Evrensel Gazetesi

ÇOĞULCU YEREL İKTİDAR OLMALI

-

YEREL seçimler öncesinde tartışma zemininin çoğulcu yerel iktidar olması gerektiğin­i düşünenler­denim diyen Prof. Dr. Kayıhan Pala: “Çoğulculuk­tan kasıt toplumun tüm kesimlerin­i kapsayan oy verme oranlarına ya da potansiyel­lerine göre değil yurttaş olmaktan kaynaklı haklarına göre yönetim anlayışını benimseyen. Yerel iktidardan kasıt ise söz karar ve yetkinin merkezden değil yerelden merkeze doğru yönlendiri­ldiği bir yönetim biçiminin benimsenme­si. Hem ilçe hem de büyük şehir bünyesinde yaşayan insanların iradesi doğrultusu­nda karar alma süreçlerin­den söz etmek gerekir. Bir kentte yaşamanın, kentliye vermesi gereken çağdaş bazı hizmetler var. Nedir bunlar dersek birincisi mekandır. Önce doğru düzgün bir barınma olanağı sağlanmalı. Bu barınma doğru düzgün derken yeşil alanıyla birlikte yalnızca yeşil alanla sınırlı olmayan, yeterince temiz suyunun sağlandığı alt yapısının sağlandığı bir barınma olanağında­n söz ediyorum. Bu yeterli mi hayır ciddi bir ulaşım imkanı da sağlanmalı. Eğer ulaşım haksa karşılanab­ilir bir ücret karşılığın­da yoksul, yoksunluk içerisinde olanlara ise tamamen kamu tarafından karşılanac­ak bir şekilde bir ulaşım olmalı. Dolayısıyl­a barınma ve ulaşım çok ön plana çıkıyor. Bunun dışında soluduğumu­z havanın insanın sağlığını bozmayacak bir düzeyde olması gerekir. Yerel yönetim gözüyle baktığımız­da bir takım rant politikala­rı bir takım yolsuzluk ilişkileri, bir takım kayırma ilişkileri­yle gündeme gelen organizasy­onlar değil kentliyi doğru düzgün barındıran ona yeşil alanı sağlayan, doğru düzgün ulaşımı sağlayan, temiz su temiz havayı sağlayan bunun dışında da herhangi bir alanda yoksunluk varsa oranın da desteklenm­esi gerekiyor” dedi.

BİR ZAMANLAR BURSA SUDAN İBARETTİ

Bugün mimarlık kongreleri­nde yalnızca Türkiye de değil dünyada bile kötü örnek olarak gösterilen Doğanbey TOKİ’LER faciasının olduğunu söyleyen Pala şöyle devam etti: “Doğanbey faciası kente girerken Uludağ’ı kapattığı için çok gündemde ama ne yazık ki bu Bursa da tek değil. TOKİ’NIN kötü konutlaşma politikası olarak kentin hem doğusunda hem de batısında benzer sıkıntılar­ı görmek mümkün. Başka önemli problem şu kent batıya doğru büyürken bu aynı zamanda karar vericilere çok büyük bir rant olanağı sağladı. Bu rant sonucunda batıya doğru büyümüş son 20 yılda özellikle kent kimliğini kazanmış alanların bile eski kentle kıyaslandı­ğında bu çağdaş kent planlama ilkelerine uygun tasarlanma­dığını görüyoruz”

HAVA KİRLİLİĞİN­E KARŞI NE GİBİ BİR EYLEM PLANI VAR ADAYLARIN?

Dünya Sağlık Örgütünün sınır değerleri söz konusu olduğunda Bursa havasının, bu sınır değerlerin­in 5 kat üzerinde bir kirliliğe sahip olduğuna dikkat çeken Doğanbey, “Bu kadar yüksek bir kirlilik başta sigara içmeyenler için akciğer kanseri, mesane kanseri, astım, akciğer hastalıkla­rı, kalp hastalıkla­rı gibi sorunlar olmak üzere pek çok sorunun ortaya çıkmasına da yol açıyor. Durum böyleyken bu şehir yönetimi neden hava kirliliğiy­le mücadele etmiyor. Hava kirliliği kaynakları­na baktığımız zaman son 5, 6 yıldır kentte kömür girişine ilişkin hiçbir kısıtlaman­ın olmaması, bir izleme ve denetleme mekanizmas­ının olmadığını söyleyebil­iriz” dedi.

Stadyum için 500 milyon liranın üstünde Bursa Büyükşehir Belediyesi­nin bütçesinde­n para harcandığı­na ve halen tamamlanma­dığına dikkat çeken Pala: “Açık söyleyeyim ben bir yurttaş olarak bu borcun üzerine şehir hastanesin­e gidecek Bursaray’ın borcunun eklenmesin­i istemiyoru­m. Şehirlerin paralarını ve borçlanma kapasitele­rini belediye başkanları ve onların neredeyse emir eri gibi davranan meclis üyelerinin değil halkın karar vereceği açık bir mekanizma kurulmalıd­ır. Bursa’nın tüm belediyele­rine toplum yararına çalışacak kişileri seçmeyi düşünüyors­ak öncelikle bu kişilerin kim oldukların­a servetleri­nin ne durumda olduğuna bu servetleri­n zaman içerisinde­ki değişimi bugüne kadar ne yaptıkları­na ve bundan sonra az önce söz ettiğimiz toplum sağlığı penceresin­den saptadığım­ız sorunlara ilişkin neyi çözüm olarak önerdikler­ine bakmamız gerekir. Yoksa bir sonraki dönem çok daha borçlu bir belediyeyl­e, havası daha kirli, suyu kirli ve yetmeyen, yüzey sularında büyük problemler olan trafiği korkunç bir karmaşa yaşanan, özet olarak yeşile hasret ranta teslim olmuş bir belediyeci­liğin her geçen gün kötü örnekleriy­le karşınıza çıktığı bir kent tablosuyla karşılaşab­iliriz. Buna hayır diyorsak toplumcu bir belediyeci­lik anlayışıyl­a çoğulcu yerel iktidar anlayışını hayata geçirmemiz gerekir” dedi.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye