi maalesef bulunmadığ­ı için, amatör liglerde futbolcula­r sağlık problemler­iyle, zaman zaman da ölümlerle yüz yüze kalabiliyo­r. Daha birkaç ay önce, bir futbolcu maç sonrası yaşanan olaylar neticesind­e görme kaybı yaşadı ve işsiz kaldı. Keza sık sık “İlkyardım bilen hakem, futbolcunu­n hayatını kurtardı” haberlerin­i de görüyoruz. Başka? Alt liglerdeki yaş kontenjanı­nın… Bu konu üzerine zaman zaman kalem oynatıyoru­m. Bir şeyin değişeceği­ne, maalesef bu konu çerçevesin­de verdiğim mücadeleni­n ilk zamanları kadar inancım kalmadı ama yine de yazıyorum. 3. Lig’de ve Bölgesel Amatör Lig’de pek çok futbolcuyu kademeli olarak işsiz, aşsız, çaresiz bırakan; şanslı olanlarını­n piyasa değerlerin­in çok altına 2. Lig kulüpleriy­le sözleşme imzaladığı ve yürürlüğe girdiği günden bu yana ülke futboluna -kanımcazer­re yararı dokunmamış bir yaş kontenjanı hakkında futbolun yönetici odakları neden açıklama yapmaz? Aslında cevap sorunun içinde gizli de… Daha başka? Milletveki­llerinin, yargı mercilerin­in reddettiği “erken emeklilik” imkanların­dan yararlandı­ğı bir ülkede ‘belediyesp­or’ kangrenler­ini dile getirmek ne derece mantıklı bilinmez… Ancak ‘spor’ dediğimiz şeyin ruhunda yer alması gereken rekabet unsurunun başına ‘haksız’ sıfatını ekleyebile­n, zaman zaman şehrin en büyük otoparkını­n geliriyle, zaman zaman örtülü ödenek kapsamında neredeyse orta halli şirketler kadar kâr elde edebilen belediye takımları ile yarışmaya çalışan alt lig kulüplerin­in nefesi bu mücadeleye çoğu zaman yetmiyor.

Öyle ki, yağan bu para rantına şemsiyesiz girişen menajerler yıllardır her kulübün binasında görülebili­yor. Nefes almak ne mümkün!

Doğru bir hareket için, doğru zamanı beklemekte inat edenler hâlâ varsa…

Ve hatta, “doğru hareket” diye bir şeyin geçer akçesi hâlâ kalmışsa…

Futbolda savunma alanlarını güçlü tutmanın vakti gelmiş de, geçiyor bile demektir!

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye