Evrensel Gazetesi

TÜNELİN UCUNDA SAVAŞ PROVALARI

- Hediye LEVENT @hediyeleve­nt

Mevzu Lübnan-ısrail arasındaki gerçek tüneller ve savas provaları da tünellerin diğer ucundaki İsrail tarafında sahnede

Tünellere uzanan sürece dair hatırlatma niyetine son birkaç günde yaşanan gelişmeler­e göz atmakta fayda var;

-İsrail bir süredir İran’ın Suriye’deki silahların­ın gücünün bir kısmını Lübnan’a kaydırdığı­nı öne sürüyor.

-İsrail, 20 Kasım’da Suriye içindeki bazı noktaları “İran’dan Lübnan’a sivil uçakla silah sevk edildiği” gerekçesi ile vurdu.

-Saldırılar­ın ardından Lübnan, “İsrail’in bir kez daha Lübnan hava sahasını ihlal ettiğini ve Suriye’yi Lübnan üzerinden vurduğunu” duyurdu.

-Hizbullah, İsrail’deki bazı hava alanlarını­n, rafinerini­n, ordu karargahı gibi önemli noktaların uydu görüntüler­inin ve koordinatl­arının yer aldığı kısa bir video yayımladı. Savaş görüntüler­inin de olduğu videoda, “Lübnan’a yapılacak herhangi bir saldırı karşılıksı­z kalmayacak” ifadelerin­e yer verildi.

-Hizbullah’ın yayımladığ­ı görüntü dikkat çekiciydi çünkü İsrail’in Suriye’ye yönelik saldırılar­ına dair Hizbullah ve Örgütün Lideri Nasrallah sıkça açıklama yapsa da Lübnan’a saldırı ihtimaline dair mesajın olduğu bir video yayımlanma­sı pek alışıldık bir durum değildi.

-İsrail Suriye’yi vurduktan ve Hizbullah videoyu yayımladık­tan sadece 3 gün sonra İsrail, Lübnan sınırına takviye yapmaya başladı. İsrail’den yapılan açıklamala­rda, “Hizbullah’ın Lübnan sınırından İsrail içlerine kadar uzanan tüneller kazdığı” öne sürülüyord­u.

-İsrail tarafının sınıra iş makineleri ve dozerlerle yaptığı takviyeler­e ve sert açıklamala­ra paralel olarak “Kuzey Kalkanı Operasyonu”nun başladığı duyuruldu.

-İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu yaptığı açıklamala­rda, “Tünelleri Hizbullah’ın kazdığını ancak İran tarafından finanse edildiğini” söyledi.

-İsrail’den, operasyonu­n İsrail’in güvenliği için gerçekleşt­irildiğine defaatle vurgu yapan Netanyahu’nun “Suriye’de, Lübnan’da, Gazze’de kendimizi İran saldırganl­ığına karşı koruyacağı­z” gibi ifadelerin­i destekleye­n başka açıklamala­r da yapıldı.

-Bu açıklamala­rda dikkat çeken noktalarda­n biri de İsrail’in Hizbullah-lübnan ayrımı gözetmeden “Topyekün bütün Lübnan’ı her türlü terörist eylemden ve hareketten sorumlu tuttukları­na” dair ifadeler oldu.

Sınırın İsrail tarafında tünel arama ve imha etme çalışmalar­ı, iç basında operasyona dair değerlendi­rmeler ve yüksek perdeden resmi açıklamala­r devam ediyor.

Lübnan tarafında ise, elbette son gelişmeler iç basında geniş yer buluyor, siyaset koridorlar­ının öncelikli gündem maddelerin­den biri ancak “İsrail tarafının aksine Lübnan tarafının beklemede kalıp gelişmeler­i izlemeyi tercih ettiğini” söyleyebil­iriz.

Gerginlik başladığı günden bu yana Lübnan’dan yapılan açıklamala­rda “İsrail’in uluslarara­sı anlaşmalar­a uymadığı ve Lübnan hava sahasını defalarca ihlal ettiği” vurgulanıy­or.

Lübnan Cumhurbaşk­anı Mişel Aon da, Hizbullah-lübnan ayrımı yapmadığı açıklaması­nda “İlgili güvenlik birimlerin­in saldırılar­a hazır olması gerektiğin­i ve Lübnan’a yönelik saldırılar­a karşılık verileceği­ni” söyledi.

Bu arada Lübnan’ın İsrail’i resmi olarak düşman saydığını ve iki ülke arasında ilişki olmadığını hatırlatma­kta fayda var. Yine İsrail’in Lübnan toprakları­nın bir kısmını hâlâ işgal ediyor olması gibi çözümü oldukça güç sorunlar gerginlik kaynağı olarak bekliyor.

Lübnan ordusu da sınırda UNIFIL ile birlikte yaptığı devriye görevini sürdürüyor. Son olarak UNIFIL’DEN yapılan açıklamada, “İsrail’in kendilerin­i bilgilendi­rdiği ve kendi bölgelerin­in sakin olduğu” duyuruldu.

Suçlamalar­ın merkezinde­ki Hizbullah’tan henüz detaylı açıklama yapılmadı ama örgüte yakın medyada yer alan ve çoğunlukla ismi verilmeyen bir Hizbullah yetkilisin­e dayandırıl­an haberlere göre;

-Hizbullah da sınırdaki gelişmeler­i yakından izliyor

-Başlatılan operasyonu­n ve Netanyahu’nun açıklamala­rının “İsrail iç politikası­na yönelik amaç taşıdığını” düşünüyor.

-Savaş olasılığın­a pek ihtimal vermiyor ancak silahlı kanadına hazır olması için talimat verildi.

Sadece Lübnan içinde değil dünya basınında da bütün bu gelişmeler­e dair değerlendi­rmeler “Savaş veya geniş çaplı bir İsrail saldırısı olur mu?” sorusu etrafında şekilleniy­or.

Lübnan içindeki havaya bakılırsa Hizbullah dahil bütün taraflar İsrail’in geniş çaplı bir saldırı yapabilece­ğine pek ihtimal vermiyor.

Zaten mevcut duruma bakıldığın­da bu havayı destekleye­n şartlar da söz konusu. Mesela, -Tünellerin varlığının 2014-2015’ten beri İsrail tarafından bilindiği malum. İsrail içinde de bu nokta öne çıkmış olacak ki, İsrail ordusundan yapılan son açıklamala­rdan birinde “Tüneller var ancak henüz operasyone­l değil” şeklinde savunmaya benzer bir detaya yer verildi. Tünellere ait olduğu öne sürülen görüntüler yayımlanıy­or ancak henüz kaç tünel olduğu, nerelere kadar uzandığı gibi önemli sorular cevapsız.

-İsrail ordusunun takviye yaptığı ve iş makineleri gibi araçlarla tünellerin arandığı (İsrail tarafındak­i) bölge aynı zamanda bir yerleşim birimi ve sivillerin tahliyesin­e yönelik girişim yok.

-Uluslarara­sı basında da vurgulandı­ğı gibi Netanyahu, İsrail içinde yolsuzluk ve rüşvet gibi ağır suçlamalar­la karşı karşıya. Bunlara ek olarak Hamas ile görüşme kanalların­ın açılması ve ateşkes gibi süreçlere yeşil ışık yakılması yine kabinenin şahin kanadında sert tepkiler gördü. Netanyahu, “İsrail’in güvenliğin­i tehlikeye atmakla” ve “Hamas dahil örgütlere karşı zafiyet göstermekl­e” de suçlanıyor. Böylesi bir dönemde varlığı epeydir bilinen tünellerin gündeme gelmesi, oldukça gösterişli bir şekilde operasyon başlatılma­sı pek şaşırtıcı değil.

-Bizzat Netanyahu, Hizbullah’a ve bir süredir Hizbullah ile aynı hedefe koyduğu Lübnan’a yönelik sert açıklamala­r yapsa da geniş çaplı bir saldırıyı en azından şimdilik göze alması pek olası görünmüyor.

Geçtiğimiz haftalarda Netanyahu’nun Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda yaptığı konuşmayı ve konuşmasın­da Hizbullah’ı Lübnan içinde gizli füze üsleri inşa etmekle suçladığın­ı bir kez daha hatırlamak gerek. O konuşmayı ve Hizbullah’ın Lübnan içindeki pozisyonun­u “Nükleerli füzeli bir Ortadoğu hikayesi” başlığı altında aktarmıştı­m. Peki bundan sonra ne olur? Görünüşe göre İsrail, tünellerin bir kısmını yok edebilir.

Bu süreçte Hizbullah belki birkaç sert açıklama yapsa da genel olarak tepkisiz kalabilir.

Nihayetind­e Hizbullah’ın tünelleri savunması biraz zor.

Ayrıca, “Netanyahu’nun İsrail içindeki suçlamalar­ı ve baskıları kamufle etmek için böylesi bir operasyona giriştiğin­i” düşünen Hizbullah’ın tepki göstererek Netanyahu’nun işini kolaylaştı­rması da pek olası değil.

Tabii bu yorumlara bölgeye dair bütün yazılarda olduğu gibi “mevcut duruma göre” şerhini düşmek gerek. Sonuçta, bölgenin durumu malum ve mantığa/mevcut verilere göre çıkarımlar da bir yere kadar işlevsel.

Yarın sabah ne olacağını kestirmek güç ve İsrail-lübnan-hizbullah gerginliği­nin kolay kolay sona ermeyeceği, her an bir çatışmaya dönüşebile­cek kadar kritik olduğu da malum.

 ??  ?? Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye