Okullara işletme gözüyle bakmanın sonucu
MİLLİ Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, okulların CEO modeliyle yönetileceğini, 2 yıllık hedeflerini gerçekleştiremeyen okul müdürlerinin de görevden alınacağını belirtti.
Peki okullarda ‘CEO modeli’ ne demek? Bakan Selçuk’un açıklamasını eleştiren Eğitim Sen Genel Eğitim ve Yüksek Öğretim Sekreteri Özgür Bozdoğan, bu söylemin eğitim sisteminin çocukların gereksinimlerine göre değil de piyasanın gereksinimlerine göre şekilleneceğinin göstergesi olduğunun altını çizdi.
Okul yöneticiliğinin eğitimin bir parçası olduğuna dikkat çeken Bozdoğan, mesleği öğretmen olan, eğitim-öğretim sınıfı dışında herhangi bir personelin okulda yönetici olmasının doğru olmadığını söyledi. Ayrıca bakanın genel yöneliminin okul yöneticilerinin hizmet sınıfını değiştirmek olduğunu belirten Bozdoğan “Örneğin yönetim sınıfı, genel yöneticilik gibi bir sınıf tahsis edecekler. Böyle bir sınıf tesis edildiğinde öğretmenler dışında diğer personellerin de yönetici olmasının önü açılmış olacak. CEO dediğimiz tartışma da burada başlıyor” diye konuştu.
İki yıllığına okullara bütçe verileceğini, okullara işletme gözüyle bakılacağının altını çizen Bozdoğan, “Her okulu bağımsız bir işletme olarak düşünelim. Daha sınırlı bir bütçe ile borçlanmadan o işletmeyi yöneten yönetici başarılı olacak. Bunu hayata geçirmeniz için öğretmenleri güvencesiz hale getirmeniz lazım. Okul yöneticilerine düşük ücretle, ücretli öğretmen kiralama olanağı verilecektir” dedi. 2023 Vizyon belgesinde okulların finansmanı ile ilgili Stk’ler, veliler ve diğer kurumlara havale edilen bir yönelim olduğuna vurgu yapan Bodoğan “Okul yönetimi de verimlilik ve kârlılığa gör değerlendirilecek. Kârlılığın olması için maliyetlerin azalması, giderlerin askıya alınması gerekiyor. Verimliliğin artması için de öğretmenlerin birbirileriyle rekabeti, dayanışma ve iş birliğinin ortadan kalktığı bir süreçle karşılaşacağız” dedi.
EĞİTİM PİYASALAŞACAK
Bozdoğan, okulların kârlılıklarına göre, pedagojik olmayan ölçülerde yönetileceğini, öğrencinin müşteri olacağını belirterek “Bu kabul edileemez. Eğitimin kamusal bir hizmet olma özelliğine aykırıdır. Piyasanın gereksinimlerine göre eğitimi şekillendirmenin bir parçasıdır. Bu yaklaşımdan vazgeçmelidir.”