Polis kurşunuyla öldürülen Yarış’ın duruşması ertelendi
edildi diyorsunuz. Nasıl oluyor da bu kurşunlardan biri bacağa biri de kalbe geliyor” diye sordu. Sanık Metin, “Bulunduğum bölge yokuş aşağıydı” yanıtını verdi. Daha sonra diğer sanık Hakan E.’nin savunmasına geçildi. Sanık Eraslan da elinde uzun namlulu olan şahsı görünce havaya 2 el ateş ettiğini söyledi. Eraslan, suçlamaların asılsız olduğunu savunarak, “Maktülü de yaralıyı da ben vurmadım. Yaralı başka yerde vurulup oraya gelmiş olabilir” dedi. Sanık savunmalarının ardından Yarış’ın eşi Tanzila Yarış dinlendi. Tanzila Yarış, eşinin vurulduğu yerin sokak lambasının altında kaldığı için aydınlık olduğunu ve yokuş olmadığını belirtti. Tanık Ümit Tanrıkulu da dinlenmesine geçildi. Başka bir suçtan tutuklu bulunduğu için hapishaneden getirilen Tanrıkulu, “Olay günü olay yerine yakın köftecideydim. Kapşonlu bir şahsın bizim olduğumuz yere doğru koştuğunu gördüm. Ardından da 3-4 el silah sesi duydum. Hepimiz kendimizi yere attık. Atışlar bittiğinde yerde bir kişinin yattığını gördüm. Vurulan abi kapşonlu şahsın kaçtığı yönün tersindeydi. Kurşun ona nasıl geldi anlamadım” diye konuştu.
MAHKEME TUTUKLAMA TALEBİNİ REDDETTİ
Yarış ailesinin avukatları mahkemeden, sanıklardan Bünyamin Serdar Metin’in tutuklanmasını talep etti. Sanık avukatları ise müvekillerinin yurtdışı çıkış yasaklarının kaldırılmasını istedi. Ara kararını açıklayan mahkeme, suç vasfını nazara alarak yurtdışı çıkış yasağının devamına karar verdi. Sanık Metin’in tutuklanması talebini reddeden mahkeme, dosya içerisindeki görüntülerin bilirkişiye gönderilmesine karar verdi. Bir sonraki duruşma 26 Haziran’da.