YEŞİL BURSA BETON BURSA’YA DÖNÜŞTÜ
31 Mart 2019 tarihinde yerel seçimler yapılacak ve kentlerimizin yönetimi yeniden belirlenecek diyen Bursa Demokrasi Güçleri Yürütme Kurulu Üyesi Emek Partisi Bursa İl Başkanı Hasan Özaydın, bu süreci doğru analiz edebilmek için ilk tartışılması gereken konunun “Nasıl bir kent yönetimi?” sorusunu doğru yanıtlayabilmek olduğuna dikkat çekti. Eğer seçilenlerin yine toplumdan, halktan, bilimden, akademiden uzak; ranta dayalı bir yönetim sürdüreceklerse adayın kim olduğunun da bir önemi kalmayacağına dikkat çekerek “Bursa’nın ülkemizin önemli sanayii kentlerinden biri olmakla birlikte bilinen adıyla “Yeşil Bursa’dır”. Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde ifade ettiği gibi ‘Su’dan ibaret bir şehirdir’ Ama biraz yakından bakıldığında olumlu tanımların hepsini çoktan yitirmiş bir şehre dönüştü” dedi. Bursa’da en önemli sorunların başında kentin ranta dayalı, çarpık kentleşme olduğuna dikkat çeken Hasan Özaydın şöyle devam etti: “Yıllardır halka sorulmadan ve halkın ihtiyaçlarından uzak yapılan plan değişiklikleriyle Bursa Ovası adım adım yapılaşmaya ve sanayiye açılmış, tarım alanları ve yeşil alanlar tamamen yok edildi. Kentin göbeğine hançer gibi saplanan Doğanbey TOKİ konutlarıyla da bu çarpık gelişmeye adeta tüy dikilmiştir. Bu çerçevede bugüne kadar yapılan yanlışın haddi hesabı yoktur. Uludağ’da izin verilen yapılaşmalar, Bursa Kent Meydanı’nın AVM’YE dönüştürülmesi, Bursa Ovası’nda izin verilen yapılaşma, Yunuseli Kum Ocakları ve çevresi, Yıldırım Kentsel Dönüşümü, BESOB’DA orman alanının sanayiye açılması, Özlüce BİAPORT yapılaşması, Demirtaş’a Termik Santral Girişimi, Başköy Mermer Ocakları, Mudanya MRYLİA antik kentinin üzerine AVM yapılması gibi birçok alanda bu kente karşı kent suçu işlenmiştir. Yeşil Bursa artık yeşil olmaktan çıkıp Beton Bursa’ya dönüştü. Su’dan ibaret denilen kentin doğal su kaynakları su şirketlerine peşkeş çekilerek halkın elinden alındı. Bu saldırılara karşı Bursa’nın emekten, halktan, doğadan yana kurumları mücadele etmiş, kimi uygulamaların yapımını engellemiştir. Demirtaş’a termik santral yapımı şimdilik durduruldu. Başköy Mermer Ocakları konusunda verilen mücadele kazanıldı.
BİZLER BU KENTİN SAKİNİ DEĞİL SAHİBİYİZ
Bu kazanımda doğadan ve halktan yana olan insanların ve kurumların bir araya gelerek ortak bir mücadele sürdürmelerinin büyük katkısı olduğunu söyleyen Özaydın “Bu kazanımlar aslında bize ne yapmamız ve nasıl yapmamız gerektiğini, sermaye düzenine karşı nasıl başarı kazanabileceğimizi de gösterdi. Samimiyetle bir araya gelmek, kararlı ve her alanı gözeten bir mücadele sürdürmek kazanımın anahtarı olmuştur.
Bursa’da eğitiminden, sağlığa, çevreden, ulaşıma, kentleşmeden, güvenliğe ciddi sorunlar yaşandığına işaret eden Hasan Özaydın “Yerel yönetim seçimleri bu nedenle daha bir önemli hale gelmektedir. Bizler bu kentin sakini değil sahibiyiz. Kendi kendini yöneten, katılımcılığı benimseyen, sorunları toplumun katılımı ve mutabakatıyla çözmeyi hedef alan, şeffaf, hesap vermeye ve demokratik denetime açık, gücünü halktan alan bir yönetime ihtiyacımız var” dedi.
ORTAK İRADE KULLANILABİLİRSE YEREL SEÇİMLER BAŞARILI OLUR
Aday belirlerken saydığımız anlayışı hayata geçirecek, yerellerde bir araya gelen demokrasi güçleriyle birlikte belirlenen, çalışması birlikte yürütülen adaylar belirlemenin önemli olduğunu vurgulayan Özaydın “AKP iktidarının geriletilmesi, halkçı bir belediyecilik anlayışının hayata geçirilmesi ancak bu iradeyle hayat bulabilir. Bu nedenle de her partiye ve kuruma ayrı ayrı sorumluluk düşmektedir. ‘Ben aday gösteriyorum siz de beni destekleyin’ anlayışı kazandıran değil, güçleri bölen, ortak çalışma zeminini yok eden bir düşüncedir” dedi.