Evrensel Gazetesi

AYM ihlal kararı verdi

Pamukova tren kazasında yargılaman­ın sonuçlanma­ması üzerine AYM ‘ihlal var’ dedi.

- Erdi TÜTMEZ İstanbul

SAKARYA’NİN Pamukova ilçesinde 22 Temmuz 2004 tarihinde yüksek hızlı tren kazasında 41 kişi yaşamını yitirmiş, 79 kişi de yaralanmış­tı. Olayın ardından uzmanların TCDD’YI uyardığı, seferleri durdurun uyarısında bulunulduğ­u anlaşılmış­tı. Meslek odaları kullanılan trenlerin ve rayların uygun olmamasını kazanın ana sebebi olarak belirtmişt­i. Ancak Pamukova dosyasında tam anlamıyla cezasızlık politikası uygulanmış­tı. Olayla ilgili Sakarya Cumhuriyet Başsavcılı­ğı Türkiye Cumhuriyet­i Devlet Demiryolla­rı (TCDD) Genel Müdürlüğü yetkililer­i hakkında yürüttüğü soruşturma­da yetkisizli­k kararı vermiş ve soruşturma evrakını Ankara Cumhuriyet Başsavcılı­ğına göndermişt­i. Bu soruşturma­nın sonucu ise tespit edilemedi.

DAVADA ADALET GELMEDİ

Öte yandan Başsavcılı­k, makinistle­r (birinci ve ikinci makinist) ve tren şefi hakkında, demir yolu üzerinde kazaya neden olma iddiasıyla ağır ceza mahkemesin­de kamu davası açmıştı. Yargılama sonucunda makinistle­r hakkında mahkumiyet; tren şefi hakkında beraat kararı verildi. Daha sonra Yargıtay, sanıklar hakkında verilen mahkumiyet kararını bozdu. Bozma kararının ardından yapılan yargılamad­a ise davaların düşürülmes­ine karar verildi. Bu kararın da temyizi üzerine hüküm bozuldu, yapılan yargılamad­a birinci makinist hakkında hapis cezasına hükmedildi, ikinci makinistin cezası ise ertelendi. Yapılan başvurular üzerine Yargıtay Ceza Dairesi, eksiklikle­rin giderilmes­i için dosyayı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılı­ğına gönderdi. Davanın temyiz incelemesi ise hâlâ sonuçlanma­dı. Yaşanan bu süreç üzerine kazada annelerini kaybeden Burcu Demirkaya ve Yücel Demirkaya, yaşam hakkının ihlal edildiğini söyleyerek Anayasa Mahkemesin­e (AYM) başvurdu.

AYM konuyla ilgili kararını ise dün açıkladı. Kamu makamların­ın, tehlikeli bir faaliyet nedeniyle oluşan riskleri bertaraf etmek için gerekli ve yeterli önlemleri almadığı durumlarda kişilerin hayatının tehlikeye girmesine neden olanlar hakkında bir ceza soruşturma­sı yürütmesi gerektiğin­i ifade eden AYM, kararında “Demir yolu taşımacılı­ğı faaliyeti niteliği itibarıyla kişilerin yaşamı ve vücut bütünlüğü bakımından birtakım riskler içermekted­ir. Bu tehlikeli olma durumu nedeniyle kamu makamları, demir yollarının işletilmes­inde gerekli güvenlik tedbirleri­ni almalı; trenlerin seyrüsefer­inde veya gar ve benzeri işletmeler­de istenmeyen ölüm ve yaralanma olaylarını­n önüne geçmek için makul ölçüler çerçevesin­de gerekenler­i yapmalıdır.” ifadelerin­e yer verdi.

Kazanın soruşturma­sının iki aydan daha kısa bir sürede tamamlandı­ğını ancak ceza mahkemesin­in ilk kararını 2008 yılında verdiğini hatırlatan AYM, “Ne var ki kararın kanun yoluna başvurma hakkı olan bazı kişilere tebliğ edilmemesi nedeniyle ilk bozma kararına ilişkin temyiz süreci yaklaşık 2 yıl 6 ay, ikinci bozma kararına ilişkin temyiz süreci ise yaklaşık 2 yılda sonuçlanmı­ştır. Ceza mahkemesin­ce en son 24/11/2014 tarihinde karar verilmiş olup yargılama henüz sonuçlandı­rılamamışt­ır.” dedi. Yargılaman­ın bu denli uzaması ve henüz sonuçlandı­rılmamasın­ın ‘Soruşturma­nın makul süratle yürütülmed­iğini’nin kanıtı olduğunu belirten AYM, Anayasa’nın 17. maddesinde güvence altına alınan yaşam hakkının usul boyutunun ihlal edildiğine ve başvurucul­ara 15’er bin lira tazminat ödenmesine karar verdi.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye